Türkiye’yi hareketsizliğe sevk eden iklim devam ediyor

İlter TURAN SİYASET PENCERESİ dunyaweb@dunya.com

Başta kimsenin yeterince ciddiye almadığı IŞİD gerek bölge ülkelerinin gerek Batı dünyasının mücadele etmeye başlamasına rağmen askeri alanda başarılar kaydetmeye devam ediyor. Bu satırlar yazılırken, Suriye’de Kobani düşmek üzere idi. Büyük bir göç dalgasının öncüleri sınırımıza gelmişler, hayatları tehlikede olduğundan ülkemize girmelerine izin verilmişti. Batılı müttefiklerimiz bölgeye asker sevk etmek niyetinde değil, havadan bombardıman ile IŞİD’i zayıfl atmaya çalışıyorlar, yerde savaşmayı bölgedeki ülkelere bırakmayı tasarlıyorlar. Ağır yük Irak hükümetine ve Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetimine düşüyor. Amerika Suriye’de güvendiği muhalefet unsurlarına silah verecek ve asker yetiştirmeye katkıda bulunacak, Irak’a da askeri danışmanlar gönderecek. 

IŞİD’in gelişmesi ülkemizi doğrudan ve dolaylı olarak tehdit ediyor. Dolaylı sorunların listesi uzun. İlkin, IŞİD’in vahşetinden kaçarak ülkemize sığınanların sayısı artıyor. Suriyeli mülteci sayısının Türkiye’nin konukseverlik gücünü aştığı her gün yazılıyor. Şimdi bu rakama IŞİD yüzünden ülkelerini terk etmek zorunda kalan masum insanlar ekleniyor. Mülteci patlamasının bazı illerimizdeki yerel dengeleri nasıl sarstığınI ve nasıl kolayca büyüyen gerilimlere yol açtığını gördük. İkinci olarak, IŞİD’e karşı bizim tutumumuzla diğer ülkelerin tutumları arasındaki farklılıklar, bu ülkelerle ilişkilerimize olumsuz etkiler yapabilecektir. Örneğin, dış dünya Türk sınırının geçirgen olduğunu, bunun önemli bir nedeninin Türk hükümetinin hoşgörüsü olduğuna inanıyor. Belki doğru değil ama görünüm oluşmuş. Keza, ülkemizde IŞİD’in nispeten rahat davrandığı, adam toplayabildiği gibi Türk kamuoyunca da paylaşılan bir kanı var. IŞİD’le fiilen savaşan Irak Kürt yönetimi, Türkiye’den teçhizat ve mühimmat yardımı alamadığı için hayal kırıklığına uğradığını, ülkemize güveninin zayıfl adığını ifade ediyor. Özetlediğim gelişmeler, hem bölgedeki dostlarımızla hem de müttefiklerimizle ilişkilerimizin temelini aşındırıyor. Bunun olumsuz etkileri uzun vadede ortaya çıkacaktır. Şu kadarını belirteyim, ülkemiz yavaş yavaş Batı İttifakı’nın ayrılmaz üyeliğinden uzaklaşmakta, ancak gerektiğinde geçici işbirliği yapılabilecek bir ülke statüsüne doğru kaymaktadır. IŞİD ülkemizin iç barışını doğrudan da tehdit edebilir. Bu konuda şimdilik fazla bir şey söyleyemeyiz ama karşımızda örgütlenme becerisi yüksek bir terör örgütü olduğunu unutmayalım. 

Önümüzdeki vahim durum karşısında hükümetimiz İŞİD’in elindeki 49 rehinenin kurtulmasıyla rahatlamıştır. Böylece IŞİD’e karşı kurulan koalisyonda yer almasındaki en önemli engel ortadan kalkmıştır. Ülkemizden IŞİD’e karşı daha aktif bir politika izlemesi beklenecektir. Politikamız değişirse, buna IŞİD nasıl bir tepki verecektir, bilinmiyor. Türkiye’yi hareketsizliğe sevk eden ikilem devam etmektedir.

Tüm yazılarını göster