Yılda bir fatura envanteri yapıyor musunuz?

Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ zeki.gunduz@dunya.com

Günün sözü:

''İntihar etme açısından silahla yiyecek arasında tek fark, sadece seçilen yöntemin çabukluğudur. İnsanlar yaşantılarının yarısını yiyerek, diğer yarısını da tedavi olup ilaç alarak geçirmek zorunda kalıyorlar.''

                                                                                 Stefano E.D'Anna 

                                                                                 Tanrılar Okulu

Şirketlerin faturaları en fazla dikkat etmeleri gereken evrakların başında gelmektedir. Zaman zaman fatura ciltlerinin veya sahifelerinin kaybolduğu durumlarla karşılaşılmaktadır.

Bu durum başlı başına incelemeye sevk edilmenize sebep olabilir. İncelemeye sevk tek başına yarattığı zaman kaybı ve ispat güçlüğü yanında, bu faturaların şu veya bu şekilde sizin bilginiz dışında kullanılması riski yanında, oldukça küçük riskler oluşturmaktadır.

Sahte fatura tanziminde bazen şirketlerin kaybolduğu sanılan faturaları; işletme çalışanları tarafından başka şirketler adına düzenlenerek, fatura ticareti konusu yapılabilmektedir.

Bu durumun tespiti halinde, bunun ilk etapta hesabını verecek olan işletmenin kanuni temsilcileri, yani yönetim kurulu üyeleri veya limited şirketlerde şirketin müdür ortaklarıdır. Kendinizi, ne olduğunu dahi anlamadan mahkeme karşısında yargılanırken bulur, günlerce gazetelere tefrika olabilirsiniz.

Bu nedenle yılda en az bir kez şirketinizde fatura envanteri yapın. Bu envanterde bastırılan faturaların sayısı, numaraları, kullanılanlar, iptal edilenler, boş faturalar belirtilmelidir. İşi devralırken ve devrederken de bunu alışkanlık haline getirin. Diğer bir ifade ile faturaların boş ve dolu nüshalarına "kıymetli evrak" muamelesi yapın.

Hafızasız şirketler: Şirketinizin mali bellek dosyası var mı?

Şirketin mali geçmişinin şirket yönetimlerince elden ele aktarılarak biriktirilmesi çok önemlidir. Çoğu zaman değişen yöneticilerle birlikte geçmişte yaşanan deneyimlerin unutulduğu, aynı hataların tekrarlandığı görülmektedir.

Bunu engelleyebilmek için bir dosya oluşturularak;

. Şirketçe alınmış muktezaların,

. Yapılan incelemelerle ilgili raporların,

. Yargı kararlarının,

. Şirket danışmanlarına sorulan sorular ve alınan yanıtların,

. Şirketin YMM'sinin yaptığı denetimlerle ilgili olarak oluşturduğu ara denetim raporlarının,

. Tam tasdik raporlarının,

. Bağımsız denetim raporlarının ve benzeri tüm yazışmaların muhafazası ve yeni yöneticilere devri oldukça önemlidir.

Sorumluluk devralır ve devrederken bu dosyaları arayın, hazırlayın veya isteyin.

Yangında ilk kurtarılacak şey nedir?

Şirket defterleriniz talep edildiğinde ibraz edilememesi, hapis cezası gerektiren bir suç oluşturmaktadır.

Bu nedenle yıllar itibariyle şirketinizin kanuni defterlerinin tam ve bastırılmış vaziyette muhafaza ediliyor olmasının, kanuni temsilcilerin sorumluluğu olduğunu hatırlatmak isterim.

İş devralırken, işi devrederken sorumluluğunuzdaki kanuni defterlerin tam ve eksiksiz devralındığı ve/veya devredildiğini mutlaka tutanağa bağlayın.

Her yıl bu konuda da envanter çalışması yaptırın. Kanuni defterlerin muhafazasından emin olun.

Defteri bastırmamak ne gibi belalara yol açabilir?

Şirketlerde sıkça karşılaşılan bir konu kanuni defterlerin bastırılmasında karşımıza çıkar. "Ne olacak elektronik ortamda muhafaza edildiğine göre şayet ihtiyaç olursa basarız" diye düşünebilirsiniz.

Ancak, özellikle muhasebe yönetimlerinin kaydi düzeltme yapmama kaygısı ile veya bazen sadece ihmalkarlık nedeniyle defterlerin basılmamış olması önemli sonuçlara yol açabilmektedir.

Yıl bittikten sonra defter bastırılmaya kalkıldığında noter tasdikli defter sahifeleri bazen yetmeyebilmektedir. Bu durumda çare olarak çoğu zaman defterin arka yüzü de kullanılmakta veya bu durum fark edildikten sonraki dönemlerin muhasebe kayıtları topluluşturularak yapılmaktadır. Muhasebe sistemi çökebilmekte, kayıtların tekrar oluşturulması önemli bir emek harcanmasını gerekli kılabilmektedir.

Defterler henüz basılmadan inceleme elemanlarınca tespit edilmekte ve şirketlerin indirilen KDV'leri deftere kayıtlı olmadığından bahisle reddedilebilmekte, dolayısıyla şirketler durduk yere gereksiz cezalı tarhiyatlara muhatap olabilmektedirler. Tüm durumlar, neticede şirketler için sıkıntılı bir ortam yaratmaktadır.

Şirket yönetimlerine tavsiyemiz, bu konuyu titizlikle takip etmeleridir.

Ben de olsam Aziz Nesin kadar yazarım

Aziz Nesin'e taparcasına hayran bir yabancı yazar Türkiye'ye yazarı ziyarete gelir.

Adam ilk günler Aziz Nesin'e adeta secde etmekte, başına pek değerli saygıdeğer üstad gibi sıfatlar koymadan konuşmaya başlamamaktadır.

Ancak bir hafta gibi kısa bir sürede adamın davranışları süratle değişmeye, hatta saygısızlığa varmaya başlayınca etraftakiler dayanamayıp bu değişikliğin nedenini sormuşlar.

Adam, ''Bırakın ya. Ben bu adamın zekasına hayrandım. Bunca esprili hikayeyi nasıl buluyor, nasıl yaratıyor, bu nasıl zeka deyip dururdum. Buraya gelince anladım ki sizde malzeme çok. Meğer adam etrafa bakıp bakıp gördüklerini yazıyormuş. Türkiye'de ben de Aziz Nesin olurum'' demiş.

Biraz düşündüm adam haklı. Başka hangi ülkede günlük gazetenizi açtığınızda

''Allah ve çetesi yakalandı '' gibi bir başlıkla karşılaşmak mümkün. Hatırlarsanız Ankara Siteler'de esnafın birini ben Allahım bunlar da peygamberlerim İsa, Musa, Muhammed diyen bir kişi dolandırmış, hatırı sayılır bir parayı çarpmıştı.

Tüm yazılarını göster