Ya geçen yılki oran yüzde 2.6 olmasaydı…

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Tüketici fiyatlarının ekim ayında tahminlerin üstünde bir artış gösterdiğini kabul etmek gerekiyor. Ekim artışının yüzde 1.6-1.8 arasında olması bekleniyordu, gerçekleşme yüzde 2.41'i buldu. Ancak, geçen yılın aynı ayındaki yüzde 2.6'nın yarattığı baz etkisiyle eylül sonunda yüzde 5.27 düzeyinde bulunan yıllık artış, ekim sonunda yüzde 5.08'e geriledi. Oysa beklenti, yıllık oranın ekim sonu itibariyle yüzde 5'in altına inmesiydi. Nitekim, aylık artış yüzde 1.8 bile olsa, ekim sonundaki yıllık oran yüzde 4.5'e kadar gerileyecekti.

Ekim ayı artışının tahminlerin üstüne çıkarak yüzde 2.41 düzeyinde gerçekleşmesine yol açan etkenlerin başında vergi indirimlerinin sona ermesi geliyor. Zaten Merkez Bankası, bu konuya özellikle dikkat çekiyordu. Merkez Bankası'nın yayımladığı ekim ayı fiyat gelişmeleriyle ilgili değerlendirmede de, ekim ayındaki fiyat artışı oranı anımsatıldıktan sonra şu görüşlere yer verildi:

"Bu gelişmede dayanıklı tüketim mallarındaki vergi indirimlerinin sona ermesi ve elektrik tarifelerindeki artışın yanı sıra giyim ve gıda fiyatlarındaki mevsimsel yükselişler etkili olmuştur. Bütün bu gelişmelere rağmen, enflasyonun ana eğiliminin düşük seviyelerde seyretmesi ve geçtiğimiz yılın aynı ayındaki yüksek baz nedeniyle yıllık enflasyon yüzde 5.08'e gerilemiştir. Önümüzdeki aylarda baz etkisinin tersine dönmesi nedeniyle yıllık enflasyonda sınırlı artışlar görülebileceği düşünülse de temel enflasyon göstergelerinin düşük seyrini koruyacağı tahmin edilmektedir."

Bir ayda fiyatlar yüzde 2.41 artıyor, ancak yıllık enflasyon geriliyor. Çünkü geçen yılın aynı ayındaki artış yüzde 2.60. Merkez Bankası'nın dikkat çektiği de bu.

Bu yıl fiyatların niye böyle hızlı bir artış kaydettiği belli; vergi indirimlerinin sona ermesi ile giyim ve gıda maddelerinin fiyatındaki artış en büyük etken. Peki geçen yıl ne vardı; bir vergi indirimi uygulanıyordu da ona mı son verilmişti, ne olmuştu da geçen yılın ekim ayında fiyatlar yüzde 2.6 artmıştı? Ya da geçen yıl fiyatlar yüzde 2.6 artmamış olsaydı, yani yıllık enflasyonun aşağı yönlü olan seyrinin korunmasını sağlayan baz etkisi devrede olmasaydı bu yıl ekim sonunda nasıl bir tablo görürdük?

Geçen yılın ekim ayındaki artışın yüzde 2.6'yı bulmasının tek nedeni kur artışı. Küresel krizin etkisiyle aybaşı-aysonu değerlerine göre dolar yüzde 20.5, euro yüzde 9 değer kazanmıştı. Aylık ortalama değerlere göre artış ise dolarda yüzde 20, euroda yüzde 11'i bulmuştu. İşte dövizdeki bu artış, geçen yıl tüketici fiyatlarının yüzde 2.6 artmasına yol açmıştı. Bu oran, 2003 bazlı yeni seriye göre bir ayda kaydedilen en yüksek oran anlamına geliyordu.

Bu yıl kur artışı yok. Ağırlıklı olarak vergi indirimlerinin devreden çıkmasının yarattığı etki ve bazı mal ve hizmetlere gelen zamlar var. Fiyatlar, geçen yıl ekimde kur artışının tetiklemesiyle yüzde 2.6 artmasa, normal artış eğilimini sürdürerek örneğin yüzde 0.5 artmış olsaydı, bu yılki yüzde 2.41'den sonra ekim sonu itibariyle yıllık oran yüzde 7.3'e fırlayacaktı.

TÜFE, geçen yıl kasımda yüzde 0.83 arttı, aralıkta ise yüzde 0.41 geriledi. Merkez Bankası'nın da dikkat çektiği gibi baz etkisi tersine dönüyor. Bu bile tek başına enflasyonun daha yukarılarda gerçekleşmesine yol açacak bir etken. Nitekim Merkez Bankası'nın bu yıla ilişkin son tahmini yüzde 5.5, 2010 yılına ilişkin hedef ise yüzde 5.3 düzeyinde.

Bir yanda baz etkisi, diğer yanda yükselme eğilimindeki faizler ve beraberinde kurlarda ortaya çıkabilecek sıçrama biçiminde olmasa da artış… Artık üstesinden geldiğimiz bir sorun gibi görmeye başladığımız enflasyon yeniden mi hortlayacak acaba?

Tüm yazılarını göster