Yelkenler fora

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Merkez Bankası (MB) yılın ilk Enflasyon Raporu'nu açıkladı. Raporda önümüzdeki dönemde enflasyon üzerinde enerji ve gıda fiyatlarından kaynaklanabilecek baskılara dikkat çeken temkinli bir ton kullanılıyor. MB, finansal istikrarın reaksiyon fonksiyonunda artan rolünü vurguluyor. MB küresel bazda belirsizliklerin dış talep üzerinde etkili olmasının para politikası araçlarının kullanımında esneklik gerektirdiğinin altını çiziyor. Ancak kullanılan araçların net etkisinin sıkılaştırıcı yönde olacağını vurguluyor.

Tahminleri genelde gerçekçi buluyoruz

Ekim ayı Enflasyon Raporu'nun ardından emtia cephesinden gelebilecek olası şoklara dikkat çekmiştik. MB kısa bir gecikme ile enerji ve gıda fiyat tahminlerini yukarı yönlü revize etti. Bu bağlamda gıda enflasyonu %7 seviyesinden %7,5'e, petrol varil fiyatı 85 dolardan 95 dolara, ithal girdi fiyat artışı %6,1'den %10,9'a olarak güncellendi.

Çıktı Açığının Azalan Hızla Daralması Bekleniyor

MB 2010 yılında yaşanan hızlı büyüme ile birlikte çıktı açığının daraldığını tahmin ediyor. Ancak son dönemde uygulanan parasal sıkılaştırmanın etkisinin önümüzdeki dönemde gözlenmesiyle birlikte MB bir önceki enflasyon rapor dönemine kıyasla çıktı açığındaki daralmanın yavaşlayacağını öngörüyor. Bu nedenle MB toplam talep cephesinden enflasyon üzerinde bir baskı oluşmasını beklemiyor.

2011 Enflasyon Tahmini Yukarı Yönlü Revize Edildi

MB, Ekim Enflasyon Raporu'nda %5,4 seviyesinde olan 2011 yıl sonu TÜFE tahminini %5,9 seviyesine güncelledi. Buna rağmen 2012 yılsonu TÜFE tahminleri değiştirilmedi. Merkez Bankası'nın kısa vadedeki temkinli görüşüne karşı orta vade için iyimserliğinin ardında iki temel neden var. (i) 2011 yılında uygulanan daraltıcı politikaların sonuçlarının 2012 yılında alınması bekleniyor. (ii) Enflasyon üzerinde emtia cephesinden gelebilecek arz yönlü şokların ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlardan kaynaklanabilecek baskıların etkisinin 2012'de azalacağı tahmin ediliyor.

Merkez Bankası'nın iyimserliğine kısmen katılıyoruz. 2011 yılında uygulanan daraltıcı para politikasının meyvelerinin 2012 yılında alınması lazım. Ancak Merkez Bankası'nın tersine biz emtia ve gıda fiyatlarındaki yükselişi gelişmekte olan ülkelerin hızlı büyümesinden kaynaklanan uzun vadeli bir trendin parçası olarak görüyoruz.

Esnek Parasal Sıkılaştırma Devam Edecek

Küresel iktisadi görünüme ilişkin belirsizliklerin devam edeceğini düşünen MB politika oluşumunda kullanacağı araçların (munzam karşılıklar, faiz oranı ve faiz koridoru) her birinin yönü hakkında görüş vermekten kaçınıyor. Buna rağmen Avrupa'da yaşanan sorunların sınırlı kaldığı ana senaryosunda alınan önlemlerin net etkisinin sıkılaştırıcı yönde olacağını vurgulamaya devam ediyor. MB kısa vadede düşük faizlere rağmen daraltıcı para politikasını sürdürmeye devam edecek. Geçen hafta munzam karşılık oranlarında yapılan yüklü artış bunun ispatı.

Yeni politika kuramsal olarak sağlam temellere dayanıyor

Sermaye akımlarının artacağını düşünen MB önümüzdeki dönemde faiz dışı para politikası araçlarını kullanmakta kararlı. Kuramsal olarak Merkez Bankası'nın oyun planına bir itirazımız yok. Yüksek faiz oranları maliyeti arttırarak kredi büyümesini nasıl sınırlıyorsa munzam karşılıkların yükseltilmesi arzı azaltarak kredi büyümesini frenleyebilir. Avro bölgesi, Amerika ve Japonya merkez bankalarının nicel gevşeme uyguladığı mevcut konjonktürde faiz artışı yerine faiz dışı para politikası araçlarının kullanılması enflasyonla mücadele adına daha etkili olabilir.

Mevcut Politikanın Uygulanmasındaki Zorluklar

Ancak uygulama aşamasında Merkez Bankası'nı ciddi zorluklar bekliyor. Kamu kesiminin borçlanma ihtiyacındaki azalma, bankacılık sektörünün kaldıracının düşük olması ve hane halkının görece düşük borçlu oluşu kredi kanalıyla beslenen iç talep aşırlıklı yüksek büyüme için elverişli bir zemin hazırlıyor. Faizlerin düştüğü bir ortamda net faiz marjlarındaki daralmaya karşı bankalar kredi hacimlerini artırarak karlılığını korumayı hedefliyor. Geçtiğimiz yıllarda Hazine'yi finanse etmek için kredi pazarında görece zayıf kalan kamu bankalarının gaza basmaları işleri daha da karmaşıklaştırıyor. Böyle bir ortamda kredi büyümesini kontrol ederek daraltıcı para politikası uygulamak çok zor. Merkez Bankası'na başarılar diliyoruz.

Tüm yazılarını göster