Yepyeni bir euro

Atılım MURAT AYKIRI FİNANS amurat@etu.edu.tr
 
G.Kıbrıs'ın önünde uzun ve zor bir yol var. Finans piyasalarından hükümetin tek başına borçlanma şansı yok. Kabul edilebilir oranlardan finansman sağlanamaz. Kemer sıkmak karşılığında, kurtarma fonlarından 10 milyar euro alındı. Kemerleri sıkmak, ekonominin küçülmesine yol açar. Bütçe açığı büyür. Kamu borcu artar. Sermaye çıkışı, kredilere ket vurur. Vergi tabanı daralır. Ülkenin mevcut borç durumunu sürdürmesi kolay gözükmüyor. Moody's ''Ülke temerrüde düşebilir'' diyor.  Temerrüde düşmek belki de ülke için en iyisidir. İleride euro bölgesinden ayrılma durumu gündeme gelirse, çıkış daha az sıkıntılı olabilir. Kaldı ki; ülkede sermaye kontrolleri uygulanacağı için, euro bölgesinden çıkış daha kolay olabilir. Euro sistemi içinde, ülkenin artık kendi parasına sahip olduğu da söylenebilir. Bir G.Kıbrıs bankasındaki euro, bir Fransız bankasındaki euro ile değiştirilebilir mi?
İç kaynak mı dış kaynak mı konusu, G. Kıbrıs operasyonu ile bir kez daha tartışılıyor. İflas etmiş finansal kurumlara direkt para verilirse, kaynak dışarıdan gelmiş oluyor. Borçlar yeniden yapılandırılırsa, hissedarlar ve tahvil yatırımcıları zarar ederse, kaynak içeriden kullanılmış oluyor. Devletlerin finanse ettikleri kurtarma planlarından ziyade, kaynakların içeriden kullanılmasının daha uygun olduğunu düşünüyoruz. Çünkü özel sektör katılımı (kreditörlerin belli bir zararı sineye çekmesi), devlet ile finansal sistem arasındaki bağı zayıflatıyor. G.Kıbrıs olayını karmaşık hale getiren, bankaların tahvillerinin olmamasıydı. Olan mevduat sahiplerine oldu. Yüz bin euronun altındaki mevduatların vergilendirilmemesi doğru bir karar olabilir. Tabii bu durumda daha yüksek mevduatların vergisi artacak. İç kaynakla kurtarılanlar ülkenin en büyük bankalarıdır. Bu açıdan bakıldığında ekonomi üzerindeki negatif etki de artabilir. Yunanistan'ın borcunun yeniden yapılandırılmasındaki özel sektör katılımı, G.Kıbrıs bankalarının batışındaki en önemli faktör olarak gözüküyor. Bu bankalar, Yunanistan'ın kamu borcu riskine aşırı şekilde duyarlıydı.
Her ne kadar aksi söylense de, finansal kurumların iç kaynak kullanılarak kurtarılması bundan sonra norm olabilir. Eurogroup'un tecrübesiz başkanı Dijsselbloem, ''G.Kıbrıs emsal olabilir'' açıklamasını yaptıktan sonra, piyasalar karıştı. Sözlerini daha sonra geri alarak; ''G.Kıbrıs spesifik bir durum. Her ülke ayrı değerlendirilmelidir'' dedi. İç kaynak kullanarak kurtarmak, bundan sonraki bütün planların özünü oluşturabilir. İtalyan, İspanyol, Portekizli, Slovenyalı mevduat sahiplerinin dikkatli olması gerekebilir. İspanyol bankalarının Alman kreditörleri ve Fransa'daki kreditörler de risk altında olabilir. 
Almanya'da bu yıl seçim var. Merkel açısından kritik bir dönemeç olacak. Ülkenin makro göstergeleri, Fransa ve İspanya gibi ülkelerden çok daha iyi değil. Örneğin; kamu borcu/milli gelir oranı, İspanya'nınki ile aynı sayılır. Bu açıdan; direkt para aktararak(dış kaynak)ülkelerin ve bankaların kurtarılması seçim senesinde zor olabilir. Almanya iç kaynak kullanılmasını istiyor. Alman medyasında bu tarz haberler çıkıyor. Ekonomistler buna vurgu yapıyor. IMF de destek veriyor. 2013 senesinde Avrupa'da farklı durumların ortaya çıkması durumunda, kurtarma planlarında iç kaynağa ağırlık verilmesi beklenebilir. Avrupa kaynaklı gelişmeler, piyasaları yoklamaya devam edebilir.  
 
Tüm yazılarını göster