Murat İMAN / Yatırım Finansman
Bu ayı bitirirken, yaşanan gelişmelere bakınca uzun zamandır ilk defa bu kadar yoğun bir gündemle içiçe olduğumuzu görüyoruz. Yurtdışında gündemin başını ABD ve Yunanistan çekmekte. ABD'de Obama'nın finans paketi, Goldman Sachs'ın içinde bulunduğu durum ve Yunanistan'ın yaşamakta olduğu kriz belli başlı piyasaları etkiliyor. Geçtiğimiz hafta Yunan CDS lerinin ulaştığı rekor rakamlar bizlere yüzyılın başındaki Arjantin krizini hatırlattı. Çok değil bundan 7-8 yıl önce bu duruma düşen Arjantin kurtulamamış ve işler halk ayaklanmasına kadar gitmişti ama şu an için AB üyesi olan Yunanistan için bu durumun oluşmasını beklemiyoruz çünkü hem IMF ile yol katedilmiş olması hemde Birlik'in onları ''istemesede'' bırakmayacağı yolunda gelen açıklamalar bu krizin bölgesel kalmasını sağlıyor. Her ne kadar Euro/USD paritesinde gerileme olsa dahi genel Avrupa borsalarında krizi destekler hareketler görünmemekte. Yanlız serin kanlılığında bir sınırı olduğunu unutmamak gerekir, uzmanlar Mayıs ayı ortasına kadar somut bir şeyler çıkmadığı takdirde AB içinde diğer bazı ülkelerinde olumsuz yönde etkilenebileceğini söylüyor, bu ülkelerin başında Portekiz, İspanya ve İrlanda en başta akla gelenler.
ABD'ye gelince Obama'nın finans paketi açıklandı açıklanacak derken Goldman Sachs ile patlayan skandal büyümekte. Geçtiğimiz hafta sahtekarlık yaptığı için hakkında şuç duyurusu yapılan bir GS yöneticisi ihraç ettikleri bazı mortgage'a dayalı vadeli enstrümanların birer ''Frankeştayn'' olduğunu söyledi. Acaba bu benzetmeyi ölmüş olan parçaları birleştirerek canlı gibi gösterdikleri için mi yoksa korkunç şeyler oldukları için mi söyledi? Her iki durumda da sonuç bir skandal. Skandallar bununlada bitmiyor Warren Buffet'a ait olan
Berkshire Hathaway Inc'e bir takım halka açıklanmamış bilgiler verildiğininde belirlenmesi (GS'de duran 5 milyar USD'leri var) şaşkınlıkla ve büyük şokla karşılandı, bunlara Yunanistan'a verdikleri danışmanlık sırasında borç saklama danışmanlığını dahil bile etmiyoruz.
Yurtdışında tüm bu olup bitenlere rağmen ve yurtiçinde anayasa paketi, referandum, başkanlık sistemi vb. olaylarda çeşitli gelişmeler yaşanırken hem içeride hem dışarıda piyasalar bu gelişmeleri pek ciddiye almadı. Nisan başında neredeysek şu anda da oradayız. Sadece biz değil Dow Jones sanayi endekside Goldman skandalı patlamadan olduğu yerlerde. Sonuç olarak eski ezberlerin bozulduğunu ve yeni bir dinamik içine girdiğimizi görüyoruz. Yeni düzenin kuralları yeni yeni oluşmakta, yukarıda bahsi geçen riskler artık piyasalar tarafından daha değişik algılanıyor. Yurtdışında, yeni gelişmekte olan bu durum ''yeni normal'' ismiyle adlandırıyor; her ne kadar yeni normalin yeni kuralları olsa bile fizik her zaman fizik, matematik her zaman matematiktir ve bu bilimlerin kuralları piyasa hareketlerindeki momentumun zayıfladığını gösteriyor.. Önümüzde ki ay piyasalarda bir gerileme mi olacak yoksa bir kaç aylık yatay hareketsiz bir dönememi gireceğiz hep beraber izleyeceğiz, yapısal bir takım iyileşmeler olmadan bu kadar yüksek seviyelerden yepyeni bir kuvvetle yeni bir ralli başlar mı onuda göreceğiz.