Yunanistan'ın durumuna için için seviniyoruz

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yunanistan ekonomik krizde. Son olarak notu üç basamak birden düşürüldü. Avrupa Birliği ne yapacağına karar vermeye çalışıyor. Aynı parayı kullanıyor olmaktan ötürü bir sıkıntı yaşıyorlar. Değer yitiren para, aynı zamanda kendi paraları çünkü. Birliğin Yunanistan'a yardım edebilecek konumda olan önde gelen üyeleri yardıma hem sıcak bakıyor, hem de bundan biraz uzak durmaya çalışıyor. Özellikle de Yunanistan'ın kendine çekidüzen vermesi bekleniyor, Yunan halkının fedakarlık etmesi isteniyor. Yunan halkı ise daha önce benzer sorunları neredeyse hiç  yaşamadığı için "bize niye bu kadar karışıyorlar, niye böyle fedakarlık istiyorlar" havasında. Yunan halkına dönük "yerler, içerler, eğlenirler" algısı birliğin diğer üyelerinde rahatsızlık yaratıyor.

Yunanistan, Avrupa Birliği ailesinin biraz da "şımarık çocuk" diye nitelenen bir üyesi. Hani, "atsan atılmaz, satsan satılmaz" durumu. Ama ailenin de kuralları var, uymak gerekiyor. Hele şu tek para kullanma durumu yok mu, diğer ülkelerin elini kolunu bağlayan da bu. Tek para kullanılmıyor olsa, Yunanistan'ın zorunlu olarak yapacağı ulusal parasını devalüe etmek olacaktı, şimdi o da yapılamıyor.

Yunanistan'ın durumunun daha da kötüye gitmesi, kuşkusuz en başta bu ülkeden alacaklı olanların korkulu rüya görmesine yol açıyor. O yüzden, Yunanistan'ın bir şekilde düze çıkarılamasa bile uçurumun dibine çakılıp kalmaması için çaba gösterilmeye çalışılıyor. Komşu daha da kötüye gitmemeli ki, paralar tümüyle değilse de, kısmen de olsa kurtarılabilsin.

Yunanistan böylesine derin ekonomik sorunlarla boğuşurken, sanki bizim kamuoyunda içten içe bir sevinç dalgası yayılıyor, içten içe "oh olsun" deniliyor, komşudaki bu durumdan belki bir çıkar sağlayacağımız umuluyor. Ama göstergeler, hiç de beklentiler doğrultusunda gelişmiyor, gelişmesi de söz konusu değil zaten.

Komşu sitenin bir dairesinde yangın var. Site sakinleri, o yangının diğer dairelere yayılmasından endişeli. Biz ise site dışındaki evimizde olan biteni biraz da el ovuşturarak izliyoruz. Tamam, o yangın doğrudan bize sıçramaz belki, ama sitedeki yangın yayılırsa ne olacak, işte o zaman çok fena etkileneceğiz.

Birliğin batı kanadındaki iki ülkede, İspanya ve özellikle Portekiz'de de yangın olasılığı büyük. Euro güç kaybettikçe bu tüm birlik içinde sıkıntı yaratacak, bundan kaçış yok.

Euronun zayıflaması bizi de iki yönden vuracak. Türk parasının euro karşısında güçlenmesi ihracatçıyı zora sokacak. Türkiye ihracatının yaklaşık yarısını euro cinsinden, yüzde 45 kadarını dolar cinsinden yapıyor. Ancak ithalatta tablo tam tersine ve daha belirgin. İthalatta doların payı yüzde 60, euronun payı yüzde 35 dolayında. Yani güçsüzleşen euronun ve giderek güçlenen doların anlamı şu: Biz zayıf parayla ihracat, güçlü parayla ithalat yapacağız.

Eurodaki zayıflamanın bize bir başka etkisi de dış ticaret kayıtlarını dolar olarak tuttuğumuz için, ihracatımızın dolar cinsinden küçük görünecek olması.  

Yunanistan'ın içinde bulunduğu sıkıntıya en azından bazılarımız için için sevinmeye devam etsin etmesine ama, komşudaki yangının şiddetini artırarak özellikle ortak para açısından AB sitesini sarması durumunda bundan bizim de zaman içinde bir şekilde etkileneceğimizin kaçınılmaz olacağını bilelim.

Tüm yazılarını göster