Vergi paketi tartışılmaya devam ediyor

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Orta Va­deli Program kapsamında hazırlanarak geç­tiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığına sunulan vergi paketi tartışılmaya devam ediyor.

Mahmut Bülent YILDIRIM mahmut.yildirim@dunya.com

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Orta Va­deli Program kapsamında hazırlanarak geç­tiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığına sunulan vergi paketi tartışılmaya devam ediyor. Henüz üzerinde çalışıldığı, kamuoyundan gelen tepki­ler neticesinde birtakım eklemeler ve çıkarma­lar yapıldığı konuşulsa da Meclise ve komisyon­lara gelmediği için vergi paketinin en son hali­nin ne olacağı merakla bekleniyor.

Vergi paketi Gelir ve Kurumlar Vergisi, KDV, ÖTV, Vergi Usul Kanunu, Harçlar gibi çok sayıda düzenlemeyi ihtiva etmekte ve ilave vergi yükü getirecek dü­zenlemeleri içermektedir. Taslak vergi paketine yönelik mevcut haliyle öneri ve değerlendirme­lerimiz olmakla birlikte paketin yasalaşması ha­linde daha sağlıklı değerlendirmeler yapılabile­ceğini belirtmiş olalım.

Pireye kızıp yorgan yakmak

Taslak vergi paketinin istisnaların kaldırıl­ması ile ilgili bazı bölümlerinde, söz konusu is­tisnaların bazı mükelleflerce kötüye kullanıldı­ğı belirtilerek istisnanın kaldırılmasına gerekçe gösterilmiştir. Bu gerekçelerle istisnaların kal­dırılması vergi sistemi içinde kalarak mevcut is­tisnalardan yararlanan ve vergisini zamanında ödeyen mükelleflerle vergi kaçıran mükellefle­ri aynı kefeye koymak anlamına gelebilecektir. Bu durumda yapılması gereken, kanunla getiri­len ve vergisel bir teşvik olan istisnanın kaldırıl­ması değil, istisnayı kötüye kullanan mükellefler için kanunun öngördüğü cezaları kesmek olmalı.

Düzenlemeler geriye dönük olmamalıdır

Anayasa ile güvence altına alınmış olan “hu­kuk devleti” ilkesinin olmazsa olmazı hukuki gü­venlik kavramıdır. Hukuki güvenlik; hukuk ku­rallarının önceden bilinmesi ve bireylerin eylem ve davranışlarını bu düzenlemeler çerçevesin­de yerine getirmeleridir.“Kanunların geriye yü­rümezliği ilkesi” kanunların yürürlüğe girdikle­ri tarihten sonraki hukuki durumlara uygulana­bilmesi, sonradan çıkan bir kanunun, yürürlüğe girdiği tarihten önceki olaylara uygulanmaması gereğidir. Bu hususa dikkat edilmesi hukuk gü­venliği açısından önemlidir.

Üretici, yatırımcı, ihracatçı desteklenmeli

Zor koşullar altında üretim yapan, istihdam sağlayan, sıkılaştırıcı para politikalarına rağ­men yatırım yapan mükellefler desteklenmeli­dir.Yatırım faaliyetlerindeki vergisel desteklere istihdamı artırıcı desteklere ve teşviklere devam edilmeli, ihracatçılar, tekstilciler, inşaatçılar gi­bi ekonomik olarak zor durumda olan sektörle­re ilave vergi yükü getirecek düzenlemeler ya­pılmamalıdır. Taslak vergi paketinde gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine yurt içi asga­ri kurumlar vergisi önerilmekte, buna gerekçe olarak ta mükelleflerin yaklaşık yarısının zarar­lı ya da matrahsız beyanname verdikleri ve ver­gi ödenmediği belirtilmekte.

Taslak bu şekliyle yasalaşırsa zarar eden işletmelere peşinen vergi kaçıran bir gözle bakıldığı anlamına gelir ve ver­gisini düzenli ödeyen mükellefler de aynı kefeye konmuş olur. Zarar beyan eden firmaların yatı­rım harcamaları, yüksek maliyetler, istihdam ve finansman yükleri gibi gerekçeleri olabilir. Bazı mükelleflerin zarar beyan etmesi nedeniyle bü­tün mükellefleri vergilemek yerine zarar beyan eden mükelleflerin incelenmesi ve vergi incele­mesi neticesinde vergi kayıp ve kaçaklar tespit edilirse bu mükelleflerin cezalandırılmaları da­ha doğru olacaktır. Son olarak, adaletli bir vergi sisteminin toplumun her kesiminin beklentisi olduğunu da belirtmiş olalım.

Tüm yazılarını göster