Üniversite mezunu olmayan kadınlar iş aramıyor,arayan da zaten bulamıyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com
 
İşsizlik oranı geçen yılın ekim-kasım-aralık ortalamasında yüzde 9.4'e yükseldi. Kasım ayı olarak ifade edilen bu dönemdeki yüzde 9.4'lük işsizlik oranı, geçen yılın ekim ayında da, 2011'in kasım ayında da yüzde 9.1 düzeyinde bulunuyordu. Yani hem bir önceki aya göre, hem bir önceki yıla göre 0.3 puanlık bir artış söz konusu oldu.
 
İşsizliğin Türkiye'de nasıl bir eğri çizdiği belli. Yaz aylarında tarım ve hizmetler istihdamındaki artıştan dolayı azalma eğilimi içine giren işsizlik, kış aylarında yükseliyor, bunda şaşılacak bir yön yok. Dolayısıyla ekime göre artış normal karşılanıyor. Ne var ki, 2011 yılının aynı ayına göre ortaya çıkan artış pek hayra alamet değil.
 
Biz bugün işsizliğin genel gidişatı üzerinde değil de, eğitim durumuna göre karşımıza nasıl bir işsizlik tablosu çıkıyor, bunun üzerinde durmak istiyoruz. 
 
Eğitimli insan çalışmak istiyor
 
Eğitim düzeyi yükseldikçe çalışma isteği artıyor. Cümleyi tersinden okursak, az eğitim görmüş olan da çalışmak istemiyor. Kuşkusuz çalışmayı isteyip istememekte en büyük rolü iş bulma olanağına ilişkin beklenti oynuyor. 
 
Toplam nüfusta okuryazar olmayanlarda işgücüne katılma oranı kasım itibariyle yalnızca yüzde 19.7 düzeyinde. Bu oran erkeklerde yüzde 35'i buluyor, kadınlarda ise yüzde 16.6'da kalıyor. Okuryazar bile olmayan bu insanlar iş bulma şanslarının çok çok az olduğunu gördükleri için çalışmayı düşünmüyorlar bile; özellikle de kadınlar. Yani, okuryazar olmayan her 1000 kadından yalnızca 166'sı çalışmak istiyor, 834'ü ise çalışmayı aklına dahi getiremiyor. Dolayısıyla iş aramayan bu 834 kişi işsizliğin artmasına da herhangi bir etkide bulunmamış oluyor. 
 
Hem zaten eğitim düzeyi arttıkça işgücüne katılma oranı da yükseliyor. İşgücüne katılma oranı yüzde 85.8 ile en yüksek düzeye üniversite mezunu erkeklerde çıkıyor. Yüksek öğretim görmüş kadınlardaki işgücüne katılma oranı da yüzde 74.2 düzeyinde bulunuyor.
 
Lise mezunu 5 kadından 1'i işsiz
 
Kasım ayı itibariyle işgücüne katılma oranı toplamda yüzde 51 düzeyinde. Bu oran erkeklerde yüzde 72'ye kadar çıkıyor, kadınlarda ise yüzde 30'da kalıyor.
 
Kadınlardaki işgücüne katılma oranı eğitim durumuna göre müthiş bir farklılık gösteriyor. Okuryazar olmayan kadınlarda işgücüne katılma oranı, biraz önce belirttik, yalnızca yüzde 16.6 düzeyinde. Lise altı eğitime sahip kadınlarda bu oran yüzde 25.8. Lise eğitimi almış kadınların yüzde 32'si, mesleki ve teknik lise mezunu kadınların yüzde 38.1'i çalışmak istiyor. Üniversiteli kadınlarda ise işgücüne katılma oranı biraz önce aktardığımız gibi yüzde 74.2'ye ulaşıyor.
 
Okuryazar olmayan kadınlarda işgücüne katılma oranı öylesine düşük ki (yüzde 16.6), bu yüzden işsizlik oranı da bu grupta yüzde 1.6 gibi çok düşük bir düzeyde bulunuyor. Lise altı eğitime sahip kadınlardaki işsizlik oranı da yüzde 8.4 ile görece düşük bir düzeyde.
 
Kadın nüfusta en yüksek işsizlik lise ve meslek lisesi mezunlarında. Lise mezunu kadınların yüzde 20.3'ü, meslek ve teknik lise mezunu kadınların ise yüzde 19.6'sı işsiz. Bir başka ifadeyle bu grupta yer alan ve çalışmak isteyen her 5 kadından 4'üne iş yaratılabilmiş durumda, 1 kadın ise işsiz. Bu gruptaki kadınların işgücüne katılma oranları yüksek olsa, mevcut iş bulma olanaklarıyla kuşkusuz işsizlik oranı da yüzde 20'lerin çok çok üstüne çıkacak.
Okuryazar olmayan ve lise altı eğitime sahip kadın nüfus öylesine fazla ki, lise mezunlarının yüzde 32, meslek lisesi mezunlarının yüzde 38 ve üniversitelilerin yüzde 74 olan işgücüne katılma oranları, ortalamanın ancak yüzde 30'da oluşmasını sağlayabiliyor. 
 
Üniversiteli kadınların durumu
 
Üniversiteli kadınlarda işsizlik oranı yüzde 16.6 ile lise ve meslek lisesi mezunu kadınlara göre daha düşük. Kaldı ki, bu grupta yer alan kadınlarda işgücüne katılma oranı yüzde 74'e ulaşıyor. Lise ve meslek lisesi mezunu kadınlardaki işgücüne katılma oranının ise sırasıyla yüzde 32 ve yüzde 38 düzeyinde bulunduğunu dikkate almak gerekiyor. Bir kez daha vurgulayalım; lise eğitimlilerde işgücüne katılma oranı yüksek olsa, elbette işsizlik oranı da daha yüksek olacaktı.
 
Ancak, üniversite mezunlarının işgücüne katılma oranlarının daha yüksek, ama buna karşılık işsizlik oranlarının daha düşük olması gayet normal bir durum. Hem, üniversite mezunu kadınlar için yüzde 16.6'lık işsizlik oranı hiç de küçümsenecek bir oran değil. Buna göre, üniversite mezunu her 6 kadından 1'i işsiz geziyor demektir. 
 
Kırsal kesimdeki kadınlar
 
Kırsal kesimde yaşayan kadınlarda okuryazar olmayanlardaki işsizlik yalnızca yüzde 0.4 düzeyinde. Oranın böylesine düşük görünmesi, ücretsiz aile işçiliği sayesinde. Herkes, bir şekilde çalışıyor göründüğü için işsizlik de yokmuş gibi bir sonuç çıkıyor. 
Kırsal kesimdeki işsizlik oranı, lise altı eğitimli kadınlarda yüzde 2, lise mezunlarında yüzde 16.6, mesleki ve teknik lise mezunlarında yüzde 18.7, üniversite mezunlarında ise yüzde 16.2 düzeyinde bulunuyor.
 
Ancak, işgücü sayısındaki hızlı artış yüzünden lise mezunlarında haziran ayında yüzde 8.4 olan işsizlik oranının kasıma gelinceye kadar ikiye katlanarak yüzde 16.6'ya çıkmış olması dikkati çekiyor.
 
Aynı şekilde kırsal kesimdeki üniversite mezunları kadınlarda ağustostan kasıma kadar geçen üç ayda işgücünün 38 bin kişi artması, buna karşılık istihdamda 49 bin kişilik artış sağlanması, bu sayede işsizlik oranının yüzde 26.1'den yüzde 16.2'ye gerilemesi hayret uyandırıyor. 
 
Tüm yazılarını göster