Bir teknoloji şirketinin hayatlarımızı “daha pahalı” hale getiriyor olabileceğini hiç düşündünüz mü?
Belki biz aklımızdan geçirmedik ama İngiliz tüketiciler, giderek artan yaşam maliyetleri ile ilgili sorunlar yaşarken teknoloji devi Google’ı bu süreci daha da kötü hale getirmekle suçluyor. Ve bu suçlama öyle bir hale geldi ki Google'ın mobil arama reklamcılığındaki pazar hakimiyetini kötüye kullandığı iddiası, Birleşik Krallık’ta ülkedeki her tüketici için fiilen tazminat talep edilen bir davaya dönüştü.
Açılan davada, mobil aramada rekabeti ortadan kaldırarak rekabet yasasını ihlal ettiği için Google'dan Birleşik Karalık’taki 16 yaş üstü tüm tüketiciler adına yaklaşık 7 milyar euro tutarında tazminat talep ediliyor (Kişi başına ortalama en az 100 euro anlamına geliyor). İddiaya göre Google, reklam verenlerin Google arama sayfasında öne çıkmak için ödediği fiyatları artırmak için pazar hakimiyetini kullanıyor. Bu artan fiyatlar da ürün ve hizmet fiyatlarına yansıtıldığı için tüketiciler satın alımlarda daha fazla harcama yapmak zorunda kalarak zarara uğratılıyor.
ani Google, şirketin arama sayfalarını ücretli reklamlarla doldurmak ve bu nedenle de şirketlere organik arama sonuçlarına güvenmek yerine tıklamalar için daha fazla ödeme yapma yönünde baskı yapmakla suçlanıyor. Bu baskın gücün, en yüksek teklifi veren yerine kullanıcılar için alakalı reklamlara öncelik vermesi gerektiğine ilişkin bir savaş başlamış durumda.
Birleşik Krallık Rekabet Temyiz Mahkemesi'nde görülecek “toplu davanın” temsilcisi olan tüketici hakları savunucusu ve Consumer Voice'un kurucu ortağı Nikki Stopford, "Bu eylem bozulan bir dengeyi düzeltmeyi amaçlıyor; yalnızca insanlara borçlu olduklarını geri almakla kalmayıp, aynı zamanda Google'ın yaptıklarının hesabını vermesini sağlamak istiyoruz” açıklamalarında bulundu. Davayı yürüten hukuk firması Hausfeld'in ortağı Luke Streatfeild ise, “Google harika bir hizmet sağlıyor ancak Google'ın yıllardır arama motorlarındaki rekabeti, hizmetlerini kullanan işletmelerin ve nihayetinde tüketicilerin zararına olacak şekilde bastırdığını görmezden gelemeyiz. Rekabetin olmaması fiyatların yükselmesine ve kalitenin düşmesine yol açıyor ve bunun etkileri Birleşik Krallık ekonomisinin her yerinde hissediliyor” diyerek bu işin peşini bırakmayacaklarının altını çizdi.
Google sözcüsü ise: "Bu dava spekülatif ve fırsatçıdır; buna şiddetle karşı çıkacağız. İnsanlar Google'ı faydalı olduğu için kullanıyor. Gerçek zamanlı bir açık artırmayla belirlenen fiyat üzerinden yalnızca reklamların tıklamalarla gösterildiği gibi yararlı ve alakalı olması durumunda para kazanıyoruz” sözleriyle kolay teslim olmayacaklarına vurgu yaptı. Google'ın reklamcılık platformu Google Ads, 2022'de 224 milyar doların üzerinde gelir elde ederek ana şirket Alphabet'in o yılki toplam gelirinin yaklaşık yüzde 80'ini oluşturduğunu düşündüğümüzde böylesi bir davanın şirketin aleyhine sonuçlanması ve domino etkisiyle farklı ülkelere sıçrayıp regülasyonları değiştirmesi durumunda şirket için bir kriz süreci başlayabilir. Geçen hafta kaleme aldığım “Krizsiz bir dünya mı? Yok öyle bir şey” başlıklı yazımda Uluslararası Kriz Yönetimi Enstitüsü’nün 2022 yılına dair kriz raporu verilerini paylaşmıştım. O rapordaki sonuçlara göre “toplu kurumsal davalar” kaynaklı şirket krizi haberleri 2019 yılından beri sürekli artış gösteriyor. 2019’da toplam kriz haberlerinin yüzde 1,19’u şirketlere karşı açılan toplu davalarla ilgiliyken 2022 yılında bu oran yüzde 7,70’e yükseldi. Yani artık şirketlerin ya da markaların uygunsuz politika ve eylemlerine karışı daha organize bir mücadele var. Google davası da bu işin boyutunun ne kadar büyüyebileceği ve tüm tüketiciler adına bir toplu davaya kadar dönüşebileceğinin en önemli göstergelerinden biri oldu.
Baskın gücü rekabeti ve tüketiciyi olumsuz etkileyecek şekilde kullanma hevesinde olanları hiç de kolay günler beklemiyor gibi görünüyor. Google’a bunu yapan tüketici, diğerlerine ne yapmaz?