Yeni temaların devamı

UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Murat BERK / Yapı Kredi Yatırım

Geçen hafta yazdığımız Yeni Temalar başlıklı yorumumuzu şu şekilde bitirmiştik: "Bu anlamda, bazı öncü göstergelerin büyüme tarafında birkaç hafta daha yatay olumsuz bir resme ve ardından tekrar güçlenmeye işaret ettiğini düşünüyoruz. Tek bir veri çok önemli olmamakla birlikte beklenenden iyi gelen verilerin, başka verilerle desteklenmesi söz konusu olabiliyor. Bu durumun da; büyümeye daha duyarlı olan emtia ve döngüsel hisse senetleri açısından olumlu, bono piyasaları açısından ise nispeten olumsuz olduğunu düşünüyoruz. Nitekim verilerin açıklanmasından sonra ABD bono tahvil faizlerinin arttığını ve bu artışın bizim bono piyasasını da etkilediğini gördük."

Geçen hafta başında ifade ettiğimiz gibi, ABD ve birçok ülkenin bono faizlerinde ciddi yükselişler yaşandı. Bu yükselişin enflasyon beklentilerinin artmasından ziyade reel faizlerde yaşanıyor olması da oldukça ilginç. ABD'deki TIPS yani TÜFE'ye endeksli bonolar gibi bazı göstergelerden böyle bir yorum çıkarmak mümkün. Bu anlamda reel faizlerdeki artışın devam etmesi durumunda, bunun hisse senedi borsaları açısından da yansımaları olabileceğini düşünüyoruz.

ABD tarafında ise olumlu sinyaller veren Nisan ayı tarım dışı istihdam rakamından sonra, çıkış stratejisini tartışan FED'in varlık alım programında azaltma/durdurma beklentilerini tekrar ön plana çıkardığını görüyoruz. Ayrıca her ne kadar volatil bir veri olsa da geçen hafta açıklanan haftalık işsizlik maaşı başvurularında devam eden iyileşmenin de bu görünüme destek olduğu görülüyor. Bu anlamda çok fazla dikkat çekmediyse de FED'in en son kredi beklenti anketine göre, kredi şartlarının gevşetildiği ve kredi talebinin arttığına dair sonuçları önemli buluyoruz.

Bu doğrultuda FED'e yakınlığı ile bilinen Hilsenrath'ın, hafta sonu FED'in varlık alımlarının yavaşlatılması konusunu içeren yazısında, FED'in çıkış stratejisi için hala zamanlamanın tartışıldığını vurguladığına yönelik ifadeleri dikkate değerdi. Bernanke'nin konuşmasında "aşırı risk" alımına karşı dikkatli oldukları uyarısıyla birlikte değerlendirildiğinde, FED'in piyasalara mesaj vermeye çalıştığı yorumunu çıkarmak mümkün.

Geçtiğimiz haftanın önemli konularından biri Avrupa Merkez Bankası ECB'nin KOBİ'lere kredi akışını kolaylaştıracak yollar aradığı yönündeki haberlerdi. Hem basındaki haberler hem de Mersch'in açıklamaları, ECB'nin çevre ülkelerdeki kredi kanallarına tekrar işlerlik kazandırabilmek için, varlığa dayalı menkul kıymet sektörünü canlandırmaya yönelik yollar aradığına yönelikti. Bu doğrultuda hafta sonu G7 toplantısında Draghi'nin; ECB'nin kötü kredileri satın almak gibi bir planı olmadığı; ancak varlık destekli menkul kıymet piyasasını canlandırmak için birçok seçeneği değerlendirdiği yönündeki ifadeleri dikkate değerdi. Fakat özellikle Almanya'nın buna karşı çıkmaya devam ettiği anlaşılıyor. Diğer taraftan G7 toplantısında, resmi açıklama yapılmamasına rağmen, Japon yeninin değer kaybetmesi sürecine yönelik sert eleştirilerin olmaması da önemli bir nokta. Fakat akabinde Almanya ve ABD maliye bakanlarından gelen açıklamalardan, verilen zımni desteğin de şartsız olmadığı anlaşılıyor.

Tüm yazılarını göster