Yeni federasyon başkanı Beşiktaşlı mı olacak?

Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Mehmet Ali Aydınlar'ın istifası sonrası başsız kalan Türkiye Futbol Federasyonu'na acilen "başkan adayı" aranıyor. 27 Şubat'ta yapılacak Seçimli Olağanüstü Genel Kurul öncesinde Süper Lig kulüplerinin bir aday üzerinde mutabakat sağlama çalışmaları şimdilik beklenen sonucu vermemiş gözükse de önümüzdeki günlerde ben tablonun netleşeceğini düşünüyorum. Geçtiğimiz günlerde toplanan Kulüpler Birliği Vakfı, yaptığı toplantıda enteresan şekilde kimin başkan olması gerektiğini değil de kimlerin olmaması gerektiğini karara bağladı. Daha önce bu görevde bulunan bir ismin aday olmaması gerektiği üzerinde konsensüs sağlanınca da Şenes Erzik, Haluk Ulusoy, Levent Bıçakçı gibi isimlerin üstü çizilmiş oldu. Her ne kadar toplantı sonrası bir aday üzerinde uzlaşma sağlanmadığı bilgisi bizlere ulaşmış olsa da kulüplerin "şu vasıftaki isimlerin aday olmaması gerekir" şeklindeki düşüncesi esasen bir adaylarının olduğu ancak şimdilik süreci izlemekle yetinecekleri intibaı uyandırıyor. Elbette ki, yeni federasyon başkanı sadece Süper Lig kulüplerinin isteği doğrultusunda ve onların oylarıyla seçilmeyecek ancak bu takımların Genel Kurul'da doğrudan ya da dolaylı olarak çok büyük ağırlıkları olduğu da bir gerçek. Bu nedenle kulüplerin bir isim üzerinde mutabakat sağlamaları durumunda aynı zamanda izlenecek yol haritasının da netleştirildiği söylenebilir. Yani bir başka deyişle yeni federasyon başkanı gelirken koltuğunun altında çözüm dosyasıyla gelecek. Buna bir bakıma kulüplerin kendi yollarını çizmesi ya da "self determinasyonu" da diyebiliriz. Şu ana kadar ortaya atılan isimlerin ilginç bir özelliği ise dikkat çekiyor. Yıldırım Demirören, Fikret Orman, Hüsnü Güreli, Murat AksuÖ Bunlar futbol kamuoyunca Beşiktaşlı kimlikleri ile bilinen spor adamları. "Aday adayı listesi" elbette bu isimlerle sınırlı değil. Mehmet Atalay, Ata Aksu ve "şimdilik ismi bende kalsın" diyebileceğim sürpriz bir "aday adayı" daha var. Daha önce de yazdığım gibi Türkiye Futbol Federasyonu'na başkanlık edecek ismin her şeyden önce dirayetli, güçlü ve kararlılıkla süreci yönetecek bir isim olması şart. Yıldırım Demirören kulüplerin desteğini alarak adaylığını açıklayacak olursa "nüfuz edilemez" kimliği ile masaya konacak çözümü gözü kapalı biçimde uygulayacaktır. Ancak tüm bu gelişmelerin yanında nihai bir adayın ortaya çıkması için siyasi iradenin yön göstermesinin beklendiğini ifade edenler de var. Şu ana kadar kulüplerin bir isim üzerinde uzlaşma göstermemiş olması aradaki fikir ayrılıklarına mı yoksa henüz beklenen onay işleminin gerçekleşmediğine mi yorulmalı bilmiyorum. Gerek Yıldırım Demirören'in başbakan ile bu konuda görüşeceğini söylediğinin iddia edilmesi gerekse de Kulüpler Birliği'nde hem Galatasaray hem de Fenerbahçe tarafının Beşiktaş Başkanı'na "Aday olursanız, destekleriz" demeleri ikinci olasılığı güçlendiriyor. Öyle ya da böyle 58.madde ile ilgili toplanan genel kurulda hem Fenerbahçe'nin hem de Galatasaray'ın "değişmesin" yönünde ağırlık koymaları sonucu rüzgârlar bir anda ters esmeye başlamıştı. Cihan Kamer'in, "Gelecek başkandan tek beklentimiz masumiyet karinesine inanması, adil olması. Demirören başkan olur ya da olmaz. Kendisine çok saygı duyuyorum. Kulüpler Birliği seçiminde isabetli hareket edilmiştir. Başkan olması çok doğru olmuştur. Bütünlüğü sağlamaya gayret etmiştir. Futbolun selameti için elinden geleni yapmaya gayret etmiştir." sözleri bile Demirören'in adaylığının ciddi destek bulabileceğini gösteriyor.

TÜRKİYE LİGİNDEN HABERLER

· Fenerbahçe'deki son dönemde sergilediği performansla dikkat çeken Miroslav Stoch, Rusya Ligi takımlarının ilgisini çekmeye devam ediyor. Miroslav Stoch'un transferi için Fenerbahçe'nin kapısını çalan menajerler, Slovak yıldızın 15-20 milyon euro arasında bir fiyata Rus Ligi takımlarına satılabileceğini ilettiler. Ancak bu talebe Fenerbahçe yönetimi olumsuz yanıt vererek Stoch'tan faydalanmak istediklerini dile getirdi.

