‘Yeni petrol düzeni’ Türkiye’yi nasıl etkiler?

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Petrol fiyatlarındaki düşüşün kalıcı olması, enerjide dışa bağımlılığı çok yüksek olan Türkiye ekonomisini tartışmasız olumlu yönde etkileyecektir. Petrol fiyatlarındaki düşüş, ekonominin en göze batan iki temel derdi olan cari açık ve enflasyon alanında olumlu etki yaratır. Petrol fiyatlarındaki düşüş, Türkiye ekonomisini çok değişik kanallardan etkileyecek: 

Etkinin kendini ilk göstereceği yer enflasyon. Akaryakıt fiyatlarındaki yüzde 10’luk bir düşüş enflasyonda 0.34 puanlık bir düşüş yaratıyor. Enerjiyle ilgili tüm kalemlerde yüzde 10’luk bir düşüşün enflasyonda yaratacağı düşüş ise 1 puanı buluyor. Petrol fiyatlarının dolaylı etkilediği alanlarla birlikte etki daha da artıyor. 

Uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarında yüzde 40’a varan bir düşüş var. Kurlardaki artış bunun iç piyasaya yansımasını bir ölçüde törpülüyor. Ancak yansımanın asıl düzeyini hükümetin tercihleri etkileyecek. Bu tercihe bağlı olarak enflasyona düşüş yönünde 2 puan dolayında bir etki beklenebilir. 

Akaryakıt ve enerji fiyatlarındaki düşüş, özellikle otomobil sahibi orta ve üst gelir grubunda diğer tüketim harcamalarının artışına yol açabilir. Bu da büyümeye olumlu katkı sağlayacaktır. Hükümet petroldeki her 10 dolarlık düşüşün büyümeye 0.2-0.3 puan artış yaratacağını tahmin ediyor. 

Petroldeki düşüşün dış ticarete ilk etkisi ithalat faturasındaki azalma olacak. Petroldeki her 10 dolarlık düşüşün ithalatta 4.5 milyar dolar dolayında bir düşüş yaratması mümkün. Düşüşün kalıcı olmasının ithalatta yaratacağı düşüş 10 milyar doların üzerine çıkacaktır. 

İhracat tarafında ise başta Rusya ve İran olmak üzere petrol ihracatçısı ülkelerin ekonomisindeki olumsuz etkiler, Türkiye’nin bu ülkelere ihracatının azalmasına yol açacaktır. Petrol ihracatçısı ülkelerin Türkiye’nin ihracatındaki payının üçte biri bulduğu düşünülürse, ihracattaki toplam etkinin hiç de az olmayacağı görülüyor. Ancak petrol fiyatlarındaki düşüşün başta Avrupa olmak üzere dünya ekonomisini canlandırıcı etkisi de ihracatı artırıcı bir rol oynayacaktır. 

Turizmde de benzer bir etki gözlenecektir. Türkiye’nin turizmde 2.44 milyar dolar ile en fazla gelir elde ettiği ikinci ülke olan Rusya, petrol fiyatlarındaki düşüşten en fazla etkilenecek ülke durumunda. Aynı etkiyi İran ve Azerbaycan’da da görmek mümkün. 

Cari açıktaki etki ise tüm bunların toplamı şeklinde kendini gösterecek. Petrol faturasının düşmesi cari açık cephesinde ciddi bir olumlu etki yaratacak. Rusya ve İran başta olmak üzere petrol ihracatçılarına yönelik ihracatın azalması, bu olumlu etkinin bir bölümünü silecek. Öte yandan iç tüketimdeki artış da cari açıkta petrol faturasındaki düşüşün etkisini azaltacak. Cari açıktaki net etkinin 15-20 milyar dolarlık bir düşüş yeklinde olacağı düşünülüyor. 

Petrolde yeni düzenin şimdiye değin pek tartışılmayan bir etkisi de sıcak para alanında ortaya çıkacak. Petrol fiyatlarının mevcut düzeylerde kalması, OPEC üyesi ülkelerin yıllık petrol gelirlerinde 300 milyar doların üzerinde bir düşüş yaratacak. Rusya, Kazakistan ve Norveç gibi diğer petrol ihracatçılarını da hesaba katarsak bu miktar daha da artıyor. 

Bu durum Türkiye açısından, özellikle emlak piyasası, şirket alımları ve girişim sermayesi alanında etkisini gördüğümüz Körfez ve Rus sermayesinin de azalması anlamına geliyor. 

Buna karşın, uluslararası sıcak paranın gözünde enerji ithalatçısı ülkelerin cazibesi artacak. Bu durum Türkiye’ye yönelik sıcak para akımlarını hızlandıracaktır. Bu noktada ekonomi için en büyük risk, hükümetin şimdiye değin yaptığı gibi seçim yılında sıcak para rehavetine sırtını dayamayı tercih etmesi olacaktır.

Tüm yazılarını göster