X’te mahremiyet bitti mi?

Furkan LÜLECİ furkan.luleci@dunya.com

Elon Musk’ın X platformunda yaptığı değişiklikler, kullanıcılar arasında büyük bir tartışma yarattı. Artık birini engellediğinizde, o kişi gönderilerinizi görebiliyor, sadece beğenme, yorum yapma veya paylaşma gibi etkileşimlerde bulunamıyor. Yani, engelleme bir anlamda “uzaktan izlemeyi” serbest bırakıyor. Dijital dünyada sınırlarımızı korumak isteyen kullanıcılar için bu, mahremiyetten taviz vermek gibi.

Çoğumuz için engelleme, dijital dünyada kendi güvenli alanımızı oluşturmanın bir yoluydu. Eski dostlardan kaçınmak, trollerden korunmak ya da istenmeyen yorumlardan uzak durmak isteyenler için bir duvar gibiydi.

Şimdi, bu duvarlar bir nebze kaldırılmış durumda. Musk’ın önerisi mi? Sessize alma… Ancak bu, gerçekten çözüm mü?

Her Etkileşim “İyi” Etkileşim Mi?

Musk’ın bu hamlesi, yalnızca “ifade özgürlüğü” veya “daha fazla etkileşim” söylemiyle açıklanamaz. Platformda daha fazla etkileşim, daha fazla reklam geliri anlamına geliyor. Ancak, herkes gerçekten daha fazla etkileşim almak istiyor mu?

Durumu basit bir örnekle açıklayalım: Bir kafede rahatsız olduğunuz biriyle karşılaşmak istemezsiniz. Dijital dünyada bu “kafeden çıkmak” artık o kadar kolay değil. X platformu, kullanıcıları aynı ortamda buluşturup istemeden de olsa o “rahatsız edici” kişiyi gözetmek zorunda bırakıyor. Bu değişiklik, sınırları korumaktan çok, onları yeniden belirlemeye yönelik finansal bir strateji gibi duruyor.

Yapay Zeka Apple’ı Solladı

Yapay zeka artık sadece geleceğin değil, bugünün de patronu! Nvidia’nın, Apple’ı geçerek dünyanın en değerli şirketi olması, teknolojinin yönünü çok net bir şekilde işaret ediyor. Eskiden teknoloji dünyasının yıldızları elimizde tuttuğumuz akıllı telefonlar, tabletlerdi; ama şimdi işin asıl kahramanları bu cihazların arkasındaki yapay zeka sistemleri ve çip teknolojileri oldu.

Nvidia’nın bu yükselişi, aslında çok şey anlatıyor. Ürünler hâlâ önemli ama onları çalıştıran o güçlü yapılar, yapay zeka tabanlı altyapılar, gelecekte oyunun asıl kurucuları olacak. Bugünün dünyasında liderlik, en yeni telefon ya da bilgisayarı sunmaktan çok, o cihazların “beynini” yani yapay zeka altyapılarını geliştirenlere geçiyor.

Bu da, Nvidia gibi yapay zeka devlerinin, artık teknolojinin gerçek patronları haline geldiğini gösteriyor.

Gelecek artık ürünlerden çok onları yöneten sistemlerde; Nvidia’nın Apple’ı geçmesiyle başlayan bu yeni dönemde, teknoloji dünyasında asıl güç yapay zekanın elinde olacak gibi görünüyor.

Google’lamak tarihe mi karışıyor?

Teknoloji dünyasında neredeyse her şeyin cevabını bulduğumuz Google, hayatımızın o kadar merkezinde ki “Google’lamak” bir fiil haline geldi. Ama şimdi karşımıza başka bir oyuncu çıktı:

OpenAI’in ChatGPT’si, yepyeni bir arama motoru deneyimi sunuyor ve bu sefer Google’ın tahtını zorlayacak gibi görünüyor. Bu, geleneksel arama motorlarının sınırlarını yeniden düşünmemizi sağlıyor. Google’da aradığınız bir bilgi için doğru anahtar kelimeleri yazmak, filtreler arasında dolaşmak gerekebiliyor. Ancak ChatGPT, ihtiyacınız olan bilgiyi sohbet sırasında size sunarak işleri oldukça kolaylaştırıyor.

Diyelim ki bir seyahat planı yapıyorsunuz; Google’da bir dizi farklı web sayfasını tarayıp bilgileri bir araya getirmeniz gerekebilirken, ChatGPT ile “Bir haftasonu kaçamağı için neler önerirsin?” diye sormak yeterli. Size doğrudan bir rehber sunabiliyor, tıpkı bir arkadaşla konuşur gibi.

Tabii ki bu durum “Google dönemi gerçekten bitiyor mu?” sorusunu gündeme getiriyor. Yine de Google, bu alanda güçlü bir rakip olmaya devam edecek gibi. Sonuçta, Google’ın bilgi güvenilirliği ve kaynak çeşitliliği konusunda bir geçmişi ve itibarı var. Ancak, bilgiye daha kişisel ve sohbet bazlı erişim imkânı sunan ChatGPT, arama motoru deneyimini oldukça farklı bir boyuta taşıyor.