· Beşiktaş yönetimi, alacakları nedeniyle Fifa'ya başvuran deneyimli oyuncu Fabian Ernst ile görüşerek krizi tatlıya bağladı. Alacaklarını alamadıkları gerekçesiyle avukatlarını devreye sokan Tomas Sivok ve Filip Holosko'nun ise şu ana kadar sadece kulübe yazılı bir dilekçe verdiği ve FIFA ile bir temasa geçmediği bildirildi.

· Kayserispor Teknik Direktörü Şota Arveladze, kulüple problem yaşayan Faslı oyuncusu için ''Amrabat bizim oyuncumuz. Antrenmanlarda iyi ve aktif görürsem, şans verebilirim. Amrabat'ın takımla bir sorunu yok. Bir oyuncunun kafa karışıklığı takımı etkileyebilir ancak şu an her şey yolunda." şeklinde konuştu.

· Samsunspor Kulübü Başkanı Kazım Yılmaz, kulübü geçmişteki borçları yüzünden icraya verenlerin art niyetli kişiler olduğunu söyledi. Samsunspor Kulübü'nün Spor Toto Süper Lig takımları içinde bankaya ve futbolcusuna borcu olmayan 2-3 kulüpten biri olduğunu vurgulayan Yılmaz, yaklaşık 10 yıl önce alacaklarına karşılık Samsunspor Kulübü'nden verilen senetleri bugünlerde icra dairelerinde işleme koydurup haciz işlemleri başlatanlara tepki gösterdi.

· Galatasaray'ın aylık olağan Divan Kurulu'nda açıklamalar yapan Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, "1-2 noktayı izah etmekte fayda görüyorum. 106 milyon TL'lik borç artmıştır. 2010 yılında var olan bir borçtur bu ve bu borç yükselerek devam etti. 264 milyon TL ekside olduğumuzun farkındayız. Bu mali farkın nedeni de futbolcu değerlemelerinden kaynaklanmaktadır." şeklinde konuştu.

· Spor Toto Süper Lig'in ikinci yarısında uygulanmaya başlanan ''Süper CentilmenLig''in yeni lideri Gençlerbirliği oldu. Geçen haftanın lideri olan Galatasaray 17 puanla dördüncü sıraya gerilerken, Orduspor 1 puanla ikinci, Medical Park Antalyaspor ise 17 puanla üçüncü sırada yer aldı.

Krize rağmen yirmi Avrupa kulübünün geliri 4.4 milyar euroyu aştı

Deloitte Futbol Para Ligi’nde yer alan dünyanın en çok kazanan 20 futbol kulübünün toplam geliri önceki yıla oranla %3’lük bir büyüme ile Avrupa’daki ekonomik sıkıntıya meydan okudu. Deloitte’un Futbol Para Ligi raporuna göre, temsil ettikleri ülkelerin ekonomilerinin sergilediği büyümenin iki katını elde eden, Deloitte Futbol Para Ligi kulüpleri, ortalama olarak 2010 yılında %1.7

ve 2011’de %1.3 büyüdü. İlk 20 kulüp, 2010-2011 sezonu boyunca toplamda 4.4 milyar euroluk gelir elde etti ve Avrupa futbol pazarının toplam gelirinin 1/4’ünden fazlasını temsil eder hale geldi.

Bu ilk 20 kulübün dokuzu ise, yıl içinde iki haneli büyüme kaydetti.

İlk altı sırayı alan takımlar değişmedi

Deloitte Futbol Para Ligi raporuna göre, son dört yıldır Real Madrid, Barcelona, Manchester United, Bayern Münih, Arsenal ve Chelsea sıralamasında bir değişiklik olmadı. Dolayısıyla bir kez daha Futbol Para Ligi’nin ilk 20’si, Avrupa’nın “en büyük beş” liginin kulüplerinden oluşurken, bunların altısının İngiliz Premier Ligi’nden geldiği görülüyor. Real Madrid’in, Futbol Para Ligi’nin ilk sekiz yılında liderliğini korumayı başaran Manchester United’ın bu konudaki rekorunu yakalamasına ise sadece bir yıl kaldı. Bu kulüpleri, 2010/11’de %13’lük büyüme ile Barcelona yakından takip ediyor. Raporda, Manchester United’ın 2011-2012 sezonunda Şampiyonlar Ligi eleme turlarından çıkamaması, kulüp ve İspanyol rakipleri ile arasındaki 100 milyon euronun üstüne kadar uzanan bir uçuruma neden olacağı belirtiliyor.

Bu yıl Futbol Para Ligi’nde ikinci sırada yer alan Barcelona’nın Quatar Foundation ile yaptığı sponsorluk anlaşması, 2011/12 sezonunda kulübün gelirini daha da yükseltecek. Buna karşın Real Madrid de önümüzdeki yıl Fotbol Para Ligi’nin zirvesinde kalabileceği konusunda kendinden emin. İki kulübün sahadaki performansı, özelikle bu sezonki Şampiyonlar Ligi’ndeki performanslarının

nihai sonuç üzerinde büyük bir etkisi olacak.

Tüm yazılarını göster