Uzlaşma ve sonuçları üzerine

Recep BIYIK VERGİ PORTALI recep.biyik@tr.pwc.com

Uzlaşma nedir?

Uzlaşma, gelecekte tahsili olası ancak belirsiz vergi alacağının, hemen ve olabildiğince yüksek bir kısmının veya tamamının tahsilini amaçlayan bir müessese.

Bu tanım elbette Maliye bakış açısıyla yapılmış bir tanım. Vergi yükümlüsü açısından tanımın biraz değişmesi gerek: Ödenme riski olan bir borcun, olabildiğince küçük bir kısmının bir an önce ödenerek belirsizliğin en az maliyetle ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir düzenleme.

1963 tarihli düzenlemenin gerekçesinde uzlaşmanın amacı ilginç bir ifadeyle vurgulanmış. "Mükelleflerin tereddütlerinin bir an evvel giderilerek huzura kavuşmalarının temini".

Düzenlemenin Anayasa'ya aykırılığı iddiaları

Müessesenin Anayasa'ya uygunluğu öteden beri tartışılmaktadır.

Anayasa'ya göre vergi, kanunla konup kanunla kaldırılabilmektedir. Oysa uzlaşmada salınan vergi bir komisyon tarafından, yükümlüyle de anlaşarak kaldırılabilmektedir.

Salınan verginin kesin olarak haklı olduğunu kabul ederek yola çıkarsak, elbette yapılan işlemin dayanağı olan düzenleme Anayasa'ya aykırıdır. Üç kişiden oluşan bir komisyon ve yükümlü, kanunla kaldırılması gereken bir vergiyi karşılıklı anlaşarak kaldırmaktadırlar.

Salınan verginin kesin olarak yasal dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu kabul ederek yola çıkarsak, olay yukarıdaki durumun tam tesridir. Böyle bir durumda Anayasa'ya aykırı olan yapılan tarhiyat, uzlaşma ile sağlanan ise Anayasa'ya uygunluktur.

Salınan verginin yasal dayanaktan yoksun olup olmadığını tespit etmek ise çoğunlukla kolay değildir.

Sonuçta Anayasa'ya aykırı veya değil, kamu görevlileri kendilerine verilen yetki çerçevesinde görevlerini yapmaktadırlar. İnceleme elemanı ve vergi dairesi yasal görev ve yetkileri çerçevesinde yasal dayanağı bulunduğunu kabul ederek tarhiyat yapmakta, uzlaşa komisyonları da tarhiyatın yasal dayanağı olmadığı sonucuna ulaşıyorsa tarhiyatı iptal etmektedir.

Uzlaşma bize özgü değil

Uzlaşma müessesesi, bazı ülkelerde yasal düzenlemeler çerçevesinde, bazı ülkelerde yasal dayanağı olmamasına rağmen fiilen yapılmaktadır.

Yine bazı ülkelerde bizde olduğu gibi her türlü vergi ve cezalarda uzlaşma yapılırken, bazı ülkelerde sadece cezalar uzlaşmaya konu olabilmektedir.

Uzlaşma konusu olabilen vergi ve cezalar

Bizim uygulamamızda vergi cezaları yanında vergi asılları da uzlaşmada kalkabilmektedir. Böyle olmakla birlikte yaygın uygulama, vergi asıllarında değişiklik yapılmaması, vergi cezalarının da artık standart olan bir oranda kaldırılması şekline dönüşmüştür.

Bu uygulamanın uzlaşma yönteminden çok Vergi Usul Kanunu'nun 376. maddesinde yer alan "indirme" yöntemine benzediği ve uzlaşma düzenlemesinin ruhuna ve amacına da uygun olmadığı söylenebilir.

Uzlaşmanın sonuçları

Uzlaşma kesin sonuçlar yaratır. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde salınan vergi ve kesilen cezalar kesinleşir. Uzlaşılan konularda dava açılamaz, hiçbir mercie de şikayette bulunulamaz.

