Yeniden merkez

Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Merkez Bankası, kendisine manevra alanı bırakmaya çalışmakla beraber, iki hafta önce vurgusunu değiştirmiştir.  İki hafta önce güven vermek, duruma hakim olduğunu göstermek amacıyla Ankara'da yaptığı toplantıdaki ton değişikti. Banka kurdan çekinmekte olduğunu son dönemde defalarca göstermiş durumda. Tek yanlı miktar müdahalelerinin etkili olamadığını gördükten sonra, ki ancak temellerden bağımsız bir şok karşısında etkili olabilir, TL likidite sıkılaştırmasıyla ileride politika faizini de artırabileceği bir yola girmiş görünüyor. Verim eğrisinin kısa tarafını sattırarak eğriyi düzleştirmiş oldu ve likiditesiz de olsa ilk tepkiyi bu yönde gördük.

Öte yandan Merkez politika faizini artırmadı; ama net borç verici konumda olduğu için gecelikte yaptığı 350 baz puanlık artışla aslında bir nevi faiz artırmış oldu. Döviz satım ihalelerine devam ederse tam sterilize etmeyeceğini de düşünebiliriz.

Merkez enflasyonun yükselmekte olduğunu ve kurda gerçek temelleri olan bir baskı olduğunu kabul etmiş durumda. Elbette piyasa oyuncuları bu kabullerin üzerine gidebilir. Sonuçta Merkez'in görünüm/pozisyon değişikliği yaptığını yeniden gördük. Bu değişimler bir ölçüde zigzaglı bir hal almaya başladı. Önümüzdeki 6 ay FRN ve TÜFEX taşıyan oyunculara yarayacak gibi görünüyor. 

Geçen haftaki basın toplantısı ve açıklanan önlemler TCMB'nin bu doğrultuda ilerleyerek yeni bir para politikası duruşuna geçiş yaptığını gösteriyor. Her zaman olduğu gibi bu geçiş kısmi ve elastik görünüyor. Şöyle:

(a) Haftalık repo faizi (politika faizi) değiştirilmedi; ancak gecelik borç verme faizi 350 baz puan artırıldı. Şu anda efektif yüzde 11.15'dan gecelik pencereden borçlanmak mümkün olabiliyor. TCMB kaynaklı fonlamanın haftalık ve gecelik olarak birbirine yakın miktarlarda gerçekleşmesi halinde etkin politika faizi haftalık ve gecelik faizlerin ortalaması olarak görülmeli. Bugün ihale açıldığına göre şu anda yaklaşık yüzde 8.5 civarında bir (basit) etkin politika faizi söz konusu. Şu anda politika faizi 5.75 ile ne bono, ne mevduat, ne de kredi faizlerinin alakası var. Spread çok açık.

(a) Bankaların kredi artış oranı mevduat artış oranının çok üzerinde. Yılbaşından bu yana takipteki krediler hariç TL bazında kredi artışı yüzde 26 iken mevduat artış oranı yüzde 12.5. Kredi mevduat oranımız 19 Ekim itibariyle yüzde 95.04 -yılbaşında yüzde 85.65 iken. Repo fonlaması yılbaşından bugüne yüzde 87 oranında artarken, repo fonlamasının pasifteki payı yüzde 10.4 seviyesinde. 31 Aralık 2010 tarihinde bu pay yüzde 5.7. Bu durumda TCMB'nin dünkü duruşu bankalara ne söylüyor?  Açık bir  "repo fonlamasyla kredi vermeyin" mesajı görüyoruz. TCMB bir taraftan TL MMKların döviz olarak tutulabilecek oranını yüzde 40'a yükseltir ve yüzde 10 da altın olarak tutulabileceğini söylerken, ki verdiği TL likiditeyi hiç sterilize etmeyecek, diğer yandan "faizi aslında yükselttiğini" de söylüyor. Yani ekstra borçlanma ihtiyacı içinde olmayın, fazla leverage yapan gelir yüksek maliyetle benden fonlanır demekte. Özet: Likiditeyi veririm, ama maliyetine katlanırsınız.

(a) Büyüme, resesyon ihtimali vb kaygılar dün sabah itibariyle ajandadan çıkmış görünüyor. Bu açıdan tam bir u dönüşü söz konusu. Fakat gelecek sefere "büyüme öncelikli konu haline geldi" denmeyeceği belli değil.

(a) Sermaye akımlarına açık bir ekonomide hem kur, hem faiz kontrol edilemeyeceği için (Trilemma), TCMB kuru baş hedef seçmiş durumda. Kur da zaten hemen cevap vermiş görünüyor. Faizlerin yüksek kalmaya devam edeceğini, hatta cari açığı/şirketlerden gelen gerçek döviz talebini karşılamada sorun çıkacak gibi görünürse politika faizi dahil artırılabileceğini de anlıyoruz. O manada da bir tür eskiye dönüş söz konusu ve durum adeta 2006 Mayıs-Haziran dönemine benziyor. Tek fark sermaye çıkışlarına karşı politika faizinin değil, gecelik faizin faiz koridoru da genişletilerek, artırılmış olması. Elbette bu fark önemli: çünkü yüzde 5.75 ve yüzde 12.5 arasında herhangi bir yerde seyredecek olan bir faiz söz konusu oluyor. Likidite kısılıp artırılarak faizi günlük oynatmak mümkün. Bu nedenle biraz beklemek ve görmek lazım. 

(a) Bu aynı zamanda faiz belirsizliği de demek, teorik olarak. Fakat uygulamada faizi daha dar bir koridora çapalamak gerekecek. Zaten ne olursa olsun kurda günlük volatilite döviz satım ihalelerine, pariteye ve talebe göre yüksek seyredebilir. Aynı şeyin faizde de olacak gibi görünmesi rahatsız edicidir.

(a)  Ekonomi ve finans  özünde belirsizlik ve zamanın (gecikme) modellenmesi çabasıdır. Bir genel denge modelinde bir ve aynı fondamantaller konfigürasyonuna yerleşen bir politika müdahalesinin (örneğin faiz artırımı) birden fazla birbiriyle çelişebilen sonuca neden olabilmesi durumuna "multiple equilibria" deniyor. TCMB'nin piyasalara bir doz belirsizlik enjekte etmesi daha önce de görüldü. Fakat bu tip deneyler "çoklu dengeye" (multiple equilibria) götürebiliyor.

Tüm yazılarını göster