Yeni vergi paketi, öneriler ve eleştiriler

Orta Vadeli Plan (OVP) kap­samında, Hazine ve Mali­ye Bakanlığı tarafından öneri­len ve doğrudan vergi gelirleri­ni artırıcı amaçlı yeni bir vergi paketi daha taslak olarak daha

Talha APAK MEVZUATIN İÇİNDEN

Orta Vadeli Plan (OVP) kap­samında, Hazine ve Mali­ye Bakanlığı tarafından öneri­len ve doğrudan vergi gelirleri­ni artırıcı amaçlı yeni bir vergi paketi daha taslak olarak daha TBMM’ye sunulmadan kamu­oyunda ses getirmiş, olumlu/ olumsuz ciddi tartışmalara yol açmış bulunuyor.

Bakanlık tarafından önerilen yeni vergi paketi

Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak, öneri olarak su­nulan yeni vergi paketinde KDV, ÖTV, gelir ve kurumlar vergisi ile vergi usul kanunları başta ol­mak üzere birçok kanunda dü­zenlemeler yapılarak doğrudan vergi gelirlerinin artırılmasının yanı sıra, çeşitli harç ve cezalar­da ciddi artışlar hedefleniyor. Ancak, bu öneriler taslak hali­ni alarak TBMM’ye sunulduk­tan sonra hangi maddeler kabul görecek, hangi maddeler tasarı­dan çıkarılacak henüz net değil. Mevcut öneriler, özetle aşağıda­ki gibi sıralanabilir.

-Deniz taşıma araçlarına ve verilen hizmetlere uygulanan KDV istisnanın kapsamının da­raltılması

-Ulusal güvenlik amaçlı KDV istisnasının alt mükelleflere ta­nınan kısmının daraltılması

-Yabancılara verilen sağlık hizmetindeki KDV istisnasının kaldırılması

-Basılı kitap ve sü­reli yayınlardaki KDV istisnasının kaldırıl­ması

-Altın, gümüş, pet­rol arama hizmetlerin­deki KDV istisnasının kısmi istisnaya dönüş­türülmesi

-Limanlara bağlan­tı sağlayan demiryolu hattı ile liman ve ha­valimanı inşasına ilişkin istis­nanın kısmi istisnaya dönüştü­rülmesi

-Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin inşa­sına ilişkin istisnanın kısmi is­tisnaya dönüştürülmesi

-Kısmi istisnalarda KDV’nin indirimine izin veren düzenle­melerinin kaldırılması

-Engelli araçlarındaki ÖTV istisnasının revize edilmesi

-Esnaf muaflığının kapsamı­nın genişletilmesi, esnaf muaflı­ğı belgesi alma zorunluluğu geti­rilmesi ve harç alınması

-Motokurye faaliyetlerinden doğan kazançlarda basit vergile­me usulüne geçilmesi

-Gerçek kişilerin sahip oldu­ğu gayrimenkulün 5 yıldan sonra satışından kazancın vergiden is­tisnası tek konut için geçerli ol­ması

-Ticari, zirai ve serbest mes­lek faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi ver­meye mecbur olan mükellefler ve şirketler için yurt içi “asga­ri gelir/kurumlar vergisi” ihdas edilmesi

-İştirak hissesi satış kazancı istisnasının kaldırılması, eski hisseler için devam ettirilmesi ve bu hisselerin satış istisnasının yüzde 25 ile sınırlandırılması

-Ar-Ge Personeline uygula­nan ücret istisnasına üst limit getirilmesi

-Çok uluslu şirketlerde küresel asgari kurumlar vergisi uygulaması

-Başta, yurtdışı çıkış harcı olmak üzere birçok harç ve vergi cezalarında artış yapılması

-Bahşiş gelirlerinin vergilen­dirilmesi.

