Ekonominin 2010'daki büyüme rakamını yakalaması zor görünse de, 2011 senesinde Türkiye en gözde ülkeler arasında olabilir. Türkiye'nin, gelişmekte olan ülkeler grubundan alacağı payın artacağını düşünüyorum. Türkiye piyasasına sermaye girişleri yüksek bir olasılıkla devam eder. Risk iştahındaki hafif bir artışta bile, yabancıların ilgisi görülüyor. Son birkaç haftadaki satışlara rağmen, bu haftaki para girişleri ile TL son bir ayın zirvesine çıktı. Bütçe ve işsizlik verilerinin iyi gelmesi de TL'yi olumlu etkiledi. Genel olarak TL-pozitif düşüncelerimi koruyorum, ancak 2011'de dalgalanmalar artabilir. Temkinli olmakta fayda var. TCMB'nin aldığı son kararlar ile TL faizinin cazibesi azaldı. Kurlar yükseldi. USD/TL 1.60 seviyesine dayandı. Sonrasında yaşanan giriş ile kur bu hafta 1.53'lere kadar geriledi.
TCMB'nin gizli amacı TL'nin değerini düşürmekse, bunda başarılı olamaz. Merkez bankası olarak kur üzerinde kısa dönemli bir etki yaratabilirsiniz. Ancak yoğun sermaye girişleri sürerse, işiniz zorlaşır. Açıkçası, Çin Merkez Bankası dışında, bugün spekülatörlerle başa çıkabilecek bir merkez bankası yok.
Peki sermaye girişleri devam ederse; yabancı yatırımcının arzu ettiği tek parti iktidarı gerçekleşirse; not artırımları gündeme gelirse; makro veriler istikrarlı biçimde yükselirse, USD/TL konusunda dikkatli olmaya gerek var mı? Dün Bloomberg platformunda USD/TL grafiğini inceliyordum. Bazı noktalar gözüme çarptı. 2003-2011 dönemi için 55, 100 ve 200 günlük ortalamaları aldım. Hemen belirteyim; kısa dönemli ortalama, uzun dönemli ortalamaların üzerine çıkarsa bu finans jargonunda 'altın haç' olarak ifade edilir.
Analiz yaptığım dönem içinde, ilk altın haç 2004 senesinde oluşuyor. 55-günlük ortalama, önce 100, daha sonra 200-günlük ortalamanın üzerine çıkıyor. Bu yaşandıktan sonra, USD/TL'de yüzde 10 civarında bir yükseliş görülüyor.
İkinci altın haç 2006'da gerçekleşiyor. 55-günlük ortalama, iki uzun dönem ortalamayı kestikten sonra, USD/TL'de yüzde 25'lik bir artış yaşanıyor.
Üçüncüsü, 2008 senesinde başlayıp, 2009 senesine sarkıyor. Kurda yaklaşık yüzde 50'lik bir artış var. (kriz dönemi)
Dördüncü altın haç, 2010 senesinde görülüyor. Bu dönemde USD/TL'de yüzde 8 civarında bir yükseliş var.
Kritik noktaya gelirsek; USD/TL'de yeni bir altın haç oluşmak üzere. 55-günlük ortalama (1.4994), 100-günlük ortalamayı (1.4814) Ocak başında geçti. 200-günlük ortalama olan 1.5093 seviyesine yaklaşıyor. Bu hızla giderse birkaç gün sonra aşabilir.
Küresel görünüm ve makro konular, TL'yi destekliyor. Teknik açıdan daha farklı bir görünüm var. TL için olumlu beklentilere sahibim. Fakat ani hareketlerden korunmak için, VOB'dan USD/TL kontratı alınmasını, geçen sene başında olduğu gibi bir kez daha öneriyorum.
2011'de para kazanmak, eskisi gibi kolay değil. Faiz getirileri düştü. Reel faiz sıfır seviyesinde. Durum böyleyken, bir darbe de kurdan yemeyin. Önleminizi alın.