Yüzeyin altında kalan riskli gelişmeler

UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım

Fed ile G-20 toplantısını birlikte düşünüp ele almamız gerekiyor. Bu bağlamda Fed'in kendisine esneklik sağlayacak bir karar açıklamış olmasını son derece makul olduğunu düşünüyoruz. Ardından gelecek olan G-20 toplantısının ise ekonomi ve piyasalar açısından çok önemli orta / uzun vadeli sonuçlar doğurmasının mümkün olabileceğini söyleyebiliriz.

G-20 zirvesini ve Avrupa'da yaşananlarının sonrasında piyasaların yeni bir döneme girebileceğini düşünüyoruz. Ülkeler arası küresel dengesizliklerin düzelmesinde üstü kapalı ya da açık bir anlaşmaya varılmasının olası olduğu görüşündeyiz. Böyle bir uzlaşınınekonomiler ve piyasalar için çok önemli sonuçlar doğuracağınısöyleyebiliriz. Gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin değer kazanmasına daha fazla izin vermesi ilk etapta ciddi oranda spekülatif bir likiditenin bu ülkelere gidebileceğine neden olabilir. Fakat zaman içinde, özellikle Asya Merkez Bankaları'nın azalan döviz müdahaleleri (para biriminin güçlenmesine izin vermek için) piyasalarda oluşan likiditenin de  düşüşünü beraberinde getirecek. Benzer şekilde, Fed tarafından parasal gevşemenin daha az agresif bir şekilde varlık alımı yolu ile ilave likidite yaratılması azaltılacak.

Dikkatler daha çok ABD'deyken geçen hafta genelde "yüzeyin altında" kalan bazı piyasa gelişmeleri de yaşandı. "çevre" Avrupa ülkelerinin CDS ve bono spreadlerinin artması ile bu ülkelerin önümüzdeki günlerde tekrar gündemin baş sıralarına yükselme ihtimali yüksek. Bu durumun Euro/USD ABD doları ve hisse senetleri piyasalarında baskı yaratacağını düşünüyoruz.. Haftasonu yapılan Yunanistan yerel seçimlerinde iktidardaki PASOK'un on üç yerdeki seçimlerden sekizini kazanmış olması PASOK ve uygulanan kemer sıkma politikasına güven oyu gibi yorumlanmakla birlikte Euro ve piyasalar üzerindeki muhtemel baskıyı hafifletebilir. Öte yandan İrlanda'daki bütçe tartışmalarının da yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Önümüzdeki dönemde özellikle tekrar "çevre" Avrupa ülkelerindeki sorunlarının gündeme gelebileceğini düşünüyoruz.

Geçtiğimiz günlerin önemli haberlerinden biri de Alman Maliye Bakanı Schaeuble'den geldi ve Avrupa kurtarma mekanizması için Alman önerisi netleşmiş oldu. Alman önerisinin Avrupa ülkelerinin Anayasalarına uygunluğunun daha fazla tartışılmaya başlanması beraberinde "çevre" Avrupa ülkeleri üzerindeki baskıyı önemli ölçüde arttırabilir.

Bu bağlamda artık Norveç ve Rusya devlet kontrolündeki fonların (sovereign wealth fund) "çevre" Avrupa ülke tahvillerine yatırım yapmayacağına yönelik haberleri not ediyoruz. Bu haberler ve gelişmeler (eğer doğruysa) 2007-2008 yılında yaşanan ve bazı devlet kontrolündeki fonların ABD'deki Fannie Mae ve Freddie Mac tahvillerinden uzaklaşmasını andırıyor. Maalesef, önümüzdeki dönemde Avrupa'da kendi kendini besleyen bazı riskli dinamiklerin harekete geçebileceğini düşünüyoruz.

Avrupa'da yaşanan ve çok fazla gündeme gelmeyen dinamiklerin sadece piyasalar açısından değil tüm dünya ekonomileri açısından son derece önemli olduğunu düşünüyoruz.

Tüm yazılarını göster