Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim: Enflasyon muhasebesi uygulaması devam ediyor…
***
50 milyon TL’nin altında cirosu bulunan, 1.5 milyon gelir ve kurumlar vergisi mükellefinin, geçici vergi dönemlerinde, enflasyon düzeltmesi kapsamından çıkarılması: 1.5 milyon mükellefin “enflasyon muhasebesi” uygulamayacağı anlamına gelmiyor…
***
Bu mükelleflerin: Hesap dönemi sonunda düzeltme yapmaları ve uygulamadan daha az etkilenmeleri anlamına geliyor…
***
Kaldı ki…
İmalat yapan şirket sayımız 460 bin civarında…
Bunların yaklaşık 2 bin 500’ünde ciro 50 milyon TL’nin üzerinde…
Ve bu 2 bin 500 şirket, üretimin yaklaşık yüzde 75’ini gerçekleştirmekte…
***
Asıl sorun: Devam eden yatırımların, “enflasyon muhasebesi” kaynaklı kârları ve nakit olarak görünmeyen bu kârların vergilendirilmesiydi…
Bu kârın, ilk yıl değil de sonraki 5 yıl dikkate alınarak vergilendirilmesine formül aranması, önemli…
VELHASIL
Maliye bürokratları “enflasyon muhasebesi”nin yatırım ekosistemini güçlendireceğine inanıyor…
***
Ve… Düşük öz kaynaklı, yüksek borçlu/stoklu şirketler ile POS cihazları, banka kartları veya kredi kartlarını amaç dışı kullanan şirketleri dikkate alarak; Sistemin, bu şirketleri, sürdürülebilir bir ekonomik sisteme adapte etme, rasyonel yatırımlara yönlendirme ve sürdürülebilir olmayanları ise eleme özelliği olduğunun altını çiziyor…
***
(“Zaferlerin zaferi” 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun… Yoksunluklara rağmen zafere imza atan, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı özlemle/saygıyla anıyorum…)