Tuzu kurular sel zararının büyüklüğünü anlayamıyor

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Batı Anadolu'da olağanüstü yağışlar, tarımda büyük zarara yol açtı.

Tarımda sadece ürün zarar görmüyor, üretim tesisleri de yok oluyor.

Tarım ile uğraşanlar için bu bir felakettir. Nasıl bir fabrikanın yanması, sanayici için yıkım ise sel de aynı şekilde çiftçi için yıkımdır.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Akdeniz ve Ege bölgelerinde aşırı yağışlar, bazı yerlerde görünen fırtına ve hortumun en fazla sera ürünlerine zarar verdiğini bildirerek, "odalarımızın da içinde yer aldığı hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Oluşan zararın boyutları önümüzdeki günlerde netleşecek" dedi.

Akdeniz Bölgesi'nde gerçekleşen yağışlar, fırtına ve hortumun serada yetiştirilen önemli ürünlere zarar verdiğini, Ege Bölgesi'nde yaşanan aşırı yağışlar sonucu meydan gelen seller ve derelerin taşması ve kanalların patlaması sonucu ortaya çıkan taşkınların, yerleşim yerleri yanında, tarım arazilerini sular altında bıraktığını, hasadı devam eden narenciye ürününü vurduğunu bildiren Bayraktar, ziraat odalarından alınan ilk bilgileri sıraladı:

"Antalya Kumluca: Türkiye serada yetiştirilen domates üretiminin yüzde 60'ını gerçekleştiren Kumluca ilçesinde gerçekleşen kuvvetli hortum 30 dekar alanda yer alan projeli tünel seraların yarıdan fazlasının çökmesine neden oldu. Seraların çoğunluğunda domates olmakla birlikte, biber ve patlıcan ürünleri de bulunuyordu. Kumluca'da zarar gören seralarda sigorta yaptıran çiftçi sayısı yok denecek kadar azdır.

Sigorta yaptırmamanın önemli nedeni tapuların hisseli olmasıdır. İlk gözlemlere göre hortumun neden olduğu zararın 1 milyon liraya ulaşması bekleniyor. İlçede 1 dekar tünel seranın maliyeti 45-50 bin lirayı buluyor. Maliyetin yüksek olması zararın boyutunu artırdı.

Antalya Merkez: Muratpaşa ve Kepez ilçelerinde yaklaşık 150-200 dekar serada domates başta olmak üzere, kesme çiçek ve çeşitli sebzeler zarar gördü.

Antalya Demre: İlçede gerçekleşen fırtına ve hortum 120 dekar sera alanında seralara ve biber, domates ve kabak ürünlerinde zarar meydana geldi. Bu alanlarda yer alan seraların bir kısmının naylonu sökülürken bir kısım serada da çökme oldu.

Muğla Köyceğiz: 6 Ocak Cuma günü başlayan yağışlar çay ve derelerin taşmasına neden oldu. İlçe merkezin de birçok eve zarar verdi. Tarım arazileri sular altında kaldı. Özellikle narenciye bahçelerine henüz girilemedi.

Muğla Ortaca: İlçede gerçekleşen fırtına seraların camlarının kırılmasına ve plastiklerinin yırtılmasına sebep olurken ürünler önemli zarar gördü. Fırtına ayrıca narenciye bahçelerinde meyvelerin dökülmesine neden oldu.

Denizli Sarayköy: Aşırı yağışlar Büyük Menderes nehrini taşırmış, oluşan taşkın ilçedeki ova köylerde tarım alanlarının sular altında kalmasına neden oldu. Bir iki ay önce ekimi yapılmış olan buğdaylarda tohumların çürümesinden endişe duyuluyor.

Denizli Tavas: Aşırı yağışlar özellikle drenaj alanlarındaki dar kanalların patlamasına neden oldu. Buğday, arpa ekili alanlar sular altında kaldı.

Denizli Kale: Akçay dere kenarında bulunan arazilerde sıkıntı yaşandı.

Üretim dönemi itibariyle arazide fazla ürün olmaması zararı azalttı.

Kale biberi ekim dönemi olması nedeniyle yağışlar Kale biberinin ekim zamanının gecikmesine neden oldu.

Edirne: Son birkaç günde gerçekleşen yağışların nehir kapaklarının açılmasını gerektirecek kadar olmadığı ilde tarımsal konuda herhangi bir sorun olmadı. Tunca nehrinin debisinin zaman zaman arttığı yağışlar devam ederse bir sıkıntı oluşabilir."

Sayın okuyucularım bu kötü tablo iki yönlü değerlendirilmelidir. Bir yönde üreticinin köylünün kaybı var. Öte yönde ekonominin kaybı var.

Yağmurlar biter her şey düzelir denilemez. Hasarın onarılması sadece tarladaki ürünün yok olmasına yol açmıyor, uzun dönem üretimin duraklamasına ve kaynak kaybına neden oluyor.

Tüm yazılarını göster