Ümit Burnu’na kayan ticaret enflasyonu yükseltiyor

Küresel lojistiğin günlük yüzde 9’u Sü­veyş Kanalı’ndan yapılıyor, ticaretin Ümit Burnu’na kaymasının bedeli itha­lat fiyatlarına yüzde 3,3 zam. Husiler Sü­veyş Kanalı’na saldırınca, Uzak Doğu’dan ABD’ye okyanustan navlun fiyatı yıllık yüzde 9 arttı.

Mine ATAMAN Dünya israf atlası mine.ataman@dunya.com

Küresel lojistiğin günlük yüzde 9’u Sü­veyş Kanalı’ndan yapılıyor, ticaretin Ümit Burnu’na kaymasının bedeli itha­lat fiyatlarına yüzde 3,3 zam. Husiler Sü­veyş Kanalı’na saldırınca, Uzak Doğu’dan ABD’ye okyanustan navlun fiyatı yıllık yüzde 9 arttı.

Cargill’in geliri düştü

Küresel tahıl tüccarı Cargill, düşen em­tia fiyatları/operasyonel maliyetlerdeki artış gibi nedenlerden ötürü 2024 karının yüzde 10 düşüşle 106 milyar dolar olacağı­nı duyurdu. Mahfi Eğilmez’e göre deprem kayıplarının karşılanması, onarımı ve ye­niden yapılanması için gereken finansman 45,7 milyar dolar, tarımsal ihracatımız 31 milyar dolar, 2023 yılı ihracatı 255 milyar dolar.

ABD’de mısır ve soya fasulyesindeki rekolte artışları, stok fazlaları, azalan mı­sır ve soya fiyatlarının sonuçları küresel tarım şirketlerinin karlarında düşüşe, işçi çıkarmalarına neden oluyor. Türkiye’nin büyük çiftçileri küçülüyor, küçükler canı­nın derdinde. Ekilmedik bir karış toprak kalmasın denilen topraklarda plansız eki­len domatesler/kavunlar/limonlar endüst­rinin değer zincirine gideceğine çöpe gidi­yor. İsrafın gölgesinde Türkiye’nin en bü­yük çiftçi eylemleri yapılıyor.

5,2 milyar insan salgın hastalıktan ölebilir

Kuzey yarım kürenin yüzde 15 ile 24’ünü kapsadığı öngörülen arktik permafrostun­da gezegendeki miktarın iki katı karbon var. 1,8 trilyon karbon çözülüp serbest kaldığın­da karbondioksitten 34 kat daha güçlü bir sera gazına dönüşebilir. Kayalar, donmuş topraklar yıkıcı insan hastalıklarının kayıt defteri. Bilim insanlarına göre; “bağışıklık sitemimizin yabancı olduğu çiçek hastalı­ğı, bubonik, veba gibi yüzlerce hastalık kuy­tuda insan türünü yok etmek için bekleyen silahşorlar.”

Araştırmacılar geçtiğimiz yıl Alaska’da 1918 gribine neden olan virüsün kalıntılarını, 2005’te 32 bin yıllık ekstre­mofil bakterisini bulmuştu. 2023’de çekilen permafrostun altında 75 yıl önce bir bakteri tarafından öldürülen Ren geyiğinin kalıntı­larından açığa çıkan virüs nedeniyle bir ço­cuk ölmüştü. Dünya Bankası’na göre 2050 yılına kadar 5,2 milyar kişi salgın hastalık­lardan etkilenecek belki de ölecek.

Bebek mamalarında roket yakıtı bulundu

Consumer Reports’a göre 63 market ve 10 fast food ürünündeki 196 numunenin yüzde 67’sinde roket yakıtında bulunan perklorat kimyasalına rastlandı. Rapora göre kimya­sal en çok bebek ve çocuk dostu gıdalarda, ardından meyve ve sebzelerde ve süt ürün­lerinde tespit edildi.

Sertifikasyon kurumu EPA’ya göre 200 gıda örneğinin üçte birinde tespit edilen roket yakıtı akut seviyede değil ancak, bir­kaç porsiyon tüketilmesi halinde risk teş­kil edebilir. Üstü açık tarım fabrikalarında yapılan tarımsal faaliyetlerle pek çok risk var. “FDA’ya göre yüksek dozda perklorat maruziyeti yetişkinlerde tiroid bezinde so­runlara yol açarken, fetüs bebeklerde sinir sisteminin büyümesini ve gelişimini olum­suz etkiliyor. Orman Adli Tabipleri Orman­da Gigante projesi kapsamında orman adli tabipleri, iklim değişikliğinin ağaç ölümle­rine etkisini araştırıyor. Ağaç besin eksikli­ği, yıldırımlar, yangınlar, insan türü orman cinayetlerinin nedeni.

Nature dergisin­de yayınlanan bir araştırmaya göre dün­yadaki karbonun yüzde 12’sini tutan Ama­zonların 2000’lerde 1990’lara göre karbon tutma oranı yüzde 30 düştü. Nedeni, yaşlı ağaçların gençlere göre daha fazla karbon tutabiliyor olması. Ormanın mühendisleri ağaç ölümlerinin katilini bulmak için uğra­şırken, ekosistem katilleri cüretkâr cehalet­lerinin göstergesi davranışlarıyla ciğerimi­zi yakacak ihmaller yapıyor. Türkiye’nin en önemli kurumlarından OGM’nin cesur, uz­man personelleri Genel Müdür Bekir Kara­cabey yönetiminde ormanlarımızın hayata tutunabilmesi için var güçleriyle çalışıyor.

Ezcümle; içimiz her türden yangınlarla cayır cayır. Toplumsal mutabakatın teme­line koyacağımız bilim/adalet paydaşlığı azaldıkça sendeliyor, umudumuz kırılıyor. “Etliye sütlüye karışmayalım” diye çıktığı­mız yolda “ete süte /adalete muhtaç kalın­ca” “sarı ineği vermeyecektik diyor” yollara düşüyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun.

Tüm yazılarını göster