Yabancıların menkul kıymet alımı yüz güldürüyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yabancı yatırımcı geldiği için mi kur geriliyor, yoksa kurun belli ölçüde istikrara kavuşacağının görülmesi mi yabancı yatırımcıyı yeniden Türkiye'ye yönlendiriyor tam olarak kestirilemez; ama şu bir gerçek, yabancıların ilk çeyrekte gerçekleştirdikleri menkul kıymet alımları önemli bir boyuta erişmiş bulunuyor. Yabancı yatırımcılar yılın ilk çeyreğinde 1.1 milyar doları hisse senedinden, 1.5 milyar doları da devlet iç borçlanma senedinden oluşmak üzere yaklaşık 2.7 milyar dolarlık alım yaptılar. Aslında yabancıların alımı şubat ve martta gerçekleşti. Ocak ayındaki 353 milyon dolarlık net satıştan sonra şubatta 1.3, martta ise 1.7 milyar dolarlık net alım yapıldı. Böylece üç ayın toplamı 2.7 milyar doları buldu. Tümüyle yabancıların alımına bağlamak pek doğru olmasa bile, gerçekleştirilen bu alımların da etkisiyle döviz kurunda belirgin bir iniş yaşandı. Türk Lirası'nın güçlenmesinde kuşkusuz ki FED'in başlangıçta öngörülene göre çok daha düşük oranda ve ılımlı faiz artışına gideceğini açıklamasının da büyük rolü var.

Ama yine de yabancı girişiyle döviz kurunun ters yönlü hareketi çok belirgin.

Ocak ayındaki çıkıştan sonra yabancılar hızla alıma yöneldi. Rakamları biraz önce verdik. Yabancılar alım yapıp döviz getirdikçe arz arttı ve kur geriledi. Doların ay ortalaması ocakta 3.0070 düzeyinde oluşmuştu. Aylık ortalama şubatta 2.9407'ye, martta 2.8917'ye geriledi. Dolar, bugünlerde ise 2.82 dolayında salınıyor.

Son yılların en iyi başlangıcı 

2014 ve 2015 yıllarının ilk çeyreğinde net giriş bir yana çıkış gerçekleşmişti. 2014 yılının ilk çeyreğinde 3.3 milyar, geçen yıl ise 1 milyar dolarlık net çıkış yaşanmıştı. 

İlk çeyrek bazında yabancılar en fazla hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedini ise 2013 yılında aldılar. Söz konusu yılın ilk çeyreğindeki alım 5.7 milyar doları buldu.

İşte 2013 yılının ilk çeyreğindeki 5.7 milyar dolarlık alımdan sonra ilk kez bu yıl aynı dönemde 2.7 milyar dolarlık alım yapılmış oldu. 

Hisse senedinde rekor

Bu arada, yabancıların ilk çeyrek bazındaki hisse senedi alımları bu yıl son 11 yılın rekorunu kırdı. Bu yıl ilk çeyrekte gerçekleşen net alım 1.1 milyar dolar oldu. Daha önce ilk çeyrek bazında 2005 yılında 1.9 milyar dolarlık alım gerçekleştirilmişti.

Bu arada bir ayrıntıyı vurgulamakta yarar var. Yabancıların hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi alım satımlarına ilişkin verilerin kaynağı Merkez Bankası ve Merkez Bankası'nın haftalık olarak izlediği bu veriler, aylık baza getirilirken cuma günlerindeki değişim rakamları toplanıyor. Mart ayının son cuması 25 Mart'a denk geldiği için, 25-31 Mart arasındaki veriler aktardığımız rakamlar arasında yer almıyor. Hesaplama yöntemine göre 25-31 Mart arası, 25 Mart-1 Nisan olarak kayıtlara girecek ve son rakam 1 Nisan'a ait olacağı için de 25 Mart-1 Nisan haftasındaki durum nisan ayı verilerine dahil edilecek. Dolayısıyla başka kaynaklarda yer alan rakamlarla, örneğin Borsa İstanbul'un yabancı alımlarına ilişkin rakamlarla bizim aktardıklarımız bire bir örtüşmeyebilir.  

Kur kaygısı dağılırsa giriş hızlanır

Yabancı yatırımcı hisse senedi piyasasına genellikle kısa vadeli olarak girmiyor. En azından bu piyasada pozisyonunu uzun süre koruyabiliyor. Ancak devlet iç borçlanma senedi piyasasında kimi dönem kısa vadeli yatırım söz konusu olabiliyor ve bu durumda vade bitimindeki kur değişimi büyük önem taşıyor. 

Zaten yabancıyı Türkiye'den uzak tutan, kazancın oluştuğu dönemdeki kur değişimin kazancı silip süpürmesi riski. Yoksa bırakınız Türkiye'deki gibi bir faizi, Türkiye'dekine yakın bir faizi bile gelişmiş ülkelerde bulmak mümkün değil. Dolayısıyla yüzde 10 dolayındaki bir faiz, yabancı yatırımcı için olağanüstü bir oran. Ne var ki, kur artışının çok hızlı olması gibi bir risk taşıyoruz. Dolar, borçlanma senedinde yüzde 10 kazanç sağlanan bir dönemde, örneğin yüzde 11 arttığı an, elde edilen kar sıfırlandığı gibi bir de anaparadan yeme durumu ortaya çıkıyor. 

Dolayısıyla yabancının Türkiye'de yatırım yaparken öncelikle baktığı bizim faiz oranımız değil, Türk parasının değerinde ortaya çıkabilecek değişim. 

İşte yabancı yatırımcı Türk parasının bu yıl hızlı bir değer kaybı içine girmeyeceğini düşünür, bu konuda ikna olursa, bu faiz oranlarından önümüzdeki dönemde de yoğun bir giriş yaşanır. Hele hele faizin önümüzdeki aylarda daha da gerileyeceği düşüncesiyle hareket edilirse, giriş daha da hızlanacak demektir. Çünkü şimdi yüzde 10 iskontoyla yaklaşık 909 liraya satılan 1000 lira nominal değerli bir kağıdın fiyatı, faiz yüzde 8'e düştüğünde iskontolu olarak 926 liraya çıkacaktır. Aynı kağıdı üç-beş gün sonra daha pahalı almak dururken şimdi ucuza almayı kim istemez... 

Tüm yazılarını göster