Yine Merkez sürprizi mi?

Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu  (PPK)  geçtiğimiz  Salı günü yaptığı  toplantıda  politika faizi olarak kabul ettiği haftalık repo faizini değiştirmedi ama bir süredir uyguladığı faiz koridorunun üst sınırını bir baz puan aşağıya çekti. Yani Merkez  Bankası  kendi kaynaklarlından yapılacak borçlanmanın  maliyetini az da olsa düşürdü. 

Malum, PPK'nın yaptığı aylık toplantılar son dönemde bayağı merakla ve tedirginlikle bekleniyor. Yorumcular Merkez'in  piyasaları bu defa nasıl şaşırtacağını merak ediyor.  Elini taşın altına koyan, kararlara muhatap olanlar da yeni kararların ne getireceğinin tedirginliğini yaşıyorlar. 

Bu haftaki PPK toplantısı da merak uyandırdı tabii ama,  doğrusunu  isterseniz,  bu defa merak ve tedirginlik dozu oldukça düşüktü. Çünkü,  Merkez'in  bu  ayın toplantısında  faizle ilgili bir  karar üretmesi beklenmiyordu.  Genel beklenti faiz koridorunun  alt ve üst sınırlarının  değiştirilmeyeceği idi. Ama Merkez borçlanma faizini indirdi.  Dolayısıyla,  sonuçta ufak bir makyaj olmanın ötesine geçmeyecek olan faiz değişikliği sürpriz olarak algılandı.

                                                 *                      *                      *

Yerli ve yabancı yorumcuların büyük kısmı Merkez Bankası'nın bu kez de sürpriz yaptığını cümle  aleme  ilan ettiler.  Burada ilginç olan bir şey yok. Zira Merkez Bankası yönetimi bir yılı aşkın süredir hemen her PPK toplantısında bir tür sürpriz yapıyor. Yorumcular da aktörler de buna alıştı.  Yine beklentiler oluşturuluyor, PPK toplantısının sonunda beklentinin tersine bir karar çıkınca da adeta refleks olarak bu sürpriz olarak algılanıp,  ilan ediliyor. 

Bu defa da böyle oldu gibi görünüyor. Ancak  bu  kez  süreçte ilgi  çeken bir gelişme çıktı ortaya. Bu daha önce de olmuş ve ben dikkat etmemiş olabilirim. Bana ilginç geldi.  Genel olarak faiz kararı beklenmiyordu, faiz kararı sürpriz gibi oldu, toplantıyla aynı gün verilen ilk tepkiler de böyleydi zaten. Ama bir iki gün sonraki yorumlarda sürpriz  vurgusu kayboldu. Bir kısım  yorumcular  Merkez'in faiz koridorunu daraltmasını  beklediklerini söylemeye başladılar. Yani, Merkez Bankasının, alışılmışın tersine, bu defa şaşırmaca yapmadığı, bekleneni yerine getirdiği, bir sürprizin  söz konusu  olmadığı söylenmeye başladı

Bunun bir rastlantı olduğu, daha önce de böyle yorum değişikliklerinin yapıldığı, olayın ilk sıcaklığının arkasından, durum biraz daha netleşince, böyle değerlendirme farklılaşmasının olabileceği,  bunun normal olduğu, çok  da  önemsenmemesi gerektiği  vs. söylenebilir.  Bunlara ben de katılırım.

Ama bana  bu defa sanki başka bir şey oluyormuş gibi geldi. Kim bilir, belki de TCMB'nin  fazlasıyla şakacı bir para otoritesi olarak algılanıp, takdim edilmesi rahatsızlık yarattı.   Kararın ilk şaşkınlığı geçtikten sonra, aslında durumun pek de böyle olmadığını, Merkezin artık beklenenleri yaptığını, böylece aktörlerin önlerini görmelerini sağladığını söylemek ihtiyacı duyuldu herhalde. 

                                             *                            *                          *

Yanılıyor olabilirim kuşkusuz. Ancak, hem içeride hem de dışarıda TCMB'nin yeni politika anlayışının yaygın biçimde eleştirildiği biliniyor. Eleştirilerin bir kısmı TCMB'nin ortodoks  para  politikası reçetelerinin epeyce dışına çıkan yeni politika uygulamalarına dönük.  İkinci bir grup eleştiri de Merkezin şaşırtıcı olmayı bir para politikası aracı haline getirdiğini, bunun belirsizlikler ürettiğini, aktörlere yol göstermek durumunda olan bir para otoritesi için bu yaklaşımın yanlış ve yıpratıcı olduğunu söylüyor.

Birinci gruptaki eleştiriler  eskiden beri var.  Aslında  para  politikasının  muhafazakar olması gerektiğini düşünen bir ekolün sürüklediği bir tartışma bu.  Günümüzde muhtelif nedenlerle bu tür muhafazakar para politikası uygulamalarının dışına çıkıldığı biliniyor.

Aktörlere sürpriz yapmayı  para politikası aracı haline getirme eleştirisi ise daha yeni sayılır.  Bu tür eleştirilerin özellikle vurgu yaptığı iki nokta var. Birisi böyle bir  "sürpriz aracı"nın  etkili olup olmadığı meselesi. Bunun etkili olduğuna ilişkin ikna edici bir kanıt yok. İkinci nokta  ise  Merkez Bankalarının  "sürpriz aracı"nı  sıkça kullanmalarının para otoritesinin kredibilitesine,  güvenilirliğine olumsuz etki yaptığı görüşü. Bu yönde de epey bir kanıt var gibi  görünüyor.  Bizim  aktör  ve  yorumcuların  kararları sürpriz olarak değerlendirmekte ikircikli hale gelmelerinde  bu kredibilite meselesinin katkısı var mı acaba diye düşünüyorum.

Tüm yazılarını göster