Vatandaş soruyor: "Böyle bir meclisten yeni Anayasa çıkar mı?"

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Meclis Genel Kurulu'nda yaşanan olaylar…

Kavgalar…

Küfürleşmeler…

Hakaretler…

30 yıldır yeni Anayasa bekleyen vatandaş, meclisteki bu fotoğrafın karanlığında soruyor:

"Birbirine tahammülü olmayan bu meclis üyeleri, nasıl bir araya gelecek, nasıl orta yolu bulacak ve nasıl yeni bir Anayasa yapacak?"

* * *

Anayasa Uzlaşma Komisyonu mu?

19 Ekim 2001 tarihinde kuruluyor…

12 kişiden oluşan komisyonda siyasi partileri, eşit olarak 3'er milletvekili temsil ediyor…

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, üyelerin talebi üzerine Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na da başkanlık ediyor…

* * *

Çiçek dün, bazı komisyon üyelerini de yanına alarak, gazete ve televizyonların Ankara Temsilcilerinin sorularını yanıtlamaya çalıştı.

"Çalıştı" diyorum, çünkü birçok soru yanıtsız kaldı.

Çiçek Anayasa konusunun sıcaklığını kaybetmemesi, Türkiye'nin ana gündemini oluşturması, sürece taş konulmaması gerekliliğine ve konunun Türkiye'nin geleceği için hassasiyetine/önemine vurgu yaparak, bu çalışmalara yazılı ve görsel basından destek istemekle yetindi.

* * *

Süreci de anlattı:

"30 Nisan tarihine kadar vatandaş ve onun adına faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların fikirleri ve önerileri alınacak.

Sonra o fikirler ve öneriler ışığında bir metin yazılacak.

Taslak metin kamuoyu ile paylaşılacak.

Sonra o metin teklif haline getirilip genel kurula sunulacak.

Tüm bu çalışmalar 2012 sonuna kadar tamamlanmış olacak."

* * *

Toplantıda konuşulanları bugün gazetelerde okuyacaksınız.

Dikkat çekmek istediğim konu:

Yeni Anayasa yapımında TBMM üyelerine güvenmeyen vatandaşın ve vatandaş adına faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların, başta Çiçek olmak üzere komisyonun "Fikir ve öneri gönderin…" çağrısına bugüne kadar verdiği yanıtın sayısı…

Yaklaşık 45 milyon vatandaşın adına faaliyet gösteren 21 bin (Yirmibirbin) kurum ve kuruluşa komisyon tarafından fikir ve öneri talebi yazısı yazılmış.

Bugüne kadar 165 kişi ve kuruluştan posta yoluyla fikir ve öneri alınabilmiş.

Sözlü beyanda bulunan kuruluş sayısı ise 25'te kalmış.

* * *

Üniversitelerden de görüş isteniyor.

Acıdır!

163 üniversitenin sadece 1 tanesi bugüne kadar görüş ve öneri taslağı hazırlayıp, gönderiyor.

1 üniversite de çalışmayı tamamladığını, göndereceğini dillendiriyor.

* * *

Yani binlerce kuruluşun, "Böyle söylemiştik, şöyle oldu." deme şansı olmayacak.

* * *

Şöyle diyor Çiçek:

"Eski örnekler gibi kapalı kapılar ardında metin hazırlayıp, halkın onayına sunmak istemedik.

"Anayasa yapalım" dedik, "Anayasa yazalım" demedik.

Kimseden çıt yok.

"Televizyonlarda bilinç oluşturalım…" dedik.

Motor gaz yemedi!"

Haklı olarak ekliyor Çiçek:

"Anayasa için özel talep gönderen vatandaşımız dahi var.

Bu bir vatandaşlık bilincidir.

O vatandaşımız, bizim gözümüzde, ileride mazeret üreteceklerden/şimdi konuşmamasına rağmen, ileride bağırıp çağıracaklardan çok daha bilinçli bir vatandaştır."

* * *

Çiçek'in komisyon üyelerine bakarak dile getirdiği temennisiyle bağlayalım: "Vatandaşımız, 'birlikte iş yapabilmenin/birlikteliğin dünyadaki en güzel örneğini bizim ülkemiz verdi, veriyor' diyebilmeli…"

Tüm yazılarını göster