TBMM’de bulunduğum dönemde Denizli’ den bir grup işadamı ile birlikte Cumhurbaşkanı sayın Süleyman Demirel’i ziyarete gitmiştik..
Ziyaretimiz tesadüfen hükümet kurma arayışlarının olduğu bir süreçte gerçekleştirilmişti...
Bir arkadaşımızın sorusu üzerine Demirel kendine has üslubuyla “Uçak havada kalmaz, hiç merak etmeyin hükümet kurulur” cevabını vermişti..
7 Haziran Pazar günü yapılan genel seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre seçim barajını geçen dört partiden hiçbiri tek başına iktidar olma şansına kavuşamadı.
Bu çerçevede önümüzdeki süreçte siyasi gündemin yoğun olacağı düşünülüyor.
Genel başkanların seçim sonrası ilk demeçleri toplumun her kesiminde tedirginlik yarattı..
Seçilen milletvekillerinin daha mazbatalarını almadan ortaya atılan erken seçim söylemlerine toplumun her kesiminden yoğun tepkiler her geçen gün çığ gibi büyüyor..
İşsizliğin arttığı, ihracatın gerilediği, sanayi üretiminin azaldığı, dış ve iç pazarlarda daralmanın yaşandığı, çözüm sürecinin sekteye uğratıldığı bir süreçte yaşanılanlara yurttaşlarımız, oy verdiği dört partiden uzlaşıyla zaman geçirilmeden hükümet kurmalarını, sorunlarının çözülmesini istiyor...
Yurttaşlarımız seçim sonuçlarında bir önemli tercihini de ortaya koydu..
Türk halkı başkanlık sistemini kabul etmeyerek parlamenter sistem içinde ülkemizin yönetilmesini istiyor..
Ülkemiz insanlarının çoğunluğu seçim süreci öncesi kutuplaşmalardan, gerginliklerden bıktığını bunun terk edilerek uzlaşının var olduğu ortak akılla yönetimin ülkeye huzur getireceğine inanmış bu doğrultuda tercihini yapmıştır...
Türk halkı ekonomide ve sosyal konularda yaşadığı sorunların çözümüne de ortak aklın üreteceği yeni bir ekonomi modelin uygulanmasını istiyor...
Türkiye birkaç yıldır düşük hızla büyümekte ve önümüzdeki birkaç yıl daha düşük hızlarla büyümesi bekleniliyor...
Ekonomistler; “Ekonomide ‘Orta Gelir Tuzağı’ndan kurtulabilmek için yeni bir başarı hikayesine ihtiyaç var” diyor.
Sanayi ve ticaret odalarının yöneticileri, üniversitelerimizin öğretim üyeleri, iş dünyasının önderleri, ekonomi ve sanayi odaklı sivil toplum kuruluşları ve ekonomistlerin son bir yıldır “Yeni bir başarı hikayesine ihtiyacımız var” söyleminde buluştuğunu algılayan siyasi partilerimizi kutlamak gerekiyor..
Bu söylemlerin Genel Seçim’lere katılan siyasi partilerimizce de dikkate alınarak seçim beyannamelerine taahhüt olarak konulması çok önemlidir.
Siyasi partiler, seçim beyannamelerinde uygulanmakta olan ekonomi modeliyle yeterince büyüme sağlanamayacağı, işsizliğe çözüm getirilemeyeceği, uluslarası gelişmişlik endekslerinde sıralamadaki yerimizin kabul edilemez olduğu görüşünde ortak paydayı yakalamışlar.
Seçim sonucunu oluşturan milletvekili dağılımı ile tek partinin hükümet olamayacağı kesin...
Koalisyon yapısıyla oluşacak hükümet, koalisyonu oluşturacak partilerin seçim beyannamelerinde yer alan taahhütleri bir uzlaşı anlayışı ile ortak paydada buluşulup uygulamaya konulması beklenen yapısal reformların gerçekleşmesi, orta gelir tuzağından çıkılabilmesi için yeni başarı hikayelerinin yaşama geçirilmesinin başlangıcını oluşturacaktır...
Ülkemiz insanları olarak birliğe, kardeşlik anlayışıyla dayanışma duygularımızın pekişmesine ve yaşamın her alanında yeni yeni başarı hikayelerine ihtiyacımız o kadar çok ki...
Parti liderlerimizin seçmenlerin kendilerine yüklediği sorumlulukların bilinci içinde uzlaşı ve hoşgörünün egemen olduğu bir anlayışla koalisyon hükümetini kuracaklarına inanıyorum.