Eleştiri konusu olan hususlar

Maliye Bakanlığı’nca öneri­len yeni vergi paketi daha tasa­rı haline gelmeden kamuoyun­da ciddi eleştirilere maruz kaldı. Bazı öneriler olumlu karşılanır­ken bazı öneriler ise olumsuz karşılandı. Her şeye rağmen ko­nunun çok önceden kamuoyuna sızdırılmış olması ve tartışmaya açılmış olması olumlu oldu. Tar­tışmalarda öne çıkan önemli hu­suslar ise aşağıdaki gibi özetle­nebilir.

1-Asgari gelir ve kurumlar vergisi uygulaması:

Mevcut uygulamada, geçici vergi dönemlerinde ve yıllık ola­rak beyan edilen gelir ve kurum­lar vergisi beyannamesinde kar varsa vergi ödeniyor. Yeni öne­ride ise, beyan edilen kar/zarar haricinde hasılatın %2’si ayrıca hesaplanacak olup, yüksek olan tutar üzerinden asgari vergi öde­necek. İndirim veya istisna hakkı olan mükellefler için de ayrı bir asgari vergi sistemi önerilmek­te. İlk bakışta olumlu bir düzen­leme olsa da uygulaması o kadar kolay olamayacak. Bu öneriye ya­pılan eleştiri ise, gerçekten zarar eden mükelleflere haksızlık ya­pılabilir.

2-Bazı istisna veya muafi­yetlere son verilmesi:

Gerek gelir ve kurumlar vergi­sinde ve gerekse KDV ve ÖTV de haksız rekabete ve vergi adale­tini zedeleyen haksız istisna ve muafiyetten yararlanan mükel­lef grupları var. Kaldı ki, idare bu uygulama dolayısıyla ciddi vergi kaybına uğramakta. Öneriye gö­re, birçok muafiyet ve istisnanın kaldırılması veya daraltılması ye­rinde olup, vergi gelirlerinde artış olacaktır.

3-Devreden KDV’nin beşin­ci yılın sonunda gider ya­zılması:

Mevcut uygulamada, devir KDV’ler iade edilemiyor, gider yazılamıyor. Ancak, bazı işlet­meler gerçek anlamda stoklu ça­lışmakta ve alımları nedeniyle ödedikleri fazla vergi yıllar bo­yu devreden KDV olarak idare­den alacaklı hale gelmekte ve fi­nansman sıkıntısına yol açmak­tadır. Yeni öneri paketinde, devir KDV’ler iade edilmeyerek beşinci yılın sonunda gelir veya kurumlar vergisi yönünden gider yazılması öngörülüyor. Doğru olanı, beşin­ci yılın sonunda merkezi denetim elemanı raporu veya YMM rapo­ruyla iade/mahsup edilmesidir.

4-YMM denetim tam tasdik zorunluluğu:

Mevcut uygulamada, gelir ve kurumlar vergisi yönünden YMM tam tasdik hizmet zorunlu olma­yıp ihtiyari bırakılmıştır. Buna rağmen, ciddi sayıdaki mükellef YMM ile sözleşme yaparak tam tasdik-denetim ve danışmanlık hizmeti almaktadır. Gelir idaresi ise, tam tasdik kapsamındaki mü­kelleflerin rapora bağlanmış ver­gi beyanlarından memnun olduğu görülüyor. Yeni öneri paketinde, bazı mükellefler gruplarının YMM tam tasdik kapsamına alınması veya zorunluluğu konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmekte olduğu görülü­yor.

5-Gerçek kişilerce, beş yıl­dan sonra satılan gayri­menkul satış kazancı istisnası:

Gerçek kişilerin sahip olduğu gayrimenkullerin beş yıldan ön­ce satılması halinde kazanç değer artış kazancı olarak vergilendiri­liyor. Ancak, beş yıldan sonra sa­tılması halinde kazanç vergiden muaf idi. Şimdiki öneri paketin­de ise, bu muafiyet tek konutla sı­nırlandırılıyor ve birden fazla sa­tışların, kaç yıl sonra satılırsa sa­tılsın kazan vergilendirilecek. Bu öneri yerinde bir öneri olup, sa­tış bedelinin belediye asgari rayiç değeri yerine asgari piyasa rayiç değerinden satılması için gerekli düzenleme yapılması doğru ola­caktır.

