Üretilen ürünün ayıplı olması sonucu iadesinden kaynaklanan zararın hakl

Ali YÜKSEL YARGITAY KARARLARI aliyuksel@aliyuksel-hilmiozalp.av.tr

YARGITAY KARARLARI / Av. Ali YÜKSEL

Av. Cihan AVCI

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 10.05.2005 gün ve 2005/21978 E. sayılı kararında sipariş üzerine üretilen ve ayıplı olması sebebi ile iade edilen ürünlerden kaynaklanan zararın işveren açısından işçinin iş akdini haklı nedenle feshetmesi sonucu doğuracağı ifade edilmiştir. Bu karar işin görülmesi sırasında meydana gelen hatalı üretimlerin hangi şartlar altında işveren açısından işçinin iş akdini haklı nedenle feshedebileceğini detaylı şekilde ortaya koymaktadır. Bahse konu kararda davacı işçi iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı talep etmiştir. Yerel mahkeme ise kararında yurtdışına gönderilen malların ayıplı olduğunun tespiti ile geri gönderilmesinin fesihten çok sonra gerçekleştiği buna göre feshin haksız olduğu gerekçesiyle isteklerin kabulüne karar vermiştir. Yüksek mahkeme Yargıtay yerel mahkemenin kararını bozarak, davacının iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığı sonucuna varmıştır.  Olayda davacı işçi davalıya ait işyerinde fabrika ve planlama müdürü olarak çalışmıştır. Davacının üretim ve sevkiyatını yönettiği bir kısım ürünler yurt dışına gönderilmiş, alıcı firma malların ayıplı olduğunu bildirerek iade etmiştir. İade 06.09.2000 tarihinde gerçekleşmiştir. İadeye konu olan ürünlerin değeri davacının 10 günlük maaşını aşmıştır. Yargılama içerisinde dinlenen davacı tanıkları da hatalı olarak üretilen ve bu nedenle ayrılan ürünlerin de davacının talimatı ile yurt dışına gönderilecek olan ürünle arasına konulduğunu söylemişlerdir. Yargıtay bu bilgiler ışığında ürünlerin fesihten sonra iade edilmesi ve zararın daha sonraki tarihlerde belirlenmesinin önemli olmadığını ifade ederek yerel mahkeme kararını bozmuştur. Bu karar özellikle zarara sebebiyet veren işçinin tespitine dair ispat ile haklı nedenin doğacağı anın belirlenmesi noktasında önemli değerlendirmeleri içermektedir. Olayda ispat davacının görev tanımı ve davacı tanıklarının ifadeleri ile sağlanmıştır. Zararın yaşandığı siparişe ilişkin olarak görev davacının üzerindedir. Bu davacının görev tanımı ile sabittir. Üstüne üstlük davacı tanıklarının da davacının talimatı üzerine ayıplı ve ayrılmış malların pakete eklendiğini bildirmeleri sonucu netleştirmiştir. Haklı nedenin doğduğu anın tespiti noktasında ise Yargıtay, üretimin hatalı olduğunun bildirildiği tarihin esas alınabileceğini belirtmiştir. Bu kabulden hareketle hatalı üretimden kaynaklanan zararlardan ötürü yapılan haklı nedenle fesihlerde ayıbın ihbarının yapıldığı tarihin haklı nedenle fesih sebebinin öğrenildiği tarih olarak dikkate alınabileceği söylenebilecektir. Ancak işveren pekâlâ bu ihbarla yetinmeyip ayıbı kabul ettiği ve malı iade aldığı tarihi de haklı nedenin doğduğu tarih olarak değerlendirebilir. 

Tüm yazılarını göster