şe Wall Street Journal'da yer alan "İslamcılar serbest piyasaları kucakladıkça, Türkiye kaplanların saflarına katılıyor" başlıklı makalede,
Türk ekonomisinin AK Parti yönetimi sırasında, laik politikacılara dönemine oranla çok daha başarılı olduğuna dikkat çekiliyor. Andrew Higgins ve Farnaz Fassihi imzalı makalede Türk ekonomisinin hala büyük sorunlar yaşadığına, en büyük sorunlarından birinin ise 43 milyar dolara ulaşan bütçe açığı olduğuna dikkat çekiyor.
Gazete, "Birçok yatırımcı, Türkiye'nin IMF ile yeni bir anlaşmaya varıp varmayacağını merak ediyor. Sayın Şimşek, Türkiye'nin IMF'nin parasına ihtiyacı olmadığını, 2002 yılında var olan 23.5 milyar doların yarısından fazlasını geri ödediğini söylüyor. Ancak yeni bir anlaşma, piyasadaki sinirleri yatıştırmaya yardımcı olur" yorumuna yer veriyor.
Türk ekonomisinin eski "laik yönetimlere" olanla, turizmden üretime hemen hemen her alanda daha güçlü bir konumda olduğuna, altı yıl öncesinde yüzde 2.5 civarında olan yıllık ekonomik büyümenin yüzde 6.5'e ulaştığına dikkat çeken gazete, son dönemde yaşanan küresel kredi krizinin Türk ekonomisindeki büyümeyi de yavaşlattığına yer veriyor.
Türkiye'nin büyüyen cari açığına da dikkat çeken gazete, türban konusunun yarattığı belirsizliğin de bu durumu kolaylaştırmadığına dikkat çekiyor.
AK Parti'nin ekonomi sicilinin, "siyasi İslam ve kapitalizm" arasındaki ilişkide farklı bir evrime yol açtığını kaydeden Wall Street Journal, AK Parti'nin laik düzene meydan okuma niyetinin olmadığını söylediğine de yer veriyor.
Gazeteye açıklamada bulunan Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek de, "Biz daha çok rekabet, verimlilik ve yenilikten yanayız. 1930'ların kafayapısına sahip olanlar bunu anlayamazlar" yorumunda bulunuyor.
Mehmet Şimşek'in bir Amerikalı ile evli olduğuna, Merrill Lynch'te ekonomist olarak görev aldığına, bundan önce ise Ankara'daki ABD büyükelçiliğinde görev aldığına dikkat çeken gazete, bakanın "İnanç bir devlet meselesi değil, kişisel bir meseledir" ifadesine de yer veriyor.
Şimşek, gazeteye yaptığı açıklamada, AK Parti'nin ekonomi politikasının ölçülebilir olduğunu, insanların para kazandığını söylüyor. Şimşek, AK Parti yönetime geldiğinde 90 bin civarında olan Özel otomobil satışlarının, bugün 400 bine ulaştığını, 2002 yılında 3 bin 300 dolar olan kişi başı GSYİH'nin de 10 bin doları aştığını söylüyor.
Gazete, AK Parti iktidarı ile birlikte, ihracatın üç katına çıktığına, yabancı sermayenin 20 milyar dolara ulaştığına, Türkiye'ye gelen turist sayısının iki katına ulaştığına dikkat çekerken, son 30 yıldır kontrol edilemeyen enflasyonun ise, yüzde 10 seviyelerine gerilemiş olmasına rağmen, hala sorun olmaya devam ettiğini vurguluyor. Gazete, 2004 yılında yüzde 9 civarında olan ekonomik büyümenin ise yüzde 4.5 civarında kalacağına dikkat çekiyor.
AK Parti, IMF programını benimsedi
AK Parti'nin IMF programını benimsediğine, özelleştirmeleri hızlandırıp, bürokrasiyi azalttığına dikkat çeken gazete, bu süreçte AB üyeliği konusunda da önemli adımlar atıldığına işaret ediyor.
TÜSİAD'ın da AK Parti'ye yönelik başlardaki olumsuz tavrından vazgeçtiğini kaydeden gazete, TÜSİAD Genel Sekreteri Haluk Tükel'in AK Parti'nin ekonomik performasını mükemmel olarak değerlendirmesine de yer veriyor. Gazete bununla birlikte birçok TÜSİAD üyesinin, AK Parti'nin gizli bir İslamcı gündemi olduğu konusunda şüphe duymaya devam ettiğine de yer veriyor. Bu yöndek endişelerin özellikle türban değişikli nedeniyle ciddi bir şekilde artığına da dikkat çeken şe Wall Street Journal, CHP Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in AK Parti'nin bir "İslami teokrasi" olduğu yönündeki düşüncesine ve "Kendilerini modern yaşamı temsil eder gibi gösteriyorlar. Oysa durum bunun tam tersi" açıklamalarına da yer veriyor.
Bu arada gazete AK Parti'nin "radikal İslamcı" olmadığını savunan modacı Cemil İpekçi'nin de görüşlerine yer veriyor. Gazetede İpekçi'nin "AK Parti muhafazakar bir parti, ancak fanatik değiller. Benimle sosyalleşiyorlar" yorumlarına yer veriliyor.