Yüzde 6.9 zora giriyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

TÜFE mart sonunda yıllık bazda "fiyat etiketi" gibi bir düzeye, yüzde 3.99'a indiğinde bunun kalıcı olacağını, hele hele daha düşük oranların gerçekleşeceğini kimse beklemiyordu. Nisan ayı verileri açıklandığında görüldü ki, gelişme beklentiler yönünde, yani TÜFE'de artış var. Hemen söyleyelim, bundan sonra da yön çok büyük olasılıkla yukarı doğru olacak.

Yıllık fiyat artışının yönünü yukarı döndürecek birkaç etken söz konusu. Bunların en önemlisi de baz etkisi. TÜFE geçen yıl mayıs, haziran ve temmuz aylarında sırasıyla yüzde 0.36, yüzde 0.56 ve yüzde 0.48 gerilemişti. Dolayısıyla, bu yıl fiyat gerilemesi sağlanamadığı sürece yıllık oran yukarı yönde hareket edecek.

Denilebilir ki, "fiyatlar geçen yıl bu üç ayda nasıl gerilemişse, bu yıl da aynı durum ortaya çıkabilir". Teorik olarak bu elbette mümkün, ancak pratikte pek kolay değil. Bu yıl fiyatların dengesiz seyretmesine yol açan bir emtia fiyatları etkisi var. Yurtdışı kaynaklı gelişmeler yüzünden başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında ortaya çıkan dalgalanmalar, hem öngörüde bulunmayı zorlaştırıyor, hem de fiyatların gerilemesi olasılığını çok çok azaltıyor. Kaldı ki Türkiye'de fiyatların üç ay peş peşe gerilemesi yalnızca bir kez oldu. Dolayısıyla geçen yılki durumun tekrarlanma olasılığı çok düşük, hatta bunu beklememek en doğrusu.

Fiyatların gerilemesini ya da çok düşük artmasını zorlaştıran bir başka etken de genel seçim. 12 Haziran'daki seçimin etkisiyle harcamalarda ortaya çıkacak artışlar da fiyatlar üstünde bir baskı unsuru olabilecek.

Merkez Bankası'nın hep dikkat çektiği iç talep baskısını da göz ardı etmemek gerekiyor. İç piyasa canlı, kimi görüşlere göre ekonomi fazla ısınıyor, bu da fiyatları yukarı çekecek bir etken.

Bütün bunlar bir araya geldiğinde mayıstan itibaren fiyat artışının daha da hızlanacağı çok açık. Ancak, hemen şunu vurgulayalım. Fiyat artışında hızlanma olacağının altını çizerken, aylık oranın örneğin nisandaki yüzde 0.87'nin çok üstüne çıkacağını dile getiriyor değiliz. Aylık oranlar belki yine yüzde 1 dolayında seyredecek, ancak geçen yılki baz etkisi yüzünden yıllık oran artış gösterecek.

İlginçtir, geçen yılın en yüksek yıllık gerçekleşmesi yüzde 10.19 ile nisan ayında oluşmuş, sonrasında düşüş başlamış ve bu düşüş üç ay sürmüştü. Bu yıl ise tam tersinin yaşanacağı, nisanda başlayan yükselişin en azından mayıs, haziran ve temmuz aylarında da süreceği tahmin ediliyor.

Yüzde 4.26'dan 6.9'a…

TÜFE, mart sonunda yüzde 3.99'a geriledikten sonra nisan sonunda yüzde 4.26'ya yükseldi. Yukarıda belirttik, bundan sonra yıllık orandaki yön yukarı doğru, en azından üç ay boyunca. Aslında yılın tümü için de beklenti nisan sonunda oluşan yüzde 4.26'dan çok daha yüksek.

Merkez Bankası açısında 2011'in enflasyon hedefi yüzde 5.5 düzeyinde. Ancak Merkez Bankası geçmişte olduğu gibi enflasyon hedefini sabit tutarak tahminini değiştirebiliyor. Bu yıla ilişkin ilk tahminde enflasyon öngörüsü yüzde 5.9 olarak açıklanmıştı. İkinci enflasyon raporu çerçevesinde ise tahmin yüzde 6.9'a çıkarıldı.

Dolayısıyla nisan sonunda yüzde 4.26 olan yıllık artışın uzun soluklu olabileceği ve yılın bu dolaylarda tamamlanabileceği zaten beklenmiyor.

Nisan itibariyle son bir yılda benzine yüzde 11, LPG'ye yüzde 15.2, motorine yüzde 16.1 zam geldiği, petrol fiyatlarına bağlı olarak bu zamların devam edeceği ve bu ürünlerdeki fiyat artışlarının zincirleme etkide bulunacağı dikkate alınırsa bizi çok daha yüksek oranların beklediği açıkça görülüyor.

Aylık artış beklentisi yüzde 0.5

Nisan sonundaki yıllık artış yüzde 4.26 düzeyinde. Merkez Bankası'nın yıllık tahmini ise yüzde 6.9. Merkez Bankası'nın yüzde 6.9'luk tahmininin tutması, mayıstan itibaren aylık artışın ortalama yüzde 0.5 düzeyinde gerçekleşmesiyle mümkün. Aylık yüzde 0.5 artışta, 2011 yılı aralık ayındaki oran yüzde 6.7 düzeyinde gerçekleşecek.

Mayıs-aralık döneminde aylık oran yüzde 0.5'te tutulursa, bu sekiz ayda toplam yüzde 4.17 artış olacak. Söz konusu oran, geçen yılın aynı dönemindeki yüzde 1.77'ye göre çok yüksek. Ancak, yüzde 4.17, daha önceki yılların mayıs-aralık dönemlerinin altında. Dolayısıyla, aylık ortalamayı yüzde 0.5'e indirebilmek başarı sayılmalı. Bir başka ifadeyle bizi 2011 için yüzde 6.9 olan son tahminin de üstünde bir TÜFE artışının beklediğini söylemek yanlış olmaz.   

TÜFE yönünü yukarı çevirdi (%)
  Aylık Aralık ayına göre Yıllık
  2011 2010 2011 2010 2011 2010
Ocak 0,41 1,85 0,41 1,85 4,90 8,19
Şubat 0,73 1,45 1,14 3,32 4,16 10,13
Mart 0,42 0,58 1,57 3,93 3,99 9,56
Nisan 0,87 0,60 2,45 4,55 4,26 10,19
Mayıs -0,36 4,17 9,10
Haziran -0,56 3,59 8,37
Temmuz -0,48 3,09 7,58
Ağustos 0,40 3,50 8,33
Eylül 1,23 4,77 9,24
Ekim 1,83 6,69 8,62
Kasım 0,03 6,72 7,29
Aralık   -0,30   6,40   6,40
Tüm yazılarını göster