Yurtdışı piyasalar

UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım

Birkaç haftadır bahsettiğimiz, "daha güçlü ABD doları ve daha yüksek faizler" temalarının yansıması, geçen hafta da gelişmekte olan ülke piyasalarının çoğunda satış baskısı olarak ortaya çıktı.

Önceki hafta ABD Merkez Bankası'nın (FED) varlık alımlarında kısıtlamaya gidebileceğine dair sinyaller, özellikle gelişmekte olan ülke bono ve döviz kurlarında satış baskısının artmasına sebep oldu. Geçen haftaki yazımızda belirttiğimiz gibi, burada önemli olan konulardan biri, FED'in varlık alımlarında gerçekten azaltmaya gidip gitmeyeceği. Öte yandan bir azaltmaya gidecekse, bunun zamanlamasından ziyade, bu konunun gittikçe daha fazla konuşulur hale gelmesi daha önemli bir nokta. Bir anlamda, diş macunu tüpten çıkmış durumda diyebiliriz. Dolayısıyla bundan sonraki veri açıklamalarında, özellikle de istihdam ile ilgili olanlarda, piyasalarda volatilitenin artması mümkün.

Geçen hafta da belirttiğimiz gibi: "Bu anlamda, Mayıs ayı başından bu yana artan G7 kur volatilitesine rağmen; son bir haftadaki artışıyla birlikte hisse senedi volatilitesinin nispeten düşük seviyelerde olması dikkat çekici. Öte yandan hisse senedi volatilitesinin de artış eğilimine girebileceğini düşündürüyor."

Nitekim geçen hafta bono ve döviz piyasalarındaki volatilitenin hafta hisse senedi piyasalarını da etkilemeye başladığını gördük.

Tüm yazılarını göster