Vatandaş döviz satmaya gönüllü değil!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Türk halkı uzun süre dövizine el sürmeye adeta korktu. Kur yükselse de döviz hesaplarına pek dokunulmadı. Zaman içinde, kurun da inişli çıkışlı bir seyir izlediği anlaşıldı ve tercihler değişmeye başladı. Artık tasarruf sahibi, kur yükseldiğinde elindeki dövizin bir kısmını satıyor, daha sonra düşük kurdan yeniden alıyordu. İşte son dönemde bu eğilim hala sürüyorsa da, eskisi gibi keskin hareketler gözlenmez oldu, bir anlamda eskiye dönüldü.

Önceki dönemlerde, kur ile DTH aynı baza getirilip incelendiğinde tam bir ters yönlü grafik ortaya çıkardı. Kur yukarı gittiğinde DTH azalır, kur gerilediğinde ise satılan dövizler yerine koyulduğu için döviz hesapları artardı. Bu yıl kur genel olarak hep yukarı gitti; özellikle de bu yukarı gidiş son aylarda iyice belirginleşti. Ancak, döviz hesaplarında bir çözülme olmadı, kimse dövizini satmaya niyetlenmedi. Öyle ki, geçen yılın sonundaki döviz hesaplarının toplamıyla, 19 Ağustos itibariyle belirlenen toplam aynı düzeyde bulunuyor. Arada dalgalanmalar oldu tabii ki…

Kur yüzde 20 arttı

Geçen yılsonunda 100 milyar dolar düzeyinde bulunan ve 19 Ağustos'a kadar olan dönemde 97.3 milyarla 108 milyar dolar arasında salınan döviz hesaplarına karşılık, kur artışı sepet bazında yüzde 20'yi buldu. Geçen yılın sonunda 0.5 dolar ve 0.5 eurodan oluşan sepet 1.7976 düzeyinde bulunuyordu. Sepet, 19 Ağustos itibariyle 2.1558'e ulaştı.

Kur yükselirken vatandaşın döviz hesabına elini sürmüyor olması, gelecekte kurların daha da artacağına dönük çok güçlü bir beklenti içinde olduğunu gösteriyor. Döviz tasarrufu olarak bankacılık sistemindeki döviz tevdiat hesaplarını bilebildiğimizi ve o rakamları aktardığımızı, yastık altı olarak tanımlanan birikimlerin düzeyini bilme durumunda ise olamayacağımızı vurgulamakta yarar var.

Yastık altı dövizin miktarını bilemesek de, en azından davranış biçiminin çok farklı olmadığını söylemek yanlış olmasa gerek. Bankalardaki döviz için herhangi bir satış eğilimi gözlenmiyorsa, çok büyük olasılıkla yastık altı dövizde de benzer eğilim vardır.

Beklentiyi kırmak önemli

Döviz kurunda artış bekleniyor olması ve buna göre davranılması tek başına çok büyük önem taşımıyor gibi görünebilir, doğrudur da… Ancak, döviz konusundaki bu tahmin ve beklenti, ekonominin bütününü ilgilendiren bir öneme sahip. Kurda artış bekleyen tasarruf sahibi, ekonominin geleceğine pek güvenle bakmıyor, elindeki tasarrufuna sıkı sıkıya sarılma ihtiyacı duyuyor demektir.

Hani bir dönem hükümet üyelerinden ve iktidar partisi yetkililerinden gelen "elinizdeki parayı harcamayın" türü uyarılar, belli ki işe yaramış görünüyor. Döviz hesabına gösterilen "sadakat", ekonomiye ilişkin çok temel bir güvensizlik işareti olmuştur hep. Şimdi, bu güvensizlik yeniden zirve yapmışa benziyor.

Ekonomide bundan sonra açıklanacak veriler, baz etkisiyle geçmiş dönemlere göre çok olumsuz gelecek. Bu verilere bakanların ekonomiyi değerlendirme algısı da giderek olumsuza dönecek. Olumsuzluk, başka olumsuzlukları besleyecek ve ekonomideki karamsarlık ve kaygı giderek artacak. Bundan kurtuluş yok; işin kötüsü kimsenin elinde sihirli bir formül de yok!

DTH yerinde saydı, sepet yüzde 20 arttı
  DTH Sepet
  (Milyon $) (0,5 $+0,5 Euro)
31-12-10 100.212 1,7976
28-01-11 97.284 1,8574
25-02-11 100.287 1,9024
25-03-11 106.034 1,8657
29-04-11 108.308 1,8736
27-05-11 104.011 1,9236
24-06-11 104.014 1,9612
01-07-11 102.963 1,9777
08-07-11 102.738 1,9769
15-07-11 102.428 1,9826
22-07-11 102.763 2,0154
29-07-11 102.513 2,0315
05-08-11 100.761 2,0698
12-08-11 99.824 2,1381
19-08-11 100.198 2,1558
Tüm yazılarını göster