Mauricio Sucasas, "Dünyadaki tüm bilgilerden bir anlam çıkartabilecek imkanlara sahip olduğumuz için, tüm bunları zekaya dönüştürebiliriz. Bu bilgilerle maliyetleri ve israfı azaltabilir, verimliliği ve etkinliği artırabilir, ürünlerimizden şirketlerimize ve şehirlerimize kadar her şeyin kalitesini yükseltebiliriz" diyor.
Bu yıl 100 yılını kutlayan IBM 2011'i aynı zamanda 'Girişimcilik Yılı' olarak tanımlıyor ve girişimcilerin ilk etaplarda yaşadıkları zorluklara yardımcı olacak programlar sunuyor. IBM Küresel Girişimcilik Programı - SmartCamp bunlardan birisi. Program, pazara en yaratıcı fikri getirebilecek kuluçka ve genç girişimci şirketlerin tüm IBM ürünlerine, danışmanlık ve teknik hizmetlerine ücretsiz erişimi sağlıyor. Program aynı zamanda, yeni nesil yenilikçi şirketlerin, bankacılık, binalar, şehirler, bulut bilişim, eğitim, enerji, besin, devlet, sağlık, altyapı, üretim, kamu güvenliği, ulaşım, perakende, telekomünikasyon, trafik gibi iş dünyasının hızla büyüyen sektörlerinde yeni iş fırsatları yakalamalarına da yardımcı oluyor.
Geçtiğimiz yıl Dünya SmartCamp birincisi ödülüne, Streetline isimli bir İrlandalı şirket layık görüldü. Streetline'ın ödül kazandığı çözüm, kentte yaşayan insanların düşük ücretli otoparkları bulmalarını sağlayan sensörler kullanarak kentlerdeki otopark kaynaklarının daha etkin kullanılmasına yardımcı olmak.
Görüşlerini aldığımız IBM Gelişmekte olan Ülkeler Bölgesi Direktörü Mauricio Sucasas'a göre, bu, görünüşte basit olsa da, son derece önemli bir yeni nesil girişimcilik örneği. İşte nedenleri:
"2008'de 'Akıllı Dünya' kavramını tartışmaya başladık, çünkü 'Akıllı Dünya'nın ileri görüşlü liderler için temel bir gündem maddesi olduğuna inanıyorduk. Geçtiğimiz iki yılda bu inancımızda haklı olduğumuzu gördük. Bu yaklaşım, dünyayı etkileyen istihdam, enerji, çevre ve küresel finans sistemi sorunlarına kadar her türlü konuyu ele almanın pratik bir yoludur. 'Akıllı Dünya' tanımıyla; hizmetlerin sunulmasına olanak sağlayan sistem ve süreçlere; geliştirilecek, üretilecek, alınıp satılacak mallara; insanlardan ve paradan petrole, suya ve elektronlara kadar hareket eden her şeye etki eden bir değişim sürecini ifade ediyoruz. Devasa bilgi işlem gücü, artık otomobiller, araçlar, otoyollar, demiryolu hatları, enerji şebekeleri, kıyafetler, süreçler, küresel tedarik zincirleri, tarım, su yolları ve doğal sistemler gibi pek çok alanda bol ve ucuz bir şekilde kullanılabiliyor. Yakında sayıları trilyonlara ulaşacak tüm bu dijital aygıtlar internet üzerinden birbirine bağlanıyor. Sonuç olarak, dünyadaki tüm bilgilerden, pazarın ve toplumların hareketlerinden bir anlam çıkartabilecek işlem gücüne ve gelişmiş analitik imkanlarına sahip olduğumuz için, tüm bunları zekaya dönüştürebiliriz. Bu bilgilerle maliyetleri ve israfı azaltabilir, verimliliği ve etkinliği artırabilir, ürünlerimizden şirketlerimize ve şehirlerimize kadar her şeyin kalitesini yükseltebiliriz. Gelecekte bu olanaklarla elde edilen yeni sistemler ve beceriler, bireylerin yaşamlarını daha akıllıca yönlendirmelerine yardımcı olacak. Yeni nesil şirketler de işte tüm bunların farkında olan ve bu yönde çözümler sunan şirketler olacak."
Türkiye'den gelen başvuru sayısı, İsrail'den fazla
Dokuz büyük araştırma laboratuarı, 38 inovasyon merkezi bulunan IBM, her yıl ortalama 6 milyar dolarlık AR-GE yatırımı gerçekleştiriyor. Küresel bir program olan Smartcamp, Hindistan, ABD, İspanya, İsrail, Çin, Brezilya, Türkiye ve İngiltere olmak üzere 8 ülkede, 9 şehirde gerçekleştirildi.
"Türkiye'nin, özellikle girişimcilik konusunda ün yapmış Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri, İsrail, Çin, Brezilya, İspanya ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerle beraber bu programa katılması gurur verici. Daha da gurur verici olan, Türkiye'den gelen toplam başvuru sayısının İsrail gibi, girişimcilik açısından zengin bir ülkeden daha yüksek olması" diyen Sucasas, programın inovatif rekabet ve marka yaratma açısından sağladıklarını ise şöyle dile getiriyor: "Pek çok şirket kendi teknolojisini geliştirip bir sonraki girişimci nesle aktarırken, IBM bu tip programlar aracılığıyla şirketlere aynı zamanda müşterileriyle iletişime geçme, iş, teknik ve pazarlama konusunda deneyim ve beceri kazanma imkanı da sağlıyor. Teknoloji geliştirmek, bilişim sektöründe müşterinin bakış açısını anlamak, teknoloji üretme ve iş geliştirme arasında girişimcilerin ihtiyacı olan köprüyü oluşturabilmek için girişimcilere deneyim kazandırmayı hedefleyen bir ortam sunuyor."
SmartCamp Istanbul Küresel Girişimcilik Programına "Akıllı bir Dünya" yaratma yönünde küresel hedefleri olan 0-5 yaş arasındaki, gelirleri 1 milyon doların altında bulunan yeni nesil girişimciler katılabiliyorlar. Sucasas, "Akıllı bir dünya hedefleri derken dünyanın enerji, sağlık, ulaşım, e-devlet hizmetleri gibi temel alanlarda karşı karşıya olduğu sorunlara çözümler sunan yeni nesil yenilikçi şirketlerden bahsediyoruz. Bu yarışmacıları yatırımcılar, danışmanlar ve tüm ekosistem ile bir araya getiriyoruz" bilgilerini veriyor.
Büyüyen pazarlar ekonomiye yön veriyor
Yeni girişimci ve kuluçka dönemindeki bir şirketin en önemli gereksinimlerini düşük maliyet, iş ve yazılım geliştiricilere ulaşmak, kaynak, ürün ve desteğe erişim, danışmanlık, iş planı, performansa bağlı yatırım, iş ve endüstriyel çözümler, pazarlama ve satış, markalaşma-farklılaşmayı destekleme, hedef müşteriye ulaşmak ve test, satış kanalları olarak sıralayan Sucasas, "Her şey daha dijital, büyüyen pazarlar ekonomiye yön veriyor. Küresel Girişimcilik Yarışması ve katılımcıların ortaya koydukları yaratıcı projeler bunun en önemli örneği" diyor.