Yaşlanan Avrupa için çıkar yol, daha çok çalışmak

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

1950 yılında 7 çalışana 1 emeklinin düştüğü OECD ülkelerinde bugün 4 çalışana 1 emekli düşüyor. Bu oranın 2050 yılında 2'ye 1 olması bekleniyor.

Avrupalı hükümetler, emeklilik reformu çerçevesinde, zararda olan emeklilik rejiminde mali denge kurmayı hedefliyorlar. Prim ödeyen aktif sayısındaki düşüş ise emeklilik sisteminin iflasın eşiğinde olduğuna işaret ediyor. Ekonomik kriz sonrasına bütçe açıkları konusunda ciddi sorunlar yaşayan Avrupa hükümetlerinin bir diğer önemli sorunu da yaşlanan nüfus oranının hızla yükselmesi. IBM'in bundan üç yıl önce hazırlamış olduğu rapor, "Daha az yeşil, daha fazla gri", yani yaşam seviyesinin yükselip, doğurganlık oranının azaldığı; ulusal ekonomilerin çok olumlu bir tablo sunmadığı bir Avrupa'da, sosyal güvenlik sistemlerinin de zor durumda olduğunu ortaya koyuyor.

Sistemin sürdürülebilmesi için Avrupa ülkelerinin başvurduğu yöntemlerin başında emeklilik yaşının yükseltilmesi geliyor. Son olarak Fransa hükümeti bütçe açıklarını kapatmak için emeklilik yaşının yükseltilmesine karar verdi. Fransa, Avrupa'da emeklilik yaşının en düşük olduğu ülke. Emeklilik yaşını 60'dan 62'ye çıkartan ve birçok protestoya konu olan yasa tasarısı mecliste onaylandı. Tasarı, ödenecek prim gün sayısını 40.5 yıldan 41.5 yıla, emeklilik maaşının bağlanma yaşını da 65'ten 67'ye yükseltiyor. Eylül ayı sonunda Senato Genel Kurulu'nda gündeme gelmesi beklenen tasarı, burada da onaylanırsa, yasalaşacak. Böylece Fransız hükümeti 70 milyar Euro tasarruf sağlamış olacak.

Peki Avrupa genelinde durum ne? Avrupa genelinde emeklilik yaşının yükseltilmesinin başlıca nedeni olarak yaşlanan nüfus gösteriliyor. Bu oldukça geçerli bir neden, çünkü 2030 yılına kadar 60 yaş üstü toplumun, genel nüfus içindeki payı Almanya'da yüzde 36'ya, Fransa'da yüzde 30'a ulaşmış olacak. AB genelinde, üye ülkelerin üçte birinde emeklilik 65 olarak belirlenmiş durumda. Hatta İngiltere'de 2046 yılında emeklilik yaşının 68 olacağı ifade ediliyor. Avrupa geneline baktığımızda çalışanların büyük bir kısmı ortalama 61.4 yaşında istihdam piyasasından ayrılıyor.

Genel anlamda, sosyal diyalog kalitesi ve mevcut duruma yönelik tepkiler dikkate alındığında, reform süreci ülkeden ülkeye farklı tablolar ortaya koyuyor:

- İtalya: En çok reform yapılan ülke 

İtalya'da 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren, erkekler 65, kadınlar 60 yaşında emekli olacak. Avrupa Komisyonu tarafından getirilen ve kamu sektöründeki farklı emeklilik sistemlerine son veren uygulamaya uyum göstermeyenler, gecikme yaşanan her bir iş günü için 714 bin Euro ceza ödeyecekler. Düşük bir doğurganlık, fakat yüksek bir borç oranına sahip olan İtalya, emeklilik yaşını yaşam beklentisinde sağlanan ilerleme doğrultusunda belirliyor. Bugün gelinen noktada, hedef 2050 yılına kadar emeklilik yaşını 69'a kadar yükseltmek.1995 yılından bu yana, emeklilik yaşının 65 olarak belirlenmesine rağmen, 35 yıllık çalışma hayatını tamamlayanlar, "yıpranma hakkı" sonucu olarak, emeklilik hakkı elde edebiliyordu. Bu kişiler bir yandan emeklilik maaşını alırken, diğer yandan yeni bir iş arayabiliyorlardı. Çalışanlar için son derece avantajlı olan bu sistem, devlet için oldukça masraflıydı. Yapılan reform ise 2013 yılına kadar, iki sistemin karışımından meydana gelmiş olacak. Sadece 40 yıl boyunca çalışmış olanlar, yaş sınırı olmaksızın emeklilik hakkına sahip olabilecekler.

- Yunanistan: İşçi çıkarmalar kolaylaşıyor

"Daha az emeklilik maaşı için daha uzun süre çalışmak veya GSMH'nin yüzde 13.5'ini tüketen bir sistemin çökmemesi için, emeklilik maaşı almaktan vazgeçmek." Yunanistan hükümeti, bu gerçek olmayan alternatifi seçmenlerin önüne koyarak, emeklilik reformunu uygulamayı başardı. İlk başta uzun bir diyalog üzerine kurulması hedeflenen reform, sendikalar ve muhalefet tarafından reddedilmesine rağmen, temmuz ayında sonuca bağlandı. Parlamento, ülke emeklilik sisteminde yapılacak ve ikramiyeleri azaltıp emeklilik yaşını yükseltecek büyük çaplı bir reformu Temmuz'da onayladı. Maliye Bakanı Yorgo Papaconstantinou, "Bu büyük bir reform. Tek bir hamleyle, sistemi yaşatılabilir bir yola sokuyor ve gelecekteki emekli aylıklarını koruyoruz." açıklamalarında bulunurken, tasarıda emeklilik yaşı hem kadın hem de erkekler için 65'e yükseltiliyor ve şirketlerin işçi çıkarmaları daha kolay hale getiriliyor

