Yurdumdan lojistik manzaraları...

Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI hakan.cinar@dunya.com

Hadigari TV’nin üniversite tercihlerini yapan gençler için hazırladığı bir programa gidiyoruz ilk olarak. Program sunucusu konuğu ünlü akademisyene sorar. “Gençlere üniversite tercihlerini yaparken ne önerirsiniz ve en çok hangi bölümler popüler, bu konudaki görüşleriniz nelerdir?” Konuk yanıt verir, “hımm güzel bir soru” (başka ne bekliyorduysa (!))  Ben gençlere bildikleri, benimsedikleri ve ilgi duydukları alanlara yönelmelerini öneririm. Sorunuzun ikinci bölümüne gelince, inceledim ve gördüm ki, son dönemlerin en popüler mesleği ve en çok açılan bölüm lojistik olmuş, o yüzden onu yazsınlar”. Yapımcı bunun üzerine tekrar sorar “Peki Sayın Hocam, dediniz ki az önce, bildikleri ve benimsedikleri bölümleri yazsınlar, acaba gençler lojistiğin ne olduğunu biliyorlar mı, siz biraz onları aydınlatabilir misiniz”. Sayın Hoca biraz kontürpiyede kalmıştır ama bozuntuya vermeden yanıtlar “Canım zaten gençlerin büyük çoğunluğu artık lojistiğin ne olduğunu biliyordur, artık bilmeyen mi, duymayan mı kaldı”  Sunucu tekrar atılır, “iyi ya hocam, siz biraz aydınlatın bizleri o halde, nedir lojistik, ne iş yapılır bu okullardan mezun olununca”. “Hımm, bu da güzel soru” (!) “Lojistik dediğiniz şey, aslında taşımacılıktır, bildiğiniz taşımacılık yok mu canım; al bir malı, götür bir yerden bir yere, işte biz buna lojistik diyoruz.” Sunucu yine sorar “iyi ama hocam, bu hep vardı zaten, neden adına lojistik dendi, bir şeyler değiştiği için veya farklılaştığı için olabilir mi?” “Ha doğru bak, depolamada eklendi taşımaya, oldu sana lojistik”. Sunucu durumun iyi gitmediğini, ortada bir yanlış bilgilendirme olduğunu fark eder, konuyla çok ilgili olmasa da söze müdahale eder: “Hocam, zannederim ki bu o kadar da basit değil, eşyaların tümünün çıkış noktalarından alınıp, taşınıp, sigortalanıp, gümrüklenip, depolanması ve sonrasında dağıtılması diye uzun bir süreç yönetimi gibi adlandırmak daha doğru gibi geldi bana, ve hayatımızın çok önemli bir noktasını oluşturduğu için de artık bir bilim dalı olarak görülür oldu ve okullarda da bölümler oluşturuldu diyebiliriz sanırım ne dersiniz?” Lojistiği önermesine rağmen, hakkında neredeyse hiçbir şey bilmeyen yurdum akademisyeni aslında bozulmuş olarak, ama belli etmemeye gayret ederek kafasını sallar “aynen öyle, ben de zaten öyle demek istemiştim” diyerek tasdikler söylenilenleri.

Bu kez bir ev diyaloğuna gidiyoruz, ve tercih yapmak üzere ailesi ile adeta bir açık oturum programına katılan genç Merve’nin dramına kulak veriyoruz. “Evet sevgili ailem, ben ilk üç tercihimi şöyle belirledim. 1.sırada Falanca Üniversitesi’nin lojistik bölümü, 2.sırada Filanca Üniversitesi’nin lojistik bölümü, 3.sırada ise Istranca Üniversitesi’nin işletme bölümünü yazdım. Puanım ilk ikiye yeter ama ne olur ne olmaz dedim”. Kulağı az duyan dede önce lafa atılır; “yavrum o işletmeyi anladım da, ilk söylediğin lojistik gibi geldi bana, onu hiç anlamadım, hayırdır, askere mi gidiyorsun kız başınla?” “Olur mu hiç dedeciğim, artık böyle bir bölüm var ülkemizde, en az 50’ye yakın üniversitede hem de çok popüler bir meslekmiş, hemen iş buluyormuşsun yeni bir alan olduğu için”. Babanın sinirli olduğu her halinden bellidir ve daha fazla dayanamaz “he yani kız halinle, başımıza nakliyeci olucan öyle mi, bi de tır alalım sana olsun bitsin, yok öyle erkek işi, git adam gibi kız okuluna gir”.”Kız okulu ne ki baba?” “Canım sen de herkes gibi öğretmen ol, bankacı ol, hemşire ol; ne işin var erkek işleri ile” Merve şaşkındır, bir dedesinin kıs kıs gülüşüne bakar, bir babasının kendisini ne denli haklı gördüğüne. O anda annesinin mağrur bakışı çarpar gözüne ve onun da çaresiz ve şaşkın olduğunu anlar. Merve, onlara uzun süre yanıldıklarını, lojistiğin matematiği de içinde bulunduran, çok kapsamlı bir bilim olduğunu, sadece taşımadan ibaret olmayıp, koca bir sürecin yönetimini içerdiğini ve çağın en önemli mesleklerden birisi olduğunu anlatmaya çalışsa da, nafiledir. Merve lojistik okuyamaz, bu bölümde okuyan binlerce kişi gibi.  

Her türlü insan var güzel ülkemde, en çok da bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar. Daha çok anlatmak gerekir lojistiğin ne olduğunu; hem ailelere, hem eğitmenlere, hem halka, hem sanayiciye. Ne diyeyim yurdumdan lojistik manzaraları (!)

Not : Tüm isimler birer hayal ürünüdür.

Tüm yazılarını göster