Yabancı yatırımcı DİBS ve mevduata yöneliyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yabancı yatırımcının Türkiye'de haziran sonu itibariyle toplam 92.7 milyar dolarlık portföy yatırımı var. Bu tutarın yüzde 61.4 oranında yaklaşık 57 milyar doları hisse senedinden oluşuyor. Portföy büyüklüğünde ikinci sırada yüzde 27.3'lük payla devlet iç borçlanma senetleri, üçüncü sırada yüzde 10.4'lük payla mevduat geliyor. Eurobond ise toplamda yüzde 1 pay alıyor.

Yabancı yatırımcının portföy dağılımındaki bu sıra; yani hisse senedi, DİBS, mevduat ve eurobond sırası hiç değişmiyor. Ancak, bu yatırım araçlarının toplamdaki payı zaman zaman sınırlı da olsa değişikliklere uğruyor.

Son dönemde mevduatta ve devlet iç borçlanma senedinde olduğu gibi… Yabancı yatırımcı haziran sonu itibariyle 9 milyar 634 milyon dolarlık mevduat hesabına sahip. Yabancıların mevduat hesabı şimdiye kadar hiçbir dönem bu büyüklüğe erişmemişti. Yabancılar, geçen yılın sonunda 7.8 milyar dolarlık mevduata sahip bulunuyordu. Tutar Ocak ayında 8.2 milyar dolara çıktı, şubatta da 9 milyar 562 milyon dolarlık bir düzeye ulaşıldı. Yabancıların mevduatı daha sonraki aylarda dalgalı bir seyir izledi. Mevduat, martta 9.2 milyar, nisanda 9.5 milyar, mayısta yine 9.2 milyar dolar oldu. Ve nihayet haziran ayında 9.6 milyar dolarlık düzey aşıldı.

Yabancıların toplam portföy yatırımı stokunda mevduatın payı daha önce hazirandaki düzeyin üstüne çıkmıştı. Mevduat şubatta yüzde 11.6'lık bir pay almıştı. Daha sonra gerileyerek nisanda yüzde 9.5'e inen mevduatın payı, mayıs ve haziranda yeniden yükselme eğilimine girerek yüzde 10.4'e kadar yükseldi.

Yabancı yatırımcılar, geçen yılsonunda 20.7 milyar dolar olan devlet iç borçlanma senedi bakiyelerini de altı ayda 4.6 milyar dolar artırarak 25.3 milyar dolara çıkardılar.

Yabancılar ya da teknik tanımlamayla yurtdışında yerleşik olanların devlet iç borçlanma senedi ve mevduata olan ilgilerindeki artışın altında tümüyle Türkiye'deki faiz düzeyinin görece yüksekliği yatıyor. Geçenlerde de vurguladık; bizde faiz neredeyse negatif seyrediyor. Hele mevduat faizleri… Oysa yabancı yatırımcı için Türkiye'deki enflasyonun (bu enflasyon kur artışına yol açmadığı sürece) hiçbir önemi yok. Getirilen dövizle kazanılan nominal faiz, reel faiz olarak çıkarılabiliyor. Yani dövize yüzde 8-9 dolayında bir reel faiz elde edilebiliyor. Bir de bu faizin kazanıldığı dönemde Türk parası değer kazanmışsa, söz konusu faiz katlanıveriyor.

Yabancı yatırımcı, Türkiye'de bir yılda ettiği kazancı yurtdışında beş-altı yılda ancak elde edebilecek durumda. Böyle olduğu için de sabit getirili ve garantili devlet iç borçlanma senetleri ve mevduata yönelme hız kesmeden sürüyor.

Mart ayı sonunda yabancıların toplam portföyünde yüzde 65 olan hisse senetlerinin payı haziranda yüzde 61.4'e inerken, iç borçlanma senedi ve mevduatın toplam payının yüzde 34.1'den yüzde 37.7'ye yükselmesi de bu yönelişin somut bir göstergesi niteliğinde.

Ve ne ilginçtir ki, yabancılar Türkiye'de bu faiz düzeyiyle bile inanılmaz karlar elde ederken, IMF gibi bir kuruluş, Türkiye'nin faiz artırması gerekebileceğine dönük raporlar kaleme alabiliyor.    

Yabancıların portföy yatırımı stoku (Milyon dolar)
  Hisse         
   senedi DİBS Mevduat Eurobond TOPLAM
Aralık 09 55.558 20.685 7.782 825 84.850
Ocak 58.003 22.237 8.174 803 89.217
Şubat 51.684 20.456 9.562 704 82.406
Mart 59.419 21.880 9.248 717 91.264
Nisan 63.438 25.770 9.457 747 99.412
Mayıs 54.531 25.384 9.186 766 89.867
Haziran 56.891 25.289 9.634 906 92.720
Pay (%)
Aralık 09 65,5 24,4 9,2 1,0 100,0
Ocak 65,0 24,9 9,2 0,9 100,0
Şubat 62,7 24,8 11,6 0,9 100,0
Mart 65,1 24,0 10,1 0,8 100,0
Nisan 63,8 25,9 9,5 0,8 100,0
Mayıs 60,7 28,2 10,2 0,9 100,0
Haziran 61,4 27,3 10,4 1,0 100,0
Tüm yazılarını göster