Ya iş sizsiniz ya da işsiz

A. Levent ALKAN aleventalkan@gmail.com

Büyük resesyonun 2011'e uzanan etkileri, bir sırt anatomisini andırır. Değiştirir, tahrip eder, doruklara taşır, uçurumlardan yuvarlar. Bunların hepsini bir arada yaşattığı olsa bile, ana tema cesarete dokunulmaz. Tehlike karşısında akıl ve zekayı öne çıkarabilmek yetenektir. Ne kararsızlığı ne de korkaklığı bağışlar cesaret. İş aklının uyuması, canavarlar yaratır. Kararsızlıkla korkaklık, ormanın çıplak kesimidir. Cesaretin ışıklarının düşmediği, zararlar, yok olmalardır. girişkenlik olarak düşer. 2010, krize rağmen savunmada kalmayan girişkenliklerin sayesinde şirket sayısını balon yılı (2007) üzerine attı. 2010 İTO verilerinde açılan şirket sayısı, 2007'nin 420 üzerindedir. Kriz yıllarında çöken talebin altında kalmak vardır. Çok sayıda girişimci KOBİ için çıkar yol; ya iş kurmak, ya da işsiz kalmaktır. Geçmiş yıllarda küresel likidite böylesine bol değildir. Ucuz fon ortamı, gelişen ekonomilere yoğun ilgi rüzgarının şişirdiği yelkenlilerle bize kadar taşınıyor. Yatırımlarımızı farklı vadelerin ilgisine konu olan bu bedava fonların "sırtından çıkartıyoruz". 2010 öncesinde uzun, 2010 sonrasında çok kısa vadeli. 

Kırılgan olgular arasında yüksek işsizlik, finans sektörü kadar önemlidir. Uluslararası çalışma örgütünün (ILO) son araştırması, 2015 yılına kadarki beş yıl dönemin dünya genç istihdamının 3.1 milyon kaybı olacağına işaret ediyor. 2000 ile 2010 arasında, gelişmiş ekonomiler ve Euro bölgesi genç istihdamından %3 pay kaybetmiş; gelişen ekonomilerse, %10 ile %3 arasında değişen yüzdelerde. Dünya genelinde 1991 genç istihdamın katılım oranı %52.5, 2011'de %44.3'dür. Genç istihdam bir simgedir. Ümidi, geleceği ifade eder. Taze kandır ve önemlidirler; siyasi, ekonomik, kültürel krizlerin kozu olacak kadar. Dikkatleri üstlerinde toplarlar; rekabet yarışlarında ülkelerin gözü olacak kadar. Geleceğin fırtınalarına  dayanan sağlam tutamaktır genç istihdam. Zayıflığında, küreselleşmenin bulaşma kanalları üzerinden uluslar yoldan çıkar. Kültürel ve ekonomik yapılarda zaaflar derinleşir. Genç istihdama "sırtını çevirmenin"  hesabını sormak, patlayan balon dönemlerine düşer. İzlanda, Yunanistan, İrlanda'nın "sırtı sıra" İspanya'nın gelebileceği beklentileri, Euro bölgesini gündemin oltasına takıyor. 2007-2011 döneminde, Fransa'daki işsizlik %10 doruğuna; İspanya'dakiyse tam iki katına, %20 zirvesine oturuyor. Bu fark, geçici istihdamın değişen paylarından kaynaklanıyor. İspanya'nın toplam işgücünün %33 ile %25 arasında değişen payı geçici istihdamdan oluşurken, Fransa'da geçiciler sadece %15 kadardır. Türkiye'nin geçici işçileri, yaz ayı işsizliğimizi %2 kadar aşağı çekip %11'lere, kış aylarındaysa %13'lere tırmandırıyor. Genç işsizlerin yüksek payını da unutmamak gerekiyor.

MB iç kredilerdeki hızlı büyüyen tablodan rahatsız. Bir tarihi gerçeğe, yeni şekil oluyor yaşananlar. 2005-2009 arasında akın eden doğrudan yatırımlar, 2010'da sıcak paraya deviniyor ve tehlikeye dönüşüyor. "Kazan kaynamayan yerde maymun oynamaz", bu doğru ancak; yüksek reel faiz, düşük kur denklemi, sıcak parayı "sırtımızdan geçinen" bir canavara dönüştürüyor. TCMB, engellemelerinde biraz gecikmiştir olsa da, geç olmak hiç olmamaktan iyidir (late is better than never) İngiliz'lere göre. MB başarırsa, bir taşla iki kuş vurulacak. Biriyle sıcak para "sırtımızdan atılacak".  Diğeriyle kabaran iç talebe; "sırtın kaşınıyor" uyarısını göndermiş ve şubat 2001 öncesinin 2000 balonunu hatırlatmış olacağız.

Tüm yazılarını göster