Ya öğren, ya sus!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yabancılar tarafından dile getirilen görüşleri pek önemseriz. Yalnızca ekonomide değil, her alanda; siyasette, sporda, turizmde, sağlıkta; hangi alanda olursa olsun yabancıların görüşleri önemlidir bizim için. İyi de, acaba yabancılar bu görüşleri dile getirirken Türkiye'nin koşullarını yeterince incelemekte midirler, rakamlarımıza yeterince vakıf mıdırlar, işte orası kuşkuludur.

Bütün bunları düşündürten ne mi oldu? Önceki gün İstanbul'da “Küresel Ekonomi ve Türkiye” konulu bir konferans yapıldı. TÜSİAD, DEİK ve İMKB'nin ortaklaşa düzenlediği konferansın konuşmacılarından biri de OECD Genel Sekreteri Angel Gurria idi. Gurria konuşmasında Türkiye'nin büyüme hızına ilişkin tahminini açıkladı. OECD Genel Sekreteri, Türkiye'nin bu yılki büyümesinin yüzde 3.3-3.5 arasında olabileceğini söyledi; 2009 yılı tahminini de yüzde 1.6 olarak açıkladı. Gurria, 2009'da yüzde 1.6'nın altında kalınabileceğini de dikkat çekti.

Ne kadar ilginç ki, bu görüşlerin dile getirildiği günün sabahı Türkiye İstatistik Kurumu yılın üçüncü çeyreğindeki büyüme oranını açıklıyor, yüzde 0.5'lik bu oranla birlikte ilk dokuz aydaki büyümenin de yüzde 3 olduğu ilan ediliyordu. Yani Gurria'nın yılın tümüne ilişkin tahmininin tutması için son çeyrekteki büyümenin yüzde 3'ün üstünde olması gerekiyordu. Ama son çeyrek için büyüme bekleyen kimse yoktu ki, herkes küçülmenin ne kadar olacağını tahmin etmeye çalışıyordu. OECD Genel Sekreteri'ne göre ise Türkiye yılın son çeyreğinde büyüyecekti; hem de yüzde 5'e yakın bir büyüme sağlayacaktı. Çünkü son çeyrekte yüzde 5 büyürsek, yılın tümündeki büyüme yüzde 3.5 dolayında gerçekleşecekti.

Gurria konuşmasında Türkiye ekonomisinin mali kargaşadan önce biraz yavaşlamaya başladığını, ancak bu yıl OECD'de sıfır olan büyüme hızının Türkiye'de yüzde 3 olmasının bile başarı sayılması gerektiğini söylüyordu. Yani burada kastedilen dokuz aydaki yüzde 3 müydü, eğer öyleyse demek ki TÜİK'in açıklamasından Gurria'nın haberi vardı, bu daha vahim bir duruma işaret ediyordu aslında. Dokuz ay için yüzde 3 büyümeden haberdar olan birinin yılın tümü için yüzde 3.3-3.5 tahmininde bulunması, son çeyrekte nasıl bir büyüme beklediğini ortaya koyuyordu.

Türkiye ekonomisiyle ilgili böylesine “isabetli” tahminler yapan Gurria OECD'de Türkiye hakkında yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Angel Gurria, aktif bir şekilde Türkiye üzerinde çalıştıklarını, genel sekreter olarak yılda iki-üç kez ziyaret ettiği tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Hani insan, “İyi ki Türkiye ile bu kadar ilgilisiniz, ya bir de olmasaydınız” diye düşünmeden edemiyor.

OECD Genel Sekreteri olmak tüm tahminlerinizin tutacağı anlamına gelmiyor tabii ki. Ama bu aşamada yapılan, tahminden öte. Hem bir yandan tüm dünyadaki zorluklara dikkat çekecek ve gidişatın iyi olmadığını dile getireceksiniz, hem de Türkiye ekonomisinin son çeyrekte müthiş bir büyüme performansı sergileyeceği varsayımına dayalı bir tahminde bulunacaksınız. Bu, genel sekreterin yetersizliğini mi gösterir, yoksa Türkiye'yi ne kadar ciddiye aldığını mı?

Her görüşe saygı duyalım duymasına ama, artık gelin şu yabancıların her söylediğini sorgusuz sualsiz kabul etme, mutlak doğru sayma huyumuzu terk edelim.

Tüm yazılarını göster