Yıllık ticaret açığı 14 ay aradan sonra arttı

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com
 
Yıllık bazdaki dış ticaret açığında rekor 2011 yılının ekim ayında kırıldı. Türkiye, söz konusu ay itibariyle yıllık bazda tam 106.7 milyar dolar dış ticaret açığı verdi. Ekim ayında yıllık ihracat 132.5 milyar, ithalat ise 239.3 milyar dolar düzeyindeydi.
İthalat izleyen dönemde kayda değer bir değişiklik göstermedi. Ekonomik büyümede ortaya çıkan yavaşlama, ithalatın 2011'in ekiminden sonraki dönemde neredeyse yatay seyretmesi sonucunu doğurdu. İthalat, 235-242 milyar dolar arasında dalgalandı. 
 
2011'in ekim ayında 132.6 milyar dolar düzeyinde bulunan yıllık ihracat ise her ay düzenli olarak arttı. Ocak ayındaki yıllık ihracat 153.7 milyar dolara ulaştı.
İthalatın yatay seyretmesi, ihracatın ise düzenli olarak artması sayesinde 2011 yılının ekim ayında 106.7 milyar dolar olan yıllıklandırılmış ticaret açığı geçen yılın aralık ayında 84 milyar dolara geriledi. Yani yıllık ticaret açığı 14 aydır düzenli olarak düşüyordu.  
Eğer ocak ayındaki gerçekleşme bir eğilimin başlangıcıyla bu durum değişmişe benziyor. Yıllık ihracat ocak ayı sonunda aralık sonuna göre 1 milyar 160 milyon dolar arttı; ithalattaki artış ise 1 milyar 330 milyon dolar oldu. Buna göre, yıllık dış ticaret açığı aralıktaki 84 milyar 7 milyon dolarlık düzeyinden ocakta 84 milyar 177 milyon dolara çıktı.
 
Yıllık ticaret açığının 170 milyon dolar artması tek başına elbette hiçbir şey ifade etmiyor. Ancak, vurgulamaya çalıştığımız, ekim 2011'den sonra ilk kez bir artış yaşanmış olması. Peki, bu artışın nedeni ne?  
 
Altın durdu, mertlik bozuldu!
 
Türkiye geçen yıl ihracatta adeta "maden bulmuş" ve bir yılda rekor düzeyde, tam 13.4 milyar dolarlık altın ihraç etmişti. İthalat ise 7.6 milyar dolarda kalmış ve böylece Türkiye bir anda net altın ihracatçısı oluvermişti.
 
Geçen yılki altın ihracatı yıl ortasında yoğunlaşmış ve bu ihracatta İran ön plana çıkmıştı. Yılın son aylarında ise ağırlıklı olarak Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihracat yapılmıştı. Arap Emirlikleri'ne dönük ihracatın da, aslında İran'a yapılamayan ihracatın bu ülke üzerinden gerçekleştirilmesinden kaynaklandığı belirtilmişti. 
 
Altın ihracatı bu yıl tümüyle durmadıysa da geçen yılki temposundan çok uzaklaşmış görünüyor. Ocak ayında 465.9 milyon dolarlık ihracat, 697.7 milyon dolarlık da ithalat yapıldı. Ocak ayındaki 465.9 milyon dolarlık ihracatın 370.8 milyon doları Birleşik Arap Emirlikleri'ne, 61.8 milyon doları Türkmenistan'a, kalanı da diğer ülkelere.
 
Birleşik Arap Emirlikleri'ne ocak ayında 370.8 milyon dolarlık altın ihraç edilirken, bu ülkeden yapılan ithalat da 345.5 milyon doları buldu. İhracat ve ithalat neredeyse eşit! İthalatta ikinci sırayı ise 223 milyon dolarla İsviçre aldı.
 
Altın, açığı büyütecek
 
Türkiye geçen yıl net 5.8 milyar dolarlık altın ihraç etti. Altın madenlerine sahip olmadığımıza ve altın üretmediğimize göre, ithal ettiğimiz hurda altını işledik, buna stoktan da ekleme yaptık ve bunları satarak dış ticaret açığının 6 milyar dolara yakın daha az oluşmasını sağladık. 
 
Ancak bu durumu bu yıl da sürdürmek pek mümkün görünmüyor. İlk işaret ocak ayıyla birlikte alınmış durumda. Hem zaten yıllık dış ticaret açığının 14 ay sonra yeniden artış göstermesi de tümüyle altın ihracatının azalması, buna karşılık ithalatın artmasından kaynaklanıyor. Üstelik, bu daha başlangıç gibi görünüyor. 
 
Türkiye'nin altında net ihracatçı konumunu birkaç yıl sürdürmesi söz konusu olamaz. Dolayısıyla geçen yılki 5.8 milyar dolarlık net ihracatçı konumdan, bu yıl birkaç milyar dolar da olsa net ithalatçı konuma geçmek, toplamda ticaret açığını büyütecek yönde 10 milyar dolara yakın bir fark demek. Ticaret açığında ortaya çıkacak bu fark da cari açığın aynı ölçüde yukarıda oluşması demek. 
 
Dış ticarette altından kaynaklanmak üzere ihracatın daha az artacağı, hatta sabit kalacağı, belki de gerileyeceği; ithalattaki artışın ise biraz kımıldayacağı aylar bizi bekliyor gibi. Ekonomi biraz canlanırsa, bağlı olarak iç talep de biraz artarsa ithalat çok daha belirgin bir artış eğilimi gösterecek demektir. 
 
 
Tüm yazılarını göster