Türkiye’de şirketler emisyon azaltımı için hedef koyuyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Şirketlerin iklim değişikliğine yönelik stratejilerini uluslararası kurumsal yatırımcıların bilgisine sunabileceği bir platform sağlayan CDP (Carbon Disclosure Project), dünyanın en prestijli ve yaygın çevre girişimi olarak kabul ediliyor.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından Çimsa’nın ana sponsorluğu ve Deloitte Türkiye’nin derecelendirme ve raporlama desteği ile yürütülen CDP Türkiye 2016 İklim Değişikliği Programı Raporu CDP’ye Türkiye’den dahil olan 50 şirketin verdikleri yanıtların analizini içeriyor.

Raporda, BIST-100 şirketlerinin toplam piyasa değerinin yüzde 50’sini oluşturan şirketler CDP platformu aracılığı ile iklim değişikliği risklerini ve yarattığı fırsatları nasıl yönettiklerini yatırımcılara ve diğer paydaşlarına açıklıyorlar. Bu şirketlerin yüzde 91’i iklim değişikliğini iş stratejilerine entegre etmiş durumda. Yüzde 94’ü de iklim değişikliğini üst düzey ve yönetim kurulu seviyesinde ele alıyor.

Raporla birlikte, başarılı olan şirketler de ödüllendiriliyor.

Dünyada CDP’ye yanıt veren ve iklim değişikliği ile mücadelede başı çeken 193 şirketin yer aldığı “CDP Küresel A Listesi” içerisinde bu sene Türkiye’den iki şirket yer aldı: Arçelik ve Garanti Bankası.

CDP Türkiye İklim Liderleri Ödülleri” ne ise Brisa, Coca-Cola İçecek, Çimsa, Ekoten Tekstil, Migros, Pınar Süt ve Tofaş aldı.

İklim değişikliği ile mücadele konusunda üstün performans göstererek CDP Küresel A Listesi’nde yer alan 193 şirket 25 Kasım’da CDP Londra Merkez ofisi tarafından açıklanmıştı. Türkiye’den ise sadece iki şirket, Arçelik ve Garanti Bankası, 2016 yılında bu listeye girmeye hak kazandı. Ödülleri; Arçelik adına CEO Hakan Bulgurlu, Garanti Bankası adına ise CEO Fuat Erbil teslim aldı.

CDP Türkiye 2016 İklim Değişikliği Raporu’nda yer alan başlıca bulgulara bakacak olursak:

• İklim değişikliği konusunda şirketlerin sorumluluk algısı CDP Türkiye’nin faaliyetine başladığı 2010 yılından bu yana artmaya devam etti. 2010 yılında yanıt veren şirket sayısı 11 iken, bu yıl toplam 50 şirket yanıt verdi. Yanıt veren şirketlerin 38’i BIST 100 içinden oldu. CDP derecelendirme metodolojisine göre Türkiye’den toplam dokuz şirket A ve Abandında yer aldı.
• Daha fazla şirket emisyonlarını azaltmak için hedef belirledi. Bu yıl kendilerine mutlak hedef belirleyen şirketlerin oranı yüzde 41’e yükseldi. 2015 yılında bu oran yüzde 25’ti. Yoğunluk hedefi belirleyen şirketlerin oranı ise yüzde 29’dan yüzde 35’e yükseldi.

Artık daha fazla şirket emisyon azaltımı için inisiyatif almaya başladı. Yanıt veren şirketlerin yüzde 85’i en az bir emisyon azaltım inisiyatifi belirlediğini raporladı. Bu inisiyatiflerin yüzde 70’i ise enerji tasarrufu süreçleri ile ilgili. Bu alanda şirketler tarafından toplamda 72 adet inisiyatif raporlandı.

• Bazı sektörlerdeki şirketlerin yanıt verme oranı yükselirken enerji yoğun sektörler geride kaldı.

• Paris Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi küresel ölçekteki işletmeler üzerinde harekete geçirici bir etkiye sahip oldu, ancak Türkiye’de düşük karbonlu ekonomiye geçiş hızı beklenenden yavaş. Küresel CDP raporunda yanıt veren şirketlerin yüzde 85’i emisyon azaltım hedefi koyarken, Türkiye’de bu oran yüzde 79. Küresel raporda şirketlerin yüzde 55’i emisyon azaltım hedefl erini 2020 ve sonrası için belirlerken, Türkiye’deki şirketlerin sadece yüzde 32’si aynı zaman dilimi için hedef koyuyor. Buna ek olarak küresel raporda yer alan şirketlerin yüzde 29’u iklim risklerini ve fırsatlarını yönetmek için karbon fiyatlandırması uygularken Türkiye’de bu oran yüzde 18.

• Özetle, iklim değişikliği ile ilgili konular Türkiye’de şirketlerin üst yönetimleri tarafından izleniyor, Türkiye’deki şirketler itibar konusunda oldukça duyarlılar, değişen tüketici davranışları ve yeni ticaret sisteminin fırsatlar yaratabileceğini düşünüyorlar, emisyonlarını düşürmek üzere hedefler belirliyorlar.

Tüm yazılarını göster