Yerli Malı Haftası mı? Sigortalılık haftası mı?

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği geçtiğimiz yıl içerisinde Nielsen'e Türkiye genelinde araştırma yaptırdı. Bu sonuçlar da geçtiğimiz hafta bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Araştırmada geniş kapsamlı ve birçok soru sorulmuş. Bunun ayrıntısına girmeyeceğim, geçtiğimiz haftalarda basında bunlar çıktı.

Öncelikle şunu söylemem gerekir, acentelerin ağırlığının tartılmayacağı sonuçlar da çıkmış.Tüketici acenteyi tanıyor, kötü bir şey olduğunda da iyi bir şey olduğunda da acentesinden biliyor. Bir şikayeti varsa bunu öncelikle acentesine iletiyor. Bu sonuç gösteriyor ki, acenteler uzun yıllar sektörün yükünü omuzlarında taşıyacak.

Diğer taraftan bakıldığında ekonomik sebepler sigorta yaptırmakta da, iptal etmekte de önemli bir etken. Sigorta yaptıran da yaptırmayan da bilgi alacak bir mecranın olmamasından yakınıyor. Diğer taraftan sigorta hakkında bilgilendirme mesajlarının televizyon kanallarından izleyicilere duyurulması gerektiğini söylemiş ankete katılanlar.

Reklamlar açık kapatıyor

Tanıtımın yeterince yapılmadığı sonucu ortaya çıkıyor. Fakat televizyonda gazetelerde sigorta sektörünün reklamlarına bakarsak oldukça başarılı olduğunu söylemek gerekir. Son aylarda sektör oldukça başarılı reklamlara imza attı. Fakat bugüne kadar o kadar çok zaman kaybedilmiş ki bilinirliğin artması için yapılması gereken daha çok şey var.

Sigorta bilincinin ve kültürünün yerleşmesi için öncelikle ilkokullarda hayat bilgisi derslerine sigorta konulu bir ünite koymak bile gelecekte sigorta bilincinin oluşmasına büyük katkı sağlayacaktır. Birlik yetkilileri iki senedir Milli Eğitim Bakanlığı ile temasa geçemediklerinden şikayetçiler. Sigorta bilinci oluşmamış toplumumuzda vatandaşlar bırakın kasko ve sağlık sigortası yaptırmayı gidip zorunlu deprem sigortası, tarım sigortası ya da bireysel emeklilik neden yaptırsın. Bu örnekleri devletimizin özellikle desteklediği branşların başında olmasından dolayı verdim. Devletimiz bu kanunları çıkarırken diğer taraftan eğitim sistemimizin içine sigortacılığı da katmayı unutmamalı. Aslına baktığımızda ithalatın arttığı çevremizin yabancı mallarla dolduğu bir ortamda hâlâ okullarımızda Yerli Malı Haftası'nı kutluyor olmamız bir başka tezat unsur değil mi?

Para verince daha kıymetli oluyor

Bu arada Sigorta Şirketleri Birliği'nin başlattığı reklam kampanyasını çok önemli görüyorum. Ve bunun Hazine ile birlikte organize ediliyor olması çok daha önemli. Şirketlerden toplanan paralarla fon oluşturdu ve o fondan tanıtım yapılıyor. Bu ilk yapılıyor ve devamın da olacağını bilmek güzel. Ama bütün tanıtım kanalları yeterince kullanılıyor mu? Ben 30 haftadır TRT'de sigorta konusunda program yapıyorum. TRT bana  "Biz özel sigortaların önemini biliyoruz, gelin programı sponsorsuz olarak siz yapın" dediler. Bundan güzel destek olur mu? Ama bazı haftalar programıma çıkacak yönetici bulmakta zorlanıyorum. Davet ettiğim yöneticiler programa katılmayacaklarını söyleyip sonrasında televizyonlara parayla reklam veriyorlar. Para verince daha kıymetli oluyor sanırım.

TRT'nin üstünlüğü tartışılmaz

Diğer taraftan TRT'nin sağladığı bu olanağın önemi konusunda örnek vermek isterim. Sektörden birçok üst düzey yönetici bana şöyle dedi." Ben birçok popüler kanala, tematik kanala çıktım. Fakat TRT'ye çıktıktan sonraki hafta başında telefonlarım susmadı. Bütün Anadolu'dan kurum yöneticileri, acentelerim, asker arkadaşlarım hatta tüm akrabalarım aradı neredeyse."  TRT reyting yarışında ölçümlenmese de izlenme oranında tartışılmayacak bir üstünlüğü var özellikle Anadolu'da. Kısacası sigorta bilincinin artırılmasına yönelik tüm çabalara sektörün destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bugünden yarına bir şey beklememek gerekir ama, bir yerden de başlanmalı değil mi?    

Tüm yazılarını göster