Vah zenginlerimize, giderek yoksullaşıyorlar!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Ya devletin resmi rakamlarına bakarak zenginlerimizin durumu için üzülecek, kaygılanacak, belki dövüneceksiniz; ya da bu kesimin yaşamına bakarak, devletin resmi rakamları için çoğu kez olduğu gibi yine dudak bükeceksiniz. Tercih, tabii ki sizin. Biz işinizi kolaylaştıralım istiyoruz yalnızca. Bunu da ancak devletin rakamlarına daha kolay bakmanızı sağlayarak yapabiliriz. Çünkü, zenginlerin, en azından bir kesiminin, nasıl yaşadığını hep birlikte izliyoruz; o konuda bir desteğe kimsenin ihtiyacı yok. 

Aslında devletin rakamları yeni değil, bilindik rakamlar. Ama bizde olaylar yeni, yaşam tarzları her geçen gün değişiyor, çeşitleniyor. Kimileri buna görmemişlik de diyor; ama galiba bu eleştiri "çekememezlikten" kaynaklanıyor!

Şu meşhur gelir dağılımı konusuna bir kez daha değinelim istedik. Elimizde halen 2005'in verileri var. Önce neden 2005'ten sonra veri açıklanmadığını belirtelim. Adrese dayalı nüfus kayıt sisteminden dolayı verileri güncelleme çalışmaları sürdüğü için 2005 sonrasının rakamları henüz oluşturulmuş değil. Ancak, elimizdeki veri setinde oluşan yönün, 2005'ten sonra da pek değiştiğini sanmıyoruz. Çünkü 2002-2005 dönemini kapsayan dört yılın, bir önceki çalışmanın yapıldığı 1994 de katılırsa beş yılın eğilimi aynı yönde. Bu eğilim de, gelirden en çok pay alan kesimler için tablonun giderek bozulduğunu gösteriyor.

Nüfusun en zengin yüzde 5'lik kesiminin toplam gelirden aldığı pay her geçen yıl azalıyor. Yani zenginlerimiz yoksullaşıyor. Yüzde 5'lik kesimin 2002'de yüzde 24.1 olan payı, 2003'te yüzde 22.8'e, 2004'te yüzde 20.9'a, 2005'te ise yüzde 18.4'e kadar inmiş durumda. Gelir dağılımında bir önceki veri 1994 yılına aitti ve söz konusu yılda yüzde 5'lik zengin kesimin payı yüzde 30 düzeyinde bulunuyordu.

TÜİK verilerine göre, 2002-2005 döneminde 19'uncu yüzde 5'lik kesimin payı çok az azalmış, 18'inci yüzde 5'in payı sabit kalmış. Diğer tüm yüzde 5'lik kesimler ise zenginleşmiş. Rakamların dediği bu!

Öbür tarafta yaşamların dediği, gösterdiği ne? Aslında bu soruya yanıt vermeden; varlıklı kesimi ikiye ayırmak gerekiyor.

Birincisi; görmüş geçirmiş, aile gelenekleri olan, dün zengin olmamış, "görmemişin oğlu olmuş" misali hareket etmeyen, topluma karşı sorumluluğu olduğu bilincini hiç yitirmemiş bir kesim var.

En çok da bu kesimi rahatsız eden yeni bir türedi kesim daha var. Yerel yönetim olanaklarını çok iyi kullanan, arsa spekülatörlüğü gibi son yılların en "gözde" işiyle iştigal eden, daha büyükleri eskiden de olduğu gibi hükümete yakınlıklarıyla ihya olan kesim, yani ikinci kesim.

Birinci kesimi oluşturan varlıklı insanların gelirleri reel olarak geriliyor mudur, hiç sanmıyoruz. Peki, ikinci kesimi oluşturan insanların gelirleri? Bunlar doğru dürüst kayda girmiyor ki tepedeki en zengin kesimin istatistiklerine yansıyabilsin.

Adam zengin mi zengin; ama neredeyse tümüyle kayıt dışı çalışıyor; en varlıklıdan daha varlıklı gibi ve görmemiş biçimde de yaşıyor. Harcama kesinlikle yüzde 5'lik grubun içinde, istatistikte ise adeta hiç yok. 

Zenginlerimiz yoksullaşıyor, diye üzülmeyiniz; cüzdanların görgü, adap, topluma saygı için ayrılan yerlerine de para tıkıştıranlar artıyor sadece.

Nüfusun yüzde 5'lik dilimlere göre gelirden aldığı pay (%)

 2002 2003 2004 2005

1.% Beş 0,7 0,9 0,8 0,8

2.% Beş 1,2 1,4 1,4 1,4

3.% Beş 1,6 1,7 1,8 1,8

4.% Beş 1,9 2,0 2,0 2,1

5.% Beş 2,1 2,2 2,3 2,4

6.% Beş 2,3 2,5 2,5 2,6

7.% Beş 2,6 2,7 2,8 2,9

8.% Beş 2,8 2,9 3,0 3,2

9.% Beş 3,1 3,2 3,3 3,5

10.% Beş 3,3 3,5 3,6 3,8

11.% Beş 3,6 3,8 4,0 4,1

12.% Beş 4,0 4,1 4,3 4,5

13.% Beş 4,4 4,5 4,7 4,9

14.% Beş 4,9 4,9 5,2 5,4

15.% Beş 5,4 5,4 5,7 5,9

16.% Beş 6,1 6,1 6,3 6,5

17.% Beş 7,1 7,0 7,1 7,3

18.% Beş 8,4 8,2 8,2 8,4

19.% Beş 10,5 10,4 10,0 10,3

20.%Beş 24,1 22,8 20,9 18,4

TOPLAM 100,0 100,0 100,0 100,0

Tüm yazılarını göster