Yeni bir meslek: Giyim Kuşam Uzmanlığı

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com



Bazen iyi niyet ile bazen kötü niyet ile birilerini eleştiririz: "Giyinmeyi bilmiyor. Biri ona akıl verse de doğru dürüst giyinse" deriz. İyi de doğru dürüst giyinmek ne demek? Bu konuda kim akıl verecek?
Şimdilerde şirketler, kurumlar çalışanlarının giyim kuşamlarının nasıl olacağını kayıda kuyuda bağlıyor. Buna "Kurumsal İmaj" deniliyor. Bu kurumsal imaj kapsamında  ekrana çıkanların doğru dürüst giysi seçmelerine yardımcı olan uzman danışmanlar var.. Bir çok şirket, kamu kurumu şimdilerde kurumsal imaj konusuna önem vermeye, bunun için uzmanlardan yararlanmaya başlamış durumda. Bu konuda eğitim gören, deneyimi olan "imaj danışmanlarından" Suna Kabadayı ile tanıştım. Nasıl çalıştığını izledim. İmaj danışmanı kurumun imajına uygun giysilerin modellerini, renkleri biliyor. Kurumsal imaja uygun modeller ve renkler ile sınırlı olarak, giysi alacağın tipine, boyuna, posuna uygun elbise, gömlek ve kravat alternatiflerini belirliyor tezgahın üzerine yayıyor.  "Bunlar arasından siz de gönlünüze uygun olanı seçin" diyor. Açık anlatımı ile  "Sana uygun olan şudur. Al bunu giy" diye bir dayatma yok. Kurumun imajına, kişinin imajına uygun alternatifler belirleniyor. Bunlar arasından seçim kişiye bırakılıyor.

Bu işin kitabı bile var

Suna Kabadayı imaj uzmanlığı için ABD'de eğitim görmüş. Profesyonel olarak bu işi yaparak para kazanan bir genç kızımız. Bir de kitabı var "İmajınızı Nasıl Alırsınız? -İçten dışa, kişisel imaj yönetimi" (Elma Yayınları, 210 sayfa. Fiyatı 14 TL. İlk defa görüyorum. Kitabın arkasında bir de iade garantisi kaşesi var. Kitabı okuyup beğenmeyenlere yayınevi kitap ücretini iade ediyor.) İmaj konusunun önemi Fransa'daki son başkanlık seçimlerinde de gündeme geldi. Sarkozy'e karşı yarışan Hollande'nin  imajını  beğenmeyen sevgilisi Valerien Trierweiler Hollande'nin giyim kuşamını, gözlüğünü değiştirdi. Söylenenlere göre Hollande,  bu değişim sonucu daha genç, daha dinamik, halkın daha fazla hoşuna giden bir imaj sahibi olduğu için oyu arttı.

Kadınlar için daha da önemli

Gelelim Türkiye'ye... Her gün kamu oyunun önüne çıkan politikacılarımız, işadamlarımız, entelektüellerimiz, sanatçılarımız acaba doğru dürüst giyiniyor mu?  Giysi ve renk seçimleri doğru mu? Ya da eşlerinin giyim kuşamları nasıl? Seçimleri kendileri mi yapıyor? Yoksa danışmanları mı var? Danışmanları var ise konunun uzmanı kişiler mi? Bütün bunlar Türkiye dünyaya kapalı iken, fakir bir ülke iken önemli değildi. Benim kuşağım eski kuşak. Benim kuşağım yamalı elbise giyen, bir ayakkabıyı pençelete pençelete aylarla kullanan bir kuşak idi. Şimdi belli kesimin (nüfusun önemli bölümünün) imkanları arttı. Ama insanlar kendine yakışanı değil de moda olanı, markası öne çıkanı, fiyatı yüksek olanı giymeyi marifet sanmaya başladı. Doğru dürüst imaj için illa her gün yeni bir giysiye, illa pahalı ve markalı giysiye gerek yok. İnsanın kendine yakışanını giymesi bekleniyor. İnsanın hem kendine, hem de bulunduğu çevreye, çalıştığı  işyerine veya  devlet dairesine uygun olanı giymesi gerekiyor.. Ve de karı koca arasında uyum önemli. Biri doğru dürüst giyinmişken öbürü yanlış giyim kuşam içinde ise, kadının veya kocanın imajı da bozuluyor.
 

Tüm yazılarını göster