- İspanya: Patlamaya hazır bir bomba

Bundan sekiz ay önce, İspanya hükümeti emeklilik sisteminde reforma gidileceğini açıkladı, fakat henüz bu yönde atılan bir adım yok. Bu hareketsizlik büyük ölçüde, hükümetin meydana gelebilecek olumsuz toplumsal tepkilerden endişe etmesinden kaynaklanıyor. Bugün bütçe oylamasına odaklanan hükümet başkanı Zapatero, emeklilik sayısını yılsonuna ötelemek zorunda kaldı. Siyasi bir uzlaşma noktasına varılmasını amaçlayan Zapatero, öncelikle Toledo Paktı'nın yenilenmesi gerektiğini düşünüyor. 1995 yılında tüm partiler ve sosyal aktörler tarafından onaylanan bu belge, sosyal güvenlik sisteminin yapısal sorunlarını analiz ediyor ve gerekli reformları gündeme getiriyordu. 2010 yılının başından bu yana, Toledo Paktı komisyonu, Zapatero hükümeti tarafından sunulan önerileri değerlendiriyor. Fakat yapılan yorumlar, Zapatero'nun emeklilik konusunda hiçbir uzlaşma zeminine varamadığı yönünde. İspanya'da şu an için 56 olan emeklilik yaşının, 2013 yılında, 12 sene için 67'ye çıkartılması gündemde.

- Çek Cumhuriyeti: Uzlaşmanın sınırları

2020 yılına kadar her dört Çek Cumhuriyeti vatandaşından birisi 60 yaşın üzerinde olacak. Yaşlanan nüfusu finanse etmekte zorlanan Çek Cumhuriyeti, IMF ve OECD gibi uluslararası kurumların emeklilik reformu çağrılarına maruz kalıyor. Çek parlamentosu, sistemi finanse edebilmek için göçmen işgücüne başvurmamakta hemfikir. Hemfikir olunan bir diğer konu da, emeklilik yaşının artırılması. Ülkede 2009 yılından bu yana, emeklilik yaşı düzenli bir şekilde yükseliyor. 2030 yılında erkekler için emeklilik yaşı 65 olacak. Kadınlar için emeklilik yaşı 2043 yılından itibaren, çocuk sayısına göre 63-65 arasında belirlenecek. Sendikalar, ortalama emeklilik gelirinin maaşın yüzde 45'ine denk gelmesi karşılığında, bu değişimi kabul ettiler.

- Almanya: Reform çalışmaları 1992'de başladı

2050 yılında neredeyse her üç Alman'dan biri 65 yaşında olacak. Yaşlanan nüfus karşısında, emeklilik sisteminin reformuna yönelik çalışmalar 1992 yılında başladı. Emeklilik konusunda 2002'de önemli bir reform adımı atılarak kaynakları devlet tarafından güvenceye alınmış tamamlayıcı bir sistem getirildi: Eski çalışma bakanının adıyla anılan Riester emeklilik sistemi devam eden resmi emekliliğe ek olarak bireysel emekliliği öngörüyor. "Riester emekliliği" ve serbest çalışanlara yönelik "Rürup emekliliği" olarak bilinen düzenlemelerle, özel prim ödemesine dayanan ve vergi kolaylığını kapsayan mekanizmalar yürürlüğe konmuş durumda. Son reform kapsamında, yasal emeklilik yaşının 65'ten 67'ye çıkarılması öngörülüyor. Emeklilik yaşı 2012 ile 2029 yılları arasında her yıl bir ay artırılacak. Eş zamanlı olarak da "50 Üstü İnisiyatifi"yle ileri yaştakilerin iş bulma olanakları iyileştirilecek. Sistemin finansal dengesi ise 2040 yılına kadar sağlanmış olacak.

- İngiltere: Emeklilik reformunun siyasi etkisi az

Yaşanan grev ve gösterilere rağmen, emeklilik reformu İngiltere'de çok büyük heyecan uyandıran bir konu değil. İngiliz emeklilik sistemi, hem devlet hem de özel sektör emeklilik programlarından oluşuyor. Üç ayak üzerine kurulan sistem, ilk ayakta devlet kanalıyla işleyen temel emeklilik ve kazanca bağlı emeklilik, ikinci ayakta işverenler kanalıyla işleyen mesleki emeklilik, üçüncü ayakta ise bireysel emeklilik programında oluşuyor. 2001 yılında yapılan bir reform, 2010-2020 yılları arasında kadınların emeklilik yaşının 65'e çıkmasını öngördü. 2007 yılında ise, 2024-2046 yılları arasında emeklilik yaşının 65'ten 68'e çıkartılmasına karar verildi.

İş hayatı uzuyor

Yasal emeklilik yaşı 2010 2020 sonrası

Almanya 65. 9 67 yaş

İngiltere 65 68

İspanya  65 67 (tartışılıyor)

Yunanistan 65(Erkek)/60(Kadın) 65

İtalya 65(Erkek)/60(Kadın) 69

Çek Cumhuriyeti 63.8 65

Fransa 60 62 (tartışılıyor)

Kaynak: Eurostat, Le Monde

Tüm yazılarını göster