Yıllık küçülmeyi yüzde 7'den aşağı çekmek zor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

İlk çeyrek küçülmesinde bardağın bizim açımızdan dolu tarafı, Dünya olarak yaptığımız tahminde neredeyse tam isabet kaydetmiş olmamız. Pazartesi günü, ilk çeyrekteki küçülmenin yüzde 12-14 aralığında beklendiğini yazmıştık. Bardağın boş tarafı ise, Türkiye'nin 2001 krizinde bile görülmedik ölçüde küçülmüş olması. Yeni GSYH serisine göre 2001 yılının son çeyreğinde yüzde 9.8 olan küçülmeden sonra en büyük oran bu yılın ilk çeyreğinde yaşandı. Dolayısıyla, şimdiye kadar görülmedik ölçüde bir küçülmeyle karşı karşıya kalmış olduk. Geçen yılın son üç ayında yüzde 6.2 küçülen Türkiye ekonomisindeki daralma eğilimi devam etti ve bu yılın ilk çeyreğindeki oran yüzde 13.8 ile rekor düzeye ulaştı.

İlk çeyrekte sanayide yüzde 18.5 küçülme yaşandı. Sanayi üretiminde ilk çeyrekte ortaya çıkan yüzde 22'lik gerileme, GSYH hesaplarına belli ki daha az yansımış. Sanayinin yüzde 18.5 küçüldüğü ilk çeyrekte, sanayi dışındaki sektörlerdeki daralma yüzde 12.2 olarak gerçekleşti.

İlk çeyreğin en önemli verilerinden biri de GSYH'nin cari olarak bile gerilemesi. Bu, pek rastlanan bir durum değil. TL bazında yüzde 2.2 olan cari fiyatlarla GSYH daralması, dolar cinsinden ise tam yüzde 29'a ulaşmış durumda. Dolar cinsinden daralmanın böylesine bir düzeye yükselmesi, GSYH'nin hem cari fiyatlara göre gerilemesinden, hem de Türk Lirası'nın değer yitirmesinden kaynaklanıyor. GSYH hesaplarına göre, geçen yıl üç ayın ortalamasında 1.20 olan dolar kuru, bu yıl 1.65'e çıktı. Türk parasındaki değer kaybının etkisiyle yılın tümündeki GSYH de dolar bazında önemli ölçüde eriyecek. GSYH, geçen yılın tümünde 950 milyar lira, döviz bazında ise 742 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

Yılın ilk çeyreğinde yaşanan ve aslında pek de şaşırtıcı olmayan yüzde 13.8'lik rekor daralma, yılın tümündeki daralmaya ilişkin tahminlerin de revize edilmesine yol açacak. Uluslararası kuruluşlar tarafından dile getirilen ve yüzde 5 ile 6 arasında değişen oranların gerçekleşmesi artık pek mümkün görünmüyor. Hükümetin, içinde bulunduğumuz günlerde yapacağı ikinci revizyonda ilk çeyrek gerçekleşmesini göz önüne alarak daha gerçekti bir oran ortaya koyması bekleniyor. Çünkü yapılan hesaplamalar, yılın tümündeki daralmada yüzde 7'yi işaret ediyor.

Tahmin yapmakta yine en somut gösterge sanayinin durumu. Sanayi üretimi, mayıs ve haziran aylarında bir önceki aya göre yüzde 3 artsa bile ikinci çeyrekte geçen yıla göre yüzde 18'lik bir gerileme olacak. Bu gerilemenin, GSYH hesaplarına yüzde 15 dolayında yansıması beklenmeli. Sanayi dışındaki sektörlerde ilk çeyrekte yüzde 12.2 olan daralmanın, ikinci çeyrekte tek haneye, yüzde 8-9'a indiğini varsaysak bile ikinci çeyreğin toplam küçülmesi ancak yüzde 10 dolayına çekilebilecek.

İlk çeyrekte yüzde 13.8 küçülen, ikinci çeyrekte de en iyimser hesaplamalara göre yüzde 10 dolayında küçüleceği tahmin edilen ekonominin ikinci altı aydaki daralması yüzde 2.5 dolayında tutulabilirse yılın tümündeki daralma yüzde 7'lerde kalacak.

Yapılan tüm tahminlerde, Türkiye'nin ilk üç çeyrek boyunca küçüleceği ve büyümeye ancak son çeyrekte geçilebileceği dile getirildi. Üstelik, bunun da garantisi yok.

Ama garanti gibi görülen bir başka gerçek var. Bu yıl böylesine hızlı gerileme yaşanması, baz etkisi sayesinde 2010 yılında Türkiye'nin tahmin edilenden çok daha hızlı büyümesi sonucunu doğuracak. Öyle ki, hükümetin 2010 için şu anki öngörüsü olan yüzde 3.3 bile aşılırsa şaşmamak gerekecek.

Tüm yazılarını göster