Vatandaş ya döviz almıyor ya da alıp bankaya yatırmıyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Döviz kurunun artışını tetikleyecek temel etkenler var. Ya yabancılar ellerindeki menkul kıymetleri satarak döviz talebi yaratırlar, ya yoğun dış borç ödemesi için dövize ihtiyaç duyulur, ya şirketler açık pozisyonlarını kapatmak için döviz alırlar, ya da vatandaş kurun daha da yükseleceği beklentisiyle tasarruf aracı olarak dövize hücum eder. 

Bu köşede dün yabancı yatırımcıların net çıkışlarına ilişkin verileri aktardık. 13 Aralık’tan 31 Ocak’a kadar olan dönemde yabancı yatırımcıların hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi piyasasından net çıkışı yalnızca 1.6 milyar dolar olmuş. Bu rakam, fiyat hareketleri ve kur değişimlerinden arındırılmış farkı gösteriyor. Yani yabancılar 1.5 ayda topu topu 1.6 milyar dolarlık çıkış gerçekleştirmiş.

Dış borç ödememiz normal seyrinde devam ediyor, bir olağanüstülük yok. Şirketler açık pozisyonlarını kapatmak için dövize yoğun bir talep gösteriyorlar mı, henüz bilemiyoruz. Somut rakamlar ortaya çıkmadan bu konuda fikir yürütmek de pek sağlıklı olmaz. Açık pozisyonda mevcut veri kasım ayına ait, aralık verilerini 4 Mart’ta, ocak verilerini ise 4 Nisan’da öğrenebileceğiz.

Yabancıların dövize pek hücum etmediğini dün detaylı olarak ele aldık. Elimizde tasarruf sahiplerinin nasıl bir eğilim içinde olduklarını gösteren veriler var; bugün de o verilere bakmak istiyoruz. 

Mevduat bankalarıyla katılım bankalarının toplam döviz tevdiat hesapları 31 Ocak itibariyle 141.6 milyar dolar düzeyinde. Bu tutarın 132.3 milyarı mevduat bankalarında, 9.2 milyarı ise katılım bankalarında bulunuyor. 

Bir detay daha verelim; 141.6 milyar dolarlık döviz tevdiat hesabının 130.3 milyarı yurtiçinde yerleşiklere, 11.3 milyarı yurtdışında yerleşiklere ait.

141.6 milyar dolarlık döviz tevdiat hesabının hem gerçek, hem tüzel kişilerin tasarrufundan oluştuğunu da belirtelim.  

Önemli olan son dönemde döviz hesaplarının nasıl seyrettiği. Çok hızlı bir artış mı yaşanıyor, ılımlı bir seyir mi var?

Hani bir anlamda milat kabul edilen 17 Aralık var ya ve biz bu tarihe en yakın tarih olarak 13 Aralık gününü alıyoruz ya, yine öyle yaptık ve 13 Aralık’tan sonraki dönemi masaya yatırdık. 13 Aralık’ta toplam döviz tevdiat hesapları 138.3 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu ve bu hesabın 126.7 milyarı yurtiçinde yerleşiklere, 11.5 milyarı yurtdışında yerleşiklere aitti.

Aradan 1.5 ay geçti, geldik ocak ayı sonuna. Toplam DTH 3.3 milyar dolar arttı. Bu dönemde yurtiçinde yerleşiklerin hesabında 3.6 milyar dolarlık bir artış oldu, yurtdışında yerleşiklerin hesabı ise artmak bir yana 251 milyon dolar azaldı.

Yastık altına mı?  

Eğer bankalardaki döviz tevdiat hesaplarını ölçü alırsak, tablo çok açık. Tasarruf sahipleri dövize öyle çok da ilgi göstermiyor. 1.5 ayda yalnızca 3.3 milyar dolarlık bir artış yaşanması bunu çok somut olarak ortaya koyuyor. 

Ama bankalardaki hesapların çok hızlı artmıyor olması, tasarruf sahiplerinin dövize fazla ilgi göstermediği, yoğun alım yapmadığı anlamına gelir mi; gelmez tabii ki. 

Türkiye’de yastık altında ne kadar döviz olduğunu kimse bilmiyor. Çeşitli varsayımlarla tahmin yapılıyor, hepsi hepsi o. Son dönemde de yastık altına ne miktarda döviz gittiğini bilme şansına sahip değiliz. Eğer bunu hesaplayabilen, “Yastık altına şu kadar döviz girdi” diyebilen varsa, bunu da bilmek isteriz doğrusu.

* 13 Aralık ile 31 Ocak arasındaki fark

Tüm yazılarını göster