Vergiyi zamanında ödemeyi özendirecek bir “ödül” sistemi üzerinde de çalışma yapıldığını duydum…
***
Kayıtdışı ve verisizlik zirvedeyken:
Mükellefin gerçek kazancı üzerinden vergi verdiğini kim, nasıl ispatlayacak?(!)
***
Ayrıca…
Vergisini zamanında ödemeyene “ceza var” kanunda…
Ama…
Uzlaşma da var…
“Uzlaşma anapara üzerinden değil, cezalar üzerinden yapılacak” demek, vergi ödememe alışkanlığını mı bıraktıracak? (Dahası, aflar da varken)
***
Kayıtdışı ve enflasyonun yüksek olduğu ortamda:
“Vergisiz ve kayıtdışı hayat”a alışkın mükellef:
“Vergimi 3-5 sene sonra cezasız veya düşük faizle öder, anaparayı da 3-5 sene kullanmış olurum” diyerek devam edemez mi alışkanlıklarına?"
***
Vergisini tam ve zamanında ödeyene “en büyük ödül”:
Kayıtdışılığı ve kayıtdışılığın yarattığı haksız rekabet ortamını ortadan kaldırmak olur…
***
Biz ise bilerek veya bilmeyerek kayıtdışını teşvik eden politikalar uyguluyoruz…
Örneğin:
ATO Başkanı Gürsel Baran anlattı:
“Esnaf odalarına kayıtlı 840 bin esnaf gelir vergisinden istisna tutulurken; aynı alanda/ölçekte faaliyet gösterip ticaret odasına kayıtlı olan tacir bu kapsama alınmadı.
Yine esnaf kardeşlerimiz, Halk Bankası’ndan indirimli faizle kredi kullanırken, aynı ölçekteki ticaret odası üyesi bu imkândan faydalanmadı.”
***
Rakibi desteklenen bir işletme, haksız rekabete karşı ayakta kalabilmek için ne yapar?
Buna benzer yüzlerce örnek var…
VELHASIL
Vergi vermek vatandaşlık görevi…
Vergi alanın da (vatandaşın eşit şekilde yararlanacağı) görevleri (eğitimden lojistiğe, sağlıktan adalete, piyasa koşullarından rekabete…) var…
***
“Vergi vermemenin cezası var ama cezada uzlaşılabilir” demek, caydırıcı değildir…
Tıpkı, “Vergini zamanında verirsen yüzde 3 avantaj sağlayacaksın” demenin, yüksek enflasyon ve kayıtdışının olduğu bir ortamda özendirici olamayacağı gibi…