Uzlaşmanın gerçekleştiği durumlarda, cezaları bir yana bırakacak olursak vergiler açısından uzlaşma üç farklı şekilde sonuçlanmış olabilir. Salınan vergi tamamen silinmiş olabilir, tamamen onaylanmış olabilir veya vergide az ya da çok indirim yapılmış olabilir.

Salınan verginin tamamen silinmesinin tek bir açıklaması olabilir; tarhiyatın yasal dayanağı yoktur. Başka hiçbir gerekçe verginin tamamen silinmesini hukuken açıklayamaz.

Salınan verginin olduğu gibi kabul edilmesinin gerekçesi de silinmesinde olduğu gibi açıktır. Tarhiyatın yasal dayanağı sağlamdır, vergide indirim için hukuken geçerli bir neden de yoktur.

Verginin kısmen silindiği, kısmen onaylandığı durumlarda bu işlemin gerekçeleri duruma göre farklı olabilir. Elbette en temel gerekçe yine tarhiyatın yasal dayanağının ne kadar sağlam olduğu ve yargıda onaylanıp onaylanmayacağına ilişkin tahminlerdir. Mevcut yargı kararları çerçevesinde onaylanmayacağı açık olan bir tarhiyatta, uzlaşmanın çok düşük bir tutarla yapılması, tahsil olasılığı çok düşük bir verginin bir kısmının da olsa tahsil ediliyor olması nedeniyle idarece, ileride doğacak ciddi risklerin düşük bir bedelle satın alınması nedeniyle de yükümlü tarafından olumlu bir karardır.

Salınan verginin büyük bölümünün silinmesi veya sembolik bir tutarla uzlaşma sağlanması, yükümlü için her zaman k‰rlı bir işlem olmayabilir. Bu nedenle uzlaşma aşamasında konu bütün yönleriyle değerlendirilmeli ve uzlaşmanın bütün sonuçları dikkate alınmalıdır.

Uzlaşma, zarar mahsup hakkını yok edebilir

Zarar beyan edilen veya geçmiş yıllar zararları nedeniyle matrah oluşmayan bir yılla ilgili olarak sonradan yapılan gelir veya kurumlar vergisi tarhiyatı, o yılın dönem zararının veya önceki yıllara ait mahsup edilecek zararların yok edildiği anlamına gelir.

Bu durumdaki bir yükümlünün salınan vergilerle ilgili olarak yapacağı uzlaşma, ilke olarak geçmiş yıl zararlarının mahsup hakkını ortadan kaldırır. Uzlaşmada salınan verginin bir kısmının kaldırılmış olması bu durumu değiştirmez.

Yukarıda da ifade edildiği gibi, salınan verginin tamamen silinmesi ancak tarhiyatın yasal dayanağı olmadığı hallerde söz konusu olabilir. Verginin tamamen kaldırıldığı bir uzlaşma, tarhiyatın yasal dayanağı olmadığı anlamına gelir ve zarar mahsup hakkının devam etmesi gerekir.

Uzlaşma KDV indirim hakkını yok edebilir

Ödenen KDV çıkmayan bir döneme ilişkin olarak yapılan KDV tarhiyatı, yükümlünün devreden KDV'sinin yok edildiği anlamına gelir.

Bu durumdaki bir yükümlünün salınan vergilerle ilgili olarak yapacağı uzlaşma, ilke olarak devreden KDV'nin olmadığının kesinleşmesi demektir. Uzlaşmada salınan verginin bir kısmının kaldırılmış olması bu durumu değiştirmez.

Salınan verginin tamamen silinmesi ancak tarhiyatın yasal dayanağı olmadığı hallerde söz konusu olabilir. Verginin tamamen kaldırıldığı bir uzlaşma, bizce tarhiyatın yasal dayanağı olmadığı anlamına gelir ve devreden KDV'nin indirim hakkı devam eder.

Tüm yazılarını göster