Değerlendirme yapma kavramının iki bileşeni var: Birincisi, ölçü koyma, ikincisi de yorum yapma.
Gözlerimizin önünde her şeyin dramatik bir şekilde değiştiğine tanığız. Kimiz gelişmelere "bakarak" tanıklık ediyor; kimimiz de "görerek."
Görme ve bakma arasında fark nedir?
Padişahın Halim adında bir veziri varmış. Diğer vezirlerine verdiği maaşın birkaç katını bu vezirine verirmiş. Diğer vezirleri durumdan şikayetçi olmuş. Padişahı da durumdan haberdar etmişler.
Padişah ve vezirlerinin hep birlikte ava çıktıkları bir gün, uzakta bir kervan görmüşler. Padişah vezirlerinden birini çağırmış,
-Git bak bakalım kervan nerden gelip nereye gidiyor? demiş.
Vezir, at sürüp hemen kervana ulaşmış; hızla geri dönmüş ve edindiği bilgiyi aktarmış:
-Padişahım kervan Bağdat'tan yola çıkmış, Bursa'ya gidiyormuş.
Ardından bir başka vezire,
-Sen de bak bakalım, kervanın farklı bir yönü var mı? demiş.
Vezir hızla uzaklaşmış, diğer vezirden daha kısa sürede dönmüş,
-Padişahım kervan Bağdat'tan geliyor; Bursa'ya gidiyor, yükü ipek kumaşı, demiş.
Diğer bütün vezirleri kervana göndermiş; vezirler hızla geri dönüp kervanın bir özelliğini söylemiş.
Sıra Vezir Halim'e gelmiş. Padişah,
-Hadi Halim sen de bak bakalım kervana diye görevlendirmiş.
Halim Vezir gittikten sonra epey zaman geçmiş, av partisi neredeyse bitecek, gün batmak üzere olmuş ama geri dönmemiş. Herkes merak içinde kalmış.
Geç vakitlerde dönen Halim Vezir,
-Padişahım kervan yükünü Bağdat'tan almış. Otuz deve bir merkepten oluşuyor.Toplam yükleri 9 bin kilo. Bu yükün 3000 bin kolosu kilosu ipek, geri kalanı Hint ve Çin dokumaları ve baharat . Kervanın başında bir İranlı var. Kervanda üç çocuk, beş kadın da yer alıyor. Kayseri, Ankara, Eskekşehir, Vezirhan yolundan Bursa'ya ulaşacaklar. Kervanbaşı Bursa'da iyi bir alışveriş olacağını umut ediyor. Bursa'dan yeni bir yük düzülerek Ankara, Tokat, Şarkikarhisar, Trabzon güzergahından İran'a gitmeyi planlıyorlar. Kadınlar ve çocuklar Bursa'da kalacak.Son gümrük vergisi Tokat'ta ödemişler, belgeleri tamam vb. bir dizi ayrıntı bilgisi aktarmış.
Ayrıntı bilme özeni
Vezir Halim'in aktardığı ayrıntı karşısında şaşkına dönen diğer vezirlere dönen padişah,
-Halim'in benden daha yüksek maaş almasının sebebini anladınız mı? demiş.
Acaba biz Vezir Halim'in tutumuna sahip miyiz? Çevremize, işlerimize, gidişata bakmasını biliyor muyuz?
· Her şeyin hızla değiştiği dünyamızda, koordinat sistemlerindeki değişikliklerin farkında mıyız?
· Mal ve hizmet akışkanlıklarındaki değişmenin yarattığı sonuçlar hakkında bilgimiz ve fikrimiz var mı?
· Yeni akışların yarattığı "yeni güçler" ve o güçler arasında oluşan "karşılıklı-bağımlılık ilişkilerinin" neler olduğuna kafa yoruyor muyuz?
· İş çevresindeki "gerek ve yeter şartları" yeniden tanımlayabiliyor; yatırımlarımızı o gerekleri yerine getirerek mı yapıyoruz?
· "Düzen ve kural sistemlerinde" değişme ihtiyaçlarını biliyor; ona göre gereken yasal düzenlemeleri oluşturuyor muyuz?
Yeteri bilgiye sahip olmadan, "Öbiliyormuş gibi yapanlardan" özü değil, görüntüyü kurtarmaya çalışanlardan mıyız?