Yunanistan kurtarılır da, Kıbrıs kurtarılmaz mı?

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com
Milli geliri kadar yardım isteyen Kıbrıs  konusundaki tartışmalar, kamu oyunda fazla ilgi görmüyor. Çünkü artık herkes biliyor ki, Yunanistan'ı kurtaranlar, Kıbrıs'ı da kurtarır.
Biraz üzerler ama sonra kurtarırlar.
Kıbrıs Cumhuriyeti'nde (Rum kesiminde) 1.1 milyon insan yaşıyor. Milli gelir bazı kaynaklara göre 16 milyar dolar, bazı kaynaklara göre  24 milyar dolar. Kişi başı gelir 20 bin dolar dolayında.
Ülkede 414 Bin çalışanın yüzde 71'i hizmetler, yüzde 21'i sanayi, yüzde 8'i tarım kesiminde. Bütçe geliri 10 milyar dolar, gideri 12 milyar dolar. Bu açık nedeniyle euro olarak borçlanmak zorunda. 
Borcunun ne kadar olduğu konusunda verilen rakamlar tutarsız. Yeniden euro ile borçlanamadığı için borcunu çeviremiyor.
Ülke  17.5 milyar euro yardım alabilmek için uluslararası kreditörlerle pazarlık ediyor. Bazı kaynaklarda bu rakamın, ada cumhuriyetinin milli geliri büyüklüğünde olduğu belirtiliyor. Geliniz görünüz ki, ada yönetimi borcunun tamamını ödemek için değil, çevirmek için yeni borç arıyor. Açık anlatım ile borç toplamı konusunda bir belirsizlik var. Aynı Yunanistan'ın durumundaki gibi.
 
DW-Alman radyosunda yayınlanan bir yoruma göre, Kıbrıs aslında çoktan iflas etmiş durumda. Emeklilik fonlarının hükümete para aktarması sayesinde ayakta durabiliyor.
Rum yönetimi bundan altı ay önce euro istikrar fonundan yardım talebinde bulunmuştu.
 
Euro Bölgesi ülkeleri Kıbrıs'ın reformları sürüncemede bırakmasından şikâyetçiler. 
 
Rum yönetimi, 17,5 milyar euroluk acil yardım kredisi talep etti. Bu meblağ ilk bakışta, şimdiye kadarki kurtarma operasyonlarının yanında devede kulak kalıyor. Ancak Rum kesiminin gayri safi yurtiçi hâsılasına da eşit. Bu bakımdan Kıbrıs, Euro Bölgesi'nin borç rekortmeni sayılıyor. 
Asıl sorun Kıbrıs'ın malî rejiminden kaynaklanıyor. Rum kesimi yabancı sermayeyi ülkeye çekebilmek için işletme vergisini ve malî denetlemeleri son derece düşük tutuyor. Yabancı sermayenin büyük bölümü Rusya'dan geliyor.
 
Kıbrıs aynı zamanda kara para aklamada adı en çok geçen ülkeler arasında da yer alıyor.
 
Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin bütçe politikası sözcüsü, "Kıbrıs'ta yatan sermaye kurtarma planına katılmadığı takdirde Euro İstikrar Fonu yardım için devreye giremez. Kıbrıs bankalarındaki Rus kara parasını Alman vergi mükellefinin kurtarmasına izin vermeyiz" diyor.
 
Uluslararası Para Fonu, Kıbrıs'ı kurtarma operasyonuna katılmak için borç traşını şart koşuyor. Euro Bölgesi ülkeleri ise, Yunanistan'ın bir istisna olduğunu ve borç affının bundan böyle söz konusu edilemeyeceğini belirtiyorlar. 
 
Anlaşıldığı kadarı ile kurtarıcılar öncelikle Rus  fonları konusunda  endişeli. Rus kara parasının adada aklandığı konusunda görüş birliği var. Ama Yönetim bunu inkâr ediyor.
 
Bir gerçek var. Ada  ile Yunanistan arasında sıkı bir ekonomik ve mali ilişki var. Yunanistan'da ekonomi kötü iken Ada'da durumun iyi olması imkansız.
 
Tüm yazılarını göster