Yeni yasa mimarlık ofislerinin yükselişini durduracak mı?

Leyla İLHAN EMLAK GÜNDEMİ

Mimarlar bir şehir için kritik önemdedir. Bugün İstanbul’a gelen turistlerin önemli bir bölümü Mimar Sinan gibi ünlü mimarların yaptığı eserlerin olduğu bölgelerde zaman geçiriyor. Örneğin Barselona şehrine deyim yerindeyse imzasını atan ünlü mimar Antoni Gaudi'nin yaptığı eserler kente milyonlarca insanı çekiyor.

Türkiye’de mimarlık ofisleri son yıllarda inşaat sektörünün gelişmesiyle birlikte büyüdüler. Sadece Türkiye’de değil, yurtdışından teklif alır hale geldiler. Aldıkları projelere Türk şirketlerini de dahil etmeye başladılar. Yaptıkları projeler uluslararası yarışmalarda ödül almaya ve dünyaya seslerini daha fazla duyurmaya başlamışken, 2 Mayıs’ta Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren TS 8737 nolu yeni Yapı Ruhsatı Formu Standardı tebliği, yükselmeye başlayan mimarlık ofislerini olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Çünkü tebliğin ardından İçişleri Bakanlığı tarafından Mekansal Adres Kayıt Sistemi Yapı Belgeleri Uygulamasında ruhsat formu değişikliklerinin işlenmesiyle; yapı sahibinin, yapı müteahhidinin, şantiye şefinin, yapı denetçilerinin (fenni mesullerin) ve proje müellifl erin ıslak imzalarının yer aldığı haneleri kaldırdı. Artık yeni yapı ruhsatı standardına göre; ruhsatı düzenleyen idare yetkilileri dışında yalnızca yapı denetim şirket yetkilisinin ıslak imzası alınması yapı ruhsatı düzenlenmesi için yeterli olmakta. Buna karşın imza haneleri kaldırılan alanlarda sorumluların isimlerinin ve ilgili bilgilerinin kaydedilmesi uygulaması devam etmekte denilmekte.

Yeni uygulama kime faydalı olacak?

Uygulamaya giren yeni tebliğe Kadıköy mimarı olarak anılan AE Mimarlığın Kurucusu Ahmet Erkurtoğlu’na sordum. Yeni uygulamanın özellikle mimarlık ofislerini olumsuz etkileyeceğini söyleyen Erkutoğlu diyor ki, “Yeni sistemde müteahhit mimarlık ofisine bir yapı projesinin etüdünü yaptıracak. Daha sonra götürüp kendi şirketinin mimarına çizdirecek. Böylelikle mimarın müellif olayı kalkmış olacak. Yapı denetim bu görevi üstlenmiş olacak. Fakat buna karşın müellifi yani çizeni olmayacağımız halde iskanda benden imza isteniyor. Bu durumda mimar olarak ben bir risk alıyor muyum. Ruhsatta imza olmayan bir şeyde neden iskanda benden imza alsınlar.” Erkurtoğlu’na göre uygulama serbest çalışan mimarlık ofislerini de zorlayacak. Erkurtoğlu konuyu şöyle anlatıyor: “Bu durumda müteahhit mimarlık ofisine etütü yaptıracak. Bana 100 yerine 10 lira 5 lira verecek. Sonra da etüdü yapılan projeyi götürüp kendi maaşlı mimarına çizdirecek. Bu bizim gibi serbest çalışan mimarları yok edecek bir uygulama gibi duruyor” dedi. Eski sistemde bir projeyi yaptıklarında müteahhitten para alamadıkları durumda ruhsata imza atmayıp bu paralarını alma hakları olduğunu ancak yeni uygulamada bu güvencelerinin ellerinde alındığını savunan Erkurtoğlu, “Aynı şekilde imar barışı da bizim müellif haklarımızı elimizden aldı. Bu uygulama büyük inşaat şirketleri lehine çıkarılmış bir karar gibi duruyor”dedi.TMMOB Mimarlar Odası da konuyla ilgili yaptığı açıklamayla “Yapı projelerinde mesleki haklarımızı yok sayan düzenlemenin sahteciliğin önü açarak ve proje müelliflerinin eserleri üzerindeki tasarrufların yok sayılmasına neden olacak” uyarısında bulundu. Mimarlar için olumsuz bir düzenleme gibi duran tebliğ, acaba gayrimenkul projelerin de kaliteyi etkiler mi bunu da zaman gösterecek.

Tüm yazılarını göster