6-Yurt dışı çıkış harcı:

Her yurt dışı çıkışın­da 150 TL olarak uygulanmak­ta olan yurt dışı çıkış harcının 150 TL’den 1.500 TL’ye çıkarıl­ması öneriliyor. Bu önerinin ha­yata geçmesi halinde ciddi tep­kilere yol açacağı kesin. Bilindiği gibi, kişiler pasaport alırken za­ten gerekli harçları ödemiş olu­yor. Daha sonrasında yurt dışına çıkarken ilave bir harç ödenme­si çok adil bir uygulama olmaya­caktır. Adi üstünde “harç” bir hiz­met karşılığı ödenir. Ortada bir hizmet yokken bir harç alınması doğru olmayacaktır. Tutarın yük­seltilmesi yerine tamamen kaldı­rılmasının önerilmesi daha doğru olacaktır.

Değerlendirme

Yukarıda bahsettiğimiz üzere, kamuoyunda tartışılmakta olan bu öneri paketi henüz bir tasa­rı olarak TBMM’ye gelmiş değil. TBMM’ye nasıl bir tasarı olarak geleceği veya geldikten sonra ne tür değişikliklere uğrayacağı he­nüz net değil. İlerleyen günler­de konu netliğe kavuştuktan son­ra daha doğru değerlendirmeler yapılabilecektir. Son dakika ha­berlere göre; beyan edilen gelir ve harcama kıyaslamasıyla mes­ken kirasına stopaj uygulaması­nın öneri paketinden çıkarılacağı yönünde.

Bize göre; beyan edilen gelir ve harcama kıyaslamasının öne­ri paketinden çıkarılması doğru bir yaklaşım olmamıştır. Doğru­dan gelirlerin vergilendirilmesi ve vergi adaleti amaçlanıyorsa, kayıt dışı kalan gelirler ve harca­maların sorgulanması gerekli ha­le gelmiştir. Bu yaklaşımın, “ser­vet vergisi” veya “nerden buldun” ile bir alakası yoktur. Servet ver­gisi veya nerden buldun çok daha kapsamlı bir düzenlemedir.

Öte yandan, mesken kiralara uygulanması önerilen stopaj uy­gulamasının paketten çıkarılması doğru bir yaklaşım olmuştur. An­cak, kira sözleşmelerinin düşük düzenlenmesini önlemek ama­cıyla, tüm kira sözleşmelerinin GİB’e bağlı on-line yapılmasının zorunlu hale getirilmesi doğru olacaktır. Ayrıca, yurt dışı çıkış harcı uygulamasının devam ede­ceği görülüyor. On kat artırılarak 150 TL den 1.500 TL ye çıkarıl­ması önerisi ise toplumun ciddi tepsine yol açacağı bilinmelidir.

Konuyla ilgilenen tarafların, iş dünyası ve meslek odalarının, sağlıklı ve uygulanabilir bir dü­zenleme çıkması için Bakanlığın önerisine karşılık görüş ve öneri­lerini kamuoyuyla önceden pay­laşmalarında fayda vardır. Başta vergi mevzuatındaki sıkıntıların giderilmesi olmak üzere, toplu­mun, Maliye Bakanı Sayın Meh­met Şimşek’ten yüksek güven ve beklentileri devam ediyor. Ko­nu, TBMM gündeminde görüşü­lürken öneriye rağmen ciddi de­ğişikliklerin olacağı da biliniyor. Ancak, toplumun TBMM’den beklentisi ise, artık adil ve sür­dürülebilir bir vergi düzenleme­sinin hayata geçirilmesi yönün­dedir.

Günün sözü: Bir ülkede siya­si düğüm çözülmeden ekonomik düğüm çözülemez.

Tüm yazılarını göster