Günümüzün hızla değişen dünyasında, kullanıcılar artık sadece bilgiye değil, o bilgiye kolay, hızlı ve insani bir şekilde ulaşmak istiyor. OpenAI’nin bu yeniliği, “aramak” ve “bulmak” arasındaki boşluğu doldurarak bilgiye ulaşmayı daha doğal hale getiriyor. Hem öğrenciler, araştırmacılar hem de gündelik kullanıcılar için interneti çok daha pratik ve kullanıcı dostu kılıyor.

Böylece Google, her ne kadar güçlü bir dev olsa da, belki de ilk defa “gerçekten” tahtını bir rakibe kaptırmak üzere. Bu değişim, internet aramaları için yeni bir dönemin kapılarını aralıyor ve gelecekte bilgiye nasıl ulaşacağımız konusunda daha farklı seçeneklerin olacağına işaret ediyor.

Akıllı saatler artık herkes için

Bugüne kadar akıllı saatler çoğunlukla çocukların güvenliği için düşünülmüş olsa da, artık bu cihazlar yaşlılar için de vazgeçilmez bir hale geldi. Teknoloji dünyasında sınır tanımayan bir hızla ilerlerken, akıllı çözümleri inovatif şekilde günlük yaşama entegre etmek tam olarak bu demek! Artık yalnızca çocuklarımızı değil, yaşlı aile bireylerimizi de bu saatlerle güvenle takip edebiliyoruz.

Örneğin Wiky Watch, çocuklar için geliştirdiği GPS takibi ve SOS butonu gibi özellikleri yaşlı bireylerin ihtiyaçlarına da uyarlamış durumda. Çocuğunuz parkta oynarken onun nerede olduğunu tek bir dokunuşla görebilmek büyük bir rahatlık sağlıyor; aynı şekilde, yaşlı bir aile bireyiniz evden çıktığında onun güvenli bir alanda olup olmadığını kontrol edebilmek de endişeleri bir hayli azaltıyor. Üstelik sadece konum değil, acil bir durumda yardım çağrısı yapabilmeleri de mümkün.

Akıllı saatlerin kullanımı çocuklar ve yaşlılar için nasıl farklı anlamlar taşıyabilir diye düşündüğümüzde, aslında yaşadığımız çağın en sıcak teknolojilerinden birini keşfetmiş oluyoruz. Sadece bir saat değil, aynı zamanda bir güvenlik ağı, bir sağlık monitörü ve en önemlisi sevdiklerimizin hayatında bir güvence kaynağı.

Özellikle yaşlı bireylerin günlük yaşantısında bağımsızlığı sürdürme arzusu ile güvenlik arasındaki hassas dengeyi sağlamak için bu cihazlar önemli bir role sahip. Yaşlı bireylerin bağımsızlığını desteklerken, düşme algılama, kalp ritmi monitörleri gibi özellikler sayesinde anında müdahale sağlanabiliyor.

Gelecekte bu teknolojinin nasıl daha fazla yenilik sunduğunu ve insanlara özgürlük ve güvenliğin dengelendiği bir dünya sunduğunu görmek heyecan verici. Hem çocuklarımız hem de yaşlılarımız, bu tür bir teknolojiyle sıcak bir güven çemberinde, her an korunduğunu hissettiren bir dünyada yaşıyor.

Teknoloji Haberleri:

●      Rekor Büyüme: Türkiye Reklam Pazarı 111 Milyar TL’ye Ulaştı!

Deloitte’un raporuna göre, medya ve reklam yatırımları %148,6 büyüyerek Türkiye’de rekor seviyeye ulaştı.

●      Dijital Medyada Mobilin Payı Artıyor: %78,5 Mobil Cihazlardan!

Dijital medya yatırımlarının %78,5’i mobil cihazlar üzerinden yapılırken, mobilde geçirilen süre günde ortalama 4 saat 26 dakikayı buldu.

●      LinkedIn’e GDPR Darbesi: Avrupa’dan 310 Milyon Euro Ceza

İrlanda Veri Koruma Komisyonu, LinkedIn’i kullanıcı verilerini izinsiz işlediği gerekçesiyle ağır bir cezaya çarptırdı.

●      Foursquare City Guide’a Veda: Şirket, Swarm’a Odaklanıyor

Foursquare, ünlü şehir rehberi uygulamasını kapatarak sosyal deneyim platformu Swarm’a daha fazla yatırım yapacak.

●      Ünlülerin Seyahat Gizliliği: Meta Threads ve Instagram Hesaplarını Askıya Aldı

Meta, Mark Zuckerberg, Elon Musk ve Kim Kardashian gibi ünlülerin özel jet seyahatlerini takip eden hesapları güvenlik endişeleri nedeniyle platformlarından kaldırma kararı aldı.

Tüm yazılarını göster