Ücretliler Nasıl Dava Açabilir?

Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ zeki.gunduz@dunya.com

Değerli DÜNYA okurları, 10 Şubat 2010 tarihli Dünya Gazetesinin "Vergi Portalı" köşesinde, Avukat Yeşim Dikici'nin bir yazısı yayınlanmıştı (bu yazıya dan erişebilirsiniz). Bu yazıda konu üzerinde durulmuş ve teknik açıklamalar yapılmıştı. Ben bu yazının bıraktığı yerden, konunun o yazıda ele alınmayan bir yanını ele almaya çalışacağım.

Davayı ücretli açmak isterse?

Geçmiş dönemlere dönük değerlendirmelere bahse konu yazıda yer verildiği için tekrar üzerinde durulmayacaktır. Ancak, şayet ileriye dönük olarak davayı şirket açmak istemiyorsa, ücretli nasıl, ne zaman dava açmalı?

Konuyu İstanbul'da Vergi Mahkemesi'nde görevli değerli bazı hakimlerle de değerlendirme fırsatı buldum.

İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 7'inci maddesinin 2/b bendinin esas alınması halinde, ücretlilerin de, ücret ödemesini takip eden 30 gün içinde doğrudan dava açabileceği görüşünde olduklarını, bu şekilde açılan davaları kabul ettiklerini ifade ettiler.

Diğer bir deyişle ücretliler, usul problemi yaşamak istemiyorlarsa, kendilerine yapılan ücret ödemesinden itibaren 30 gün içinde vergi mahkemesine dava açabilecekler.

Ücretli geçmiş dönemleri dava etmek isterse ne olacak?

Ücretli vergi dairesine başvurup, red cevabı üzerine veya 60 gün içinde vergi dairesi cevap vermezse 30 gün içinde konuyu yargıya götürebilir.

Ancak mahkemeler daha öncede ikaz ettiğimiz üzere usul yönünden geçmişe dönük başvuruları reddetme eğilimindelermiş.

Red gerekçesi "Bu konu düzeltme konusuna girmez" şeklinde olabileceği gibi, "Ücretin alındığı tarihi izleyen 30 gün içinde, zamanında dava açacaktın, süreyi geçirdin" şeklinde bir gerekçeye de dayandırılabilecek gibi gözükmektedir.

Geçmişe dönük taleplerle ilgili olarak "ücretliler" ile "şirketlerin" yaşayabileceği usul sorunu aynı olacak gibi durmakta.

Şirketlerin ihtirazi kayıtla açtığı ya da açacağı davalarda durum ne olacak?

Şirketlerin açtığı ya da açacağı davalar, bazı vergi mahkemelerinde farklı sonuçlara varılsa da ağırlıklı olarak kabul ediliyor ve esastan inceleniyor.

Subjektif menfaat kavramından hareketle, "menfaat" kavramının derneklere, dolaylı ilişkili kişilere kadar kabul gördüğü düşünülürse, mükellef gibi addedilen vergi sorumlularının açacağı davaların, ehliyet yönünden reddedilmemesini doğru bulduğumuzu belirtmek istiyorum.

Ek tarhiyatlarda muhatap olarak kabul edilen vergi sorumlusunun, iade konusunda da muhatap kabul edilmesinin "dava ekonomisi" açısından da bir tercih nedeni olması gerektiği görüşündeyim.

Sonuç ve tavsiyemiz

Oldukça çok sayıda dava açılmasına sebep olan ve daha da çok sayıda davaya sebep olacak gibi duran bu konuda, yapılacak yeni düzenlemede, Anayasa Mahkemesinin kararını ilan ettiği dönemden itibaren herkese düzeltme/iade imkanı verecek bir düzenleme, hem hukuka, hem hakkaniyete uygun olacak hem de çok sayıda davanın önünü alacak veya sonuçlandıracaktır.

"Giderler ve indirimler 6. baskı"

Değerli DÜNYA okurları, sizlere 6'ancı baskısı bir PwC Business School yayını olarak neşredilen, eski Gelirler Genel Müdür Yardımcısı Recep Bıyık ve eski Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Aydın Kıratlı tarafından 2010 itibariyle gözden geçirilerek oluşturulan, yaklaşık 1.200 sahifelik "Gider ve İndirimler" isimli eseri tavsiye ediyorum. Kitabın içeriğini www.vergiportali.com da inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.

Eser, uygulayıcılar için oldukça önemli ve güncel bilgileri içeren temel başvuru kaynağı olmuş.

Tüm yazılarını göster