Türkler son zamanlarda yurtdışında dünyanın her köşesinde işyeri açıyor, yatırım yapıyor.
Ne var ki bu yatırımların çoğu, Türkiye’den resmi sermaye çıkışı ile yapılmadığından izlenemiyor.
Örneğin Almanya’da yaşayanların, ABD’deki Türklerin yaptıkları yatırımlar, işyerleri konusunda tahminler var ama rakam yok.
Son yıllarda Rusya’da, Afrika ülkelerinde, Doğu Avrupa ülkelerinde Türklerin çok sayıda işyeri açtıkları biliniyor ama, bunlarla ilgili rakam yok.
TCMB uluslararası yatırım pozisyonu tablolarında, Türkiye’den kayıtlı olarak çıkan yatırımlarla ilgili bilgileri yayınlıyor. Bu bilgilere göre, Türkiye’de yabancıların 181 milyar TL’lik yatırımlarına karşılık, Türklerin yurtdışında 27 milyar TL’yi aşan yatırımları var.
Yurtdışında 2012 yılı sonu itibariyle Türklerin sahip oldukları yatırımların büyük bölümü banka ve sigorta şirketlerinin finansal yatırımlarından oluşuyor.
Finansal yatırımlar toplamı 15 milyar değerinde. Daha sonra 5 milyar dolara yakın madencilik ve taşocakçılığı yatırımları geliyor.
Sanayi yatırımlarının toplamı ise 3 milyar dolar kadar. Sanayi yatırımlarında gıda ile tekstil ve giyim sanayi yatırımları ağırlıkta.
Yatırımların yüzde 60’ı Avrupa ülkelerinde. Finansal yatırımların büyük bölümü Hollanda üzerinden yapıldığı için Hollanda en fazla Türk yatırımı çeken ülke gibi görünüyor. Aynı şekilde finansal yatırımlar nedeniyle Malta ve Lüksemburg da öne çıkıyor.
Türkiye’den doğrudan yatırım olarak Almanya’ya giden toplam yatırım 760 milyon dolar. Bosna Hersek 222 milyon dolar yatırım aldı. Rusya’daki yatırımlar 425 milyon dolar.ABD’deki yatırımlar ise 1.7 milyar dolar.
Yakındoğu, Ortadoğu, Asya ülkelerine Türkiye’den 2012 yılı sonuna kadar 7 milyar dolar yatırım gitmiş durumda.
Türklerin yurtdışında yaptıkları yatırımlarda finansal kuruluşların ağırlığının olması normal. Bilindiği gibi yurtdışında çok sayıda bankanın şubesi var veya Türk bankaları tarafından kurulmuş bankalar var.
Finansal kuruluşlar dışında Türklerin yaptıkları yatırımlarda ağırlık gıda sektöründe.
Küresel pazarlara çıkmak kolay değil. Yavaş da olsa yurtdışında yatırım yapmayı öğreniyoruz. Önemli olan yurtdışındaki yatırımların ekonomik ölçekli yatırımlar olması. Marka tanınırlığı ile dünya pazarlarında yer etmeleri.
Görülüyor ki, izlenemeyen rakamlar bir yana, izlenebilenler bile gösteriyor ki, Türk girişimciler küresel piyasalarda yavaş yavaş da olsa at koşturmaya başlamış